| Konu: | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 17.04.2018 |
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 548 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 22'nci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
AKP Hükûmeti geldiği günden bu yana "kooperatif" denince öcü görmüş gibi oluyor. Nasıl bir anlayışsa, nasıl bir davranışsa bunu bir türlü çözemedik; çözen varsa bunu en kısa yoldan bize de anlatsın. "Sulama kooperatifleri" diyoruz, "sulama birlikleri" diyoruz, bunları nasıl yok edeceklerini düşüne düşüne sonunda bir çare buldular. Kooperatifleri ve birlikleri DSİ'ye bağlayarak oradan bir atama yapıp bu kooperatiflerin, birliklerin yaptığı işleri, işlemleri şimdi, atanmış olan bir kuruma yaptıracaklar.
Değerli arkadaşlar, PANKOBİRLİK, ÇUKOBİRLİK, FİSKOBİRLİK, TARİŞ, TRAKYABİRLİK; bunlar, yok etmek için bugüne kadar ellerinden geleni ardına koymadıkları kurumlar.
Değerli arkadaşlar, tarım, kooperatifle gelişir, kooperatifle güçlenir ve tarımsal ürünler kooperatifle artarak, dışarıya satılarak döviz elde edilir. Oysa bizde, tarımsal ürünlerin bırakın artırılmasını, döviz girdisine katkıda bulunmasını... Bizler ne yapıyoruz? Şeker fabrikalarını özelleştirip, şeker fabrikalarını işlemez hâle getirip, hatta dört beş yıldan beri dört tanesini sürekli olarak çalıştırmayıp, kapalı tutup, şeker üretimini azaltıp, dışarıdan dövizle nişasta bazlı şekeri alıp ülkemiz insanını zehirlemeye çalışıyoruz. Şimdi, aynı şekilde, bilindiği gibi, bu kooperatifler kapatılıp bunlar sulama kooperatifleri yerine DSİ'nin gönderdiği kişilerle denetlenecek.
Değerli arkadaşlar, tarımsal üretimi artırmaya bakalım. Tarımsal üretimi artırıp sattığınız zaman elde ettiğiniz dövizin yüzde yüzü ülkemizde kalır. Bu, sanayi ürününe benzemez. Sanayi ürününü üretip dışarıya sattığınız zaman bu sanayi ürününü üretmek için dışarıdan yarı mamul ithal yaptığınızda yaklaşık yüzde 80'ini yine dışarıya veriyorsunuz. Hâlbuki gerek şeker üretimi gerek diğer tarımsal üretimlerde yaptığınız üretimle sattığınız zaman da bu ihracattan elde ettiğiniz dövizin olduğu gibi, yüzde yüzü Türkiye'de kalmaktadır.
Şimdi, sulama kooperatifleri para alamıyor, çiftçiye yaptığı masrafı alamıyor diye dertlenip bu sefer DSİ'ye bunu vermeye çalışıyorsunuz. Peki, bugüne kadar ülkemizde ticaret yapmış, sanayi yapmış veyahut da teşvik almış, hayvancılık kredisi almış, 1.500-2.000 başlı hayvancılık kredisi almış, sanayi mamulü için kredi almış ama sıkışmış, ödeyememiş, onlara bir şey yok. Onların zararı, bankanın görev zararı olarak bir kenara konuyor ama çiftçinin sulama yaparak ürettiği mamulün bir zaman gelip bir şekilde doğa şartlarından dolayı, doluya maruz kaldığı zaman mahvolunca bunun parasını ödeyemediği zaman çiftçinin tepesine binilir, tarlası sattırılır. Peki, tarlasını sata sata bugün çiftçinin durumu ne hâldedir? Tarla el değiştirmektedir, tapu el değiştirmektedir. Kimin eline geçmektedir? Size söyleyeyim, yabancıların eline geçmektedir. Türkiye'nin kendi öz evladına vermediği, yakıştırmadığı bu mülkiyeti, maalesef yabancılara peşkeş çekerek onların yine hâlâ devam etsin diye bu iktidara destek vermesi beklenmektedir.
Bu sadece tarımda değil, iktidara geldiği günden beri AKP bakın neler yaptı? Tarım felç, sanayi felç, ticaret felç, üretim felç, seçim yasaları felç, yargı felç, hukuk felç, demokrasi felç, şehircilik felç, ordu felç, sağlık felç, eğitim felç oldu.
Değerli arkadaşlar, eğitim deyince özellikle şunu size söylemek istiyorum. Kırklareli'de nitelikli liseler için de size birkaç örnek vereyim: İmam-hatip lisesi, mesleki teknik lisesi, TOBB Sosyal Bilimler Lisesi, fen bilimleri lisesi, fen lisesi, Lüleburgaz Meslek Lisesi ve Lüleburgaz Fen Lisesi.
Değerli arkadaşlar, seksen yıldır Kırklareli'de "Kepirtepe Köy Enstitüsü" adı altında kurulan, şimdi Kepirtepe Öğretmen Lisesi olarak bilinen...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika rica edeceğim.
BAŞKAN - Önergelerde vermiyoruz ama lütfen cümlenizi tamamlayın.
Buyurun.
TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Seksen yıllık Kepirtepe yok, altmış dört yıllık Kırklareli Lisesi yok, altmış yıllık Lüleburgaz Lisesi yok, otuz üç yıllık Kırklareli Anadolu Lisesi yok, otuz yıllık Lüleburgaz Anadolu Lisesi yok. Bunların verdiği mezunlardan yetişen sanayicimiz var, bilim insanımız var, sanatçımız var. Çok değerli, çok kıymetli insanlar yetiştiren bu okulların hiçbirisi nitelikli okul değil ama beş yıl, on yıl önce kurulmuş, daha, sağlıklı bir üretime, sağlıklı bir sisteme geçememiş bu okulların her biri nitelikli okul statüsünde ve Lüleburgaz'da sadece bu okullara 120 öğrenci giriyor arkadaşlar. Eğitimi ne hâle getirdiğiniz, sanayiyi, tarımı ne hâle getirdiğinizdeki örnek gibi. Maalesef, eğitimi de bitirdiniz, sanayiyi de bitirdiniz, yargıyı da bitirdiniz, orduyu da bitirdiniz ama iktidarınız devam etsin diye dışarıya şirin gözükmek için onların her istediğini veriyorsunuz. Sizlere helal olsun diyorum!
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.