| Konu: | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 19.04.2018 |
ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bizleri ekranları başında izleyen aziz Türk milleti; Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 44'üncü maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yetkilerinden biri de atama bekleyen gıda mühendislerine, ziraat mühendislerine, veteriner hekimlere, ziraat teknisyenlerine, su ürünleri mühendislerine istihdam sağlamaktır. Burada özellikle Sayın Bakanımız da bulunduğu sırada sürekli millî projelerden, yerli projelerden bahsettik ve ülkemiz ekonomisin güçlü ve üreten ekonomi modeline geçmesi noktasında ve güçlü Türkiye hedefine ulaşmak noktasında özellikle millî projelerin önemi üzerinde durduk. Peki, millî projeleri gerçekleştirirken üç tarafı denizlerle çevrili olan güzel ülkemizin yine aynı şekilde, ziraat, hayvancılık ve tarıma çok elverişli olan ülkemizde millî projelerle ilgili yapılacak olan çalışmalar varsa bu millî projeleri harekete geçirdikten sonra atama bekleyen bu ilgili bölümlerden mezun olan kardeşlerimizle ilgili, öğrenci arkadaşlarımızla ilgili mutlaka ve mutlaka bir çalışmanın da yapılması şart.
Gıda denetimi konusunda dört yıl eğitim görerek bu konuda en yetkin kişiler gıda mühendisleridir. Bu doğrultuda, Bakanlık gıda denetmenlerinin çoğunluğunu gıda mühendislerinden mutlaka oluşturmalıdır. Neden gıda mühendisleri gıda denetiminden sorumlu 3'üncü meslek grubu durumundadır? Bunun üzerinde mutlaka bir kafa yormamız gerekiyor. Son zamanlarda hepimizin de haberdar olduğu artan gıda zehirlenme olayları, denetleyenlerin gıda konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını, denetim sıklığının yetersiz olduğunu ve üreticilerin bu hususta titiz davranmadıklarını düşündürmektedir. Bu gibi durumlar göz önünde bulundurulduğunda hem özel sektörde hem de kamuda gıda mühendislerinin istihdamının zorunlu olması gerekmektedir.
Yine, Bakanlığın yaklaşık olarak 6 bin ziraat mühendisi açığı bulunduğu belirtilmektedir. Bakanlık tarafından bu veriler ortaya konmaktadır. 40 bini aşan işsiz ziraat mühendisi atama bekliyor ve atamayla ilgili açıklanması gereken rakamların önemli bir bölümü Maliye Bakanlığının önünde duruyor. Maliye Bakanlığı bununla ilgili bütçe yetersizliği dolayısıyla bu atamaları onaylamamaktadır ve bu konuyla ilgili sağlıklı bir çalışmanın yapılması şart.
Kuş gribi, şarbon, kuduz gibi hastalıklarda yani hayvanlardan insanlara geçen hastalıklarda veteriner hekimler halk sağlığında mücadele etmesi gereken önemli unsurlardır. Görevlerini yapmak isteyen veteriner hekimler de atama beklemektedirler ve her gün aslında her birimizin kapısın aşındırmaktadırlar.
Aynı şekilde, Bakanlığın yaklaşık olarak bin ziraat teknisyeni açığı bulunduğu belirtilmektedir. 10 bini aşan işsiz ziraat teknisyeni atama beklemektedir. Türk gençliği o kadar feraset sahibi bir gençlik ki 10 bin civarında atama bekleyen varken diyorlar ki: "En azından bir kısmımız atansın, biz diğerleri bekleyelim."
Evet, burada Ekonomi Bakanlığının ortaya koymuş olduğu reel sektöre de mutlaka atılım yapsınlar, buna da katılıyorum. Bu kardeşlerimizin, gençlerimizin reel sektörde girişimci olarak yer almaları noktasında da mutlaka çalışılması gerektiği yönünde bizim de teşvikimiz söz konusu ama bu konuda da sağlıklı bir planlamanın yapılması şart.
Alanında oldukça başarılı balıkçılık teknolojisi mühendisleri ve su ürünleri mühendisleri yine atama bekliyor. Bu branşlar, işte serbest meslek erbabı olunabilecek branşlar değil. Onun için ne yapılması gerekiyor? Aslında ülkemizin ihtiyacı olan millî projelerle birlikte, bu alanlarda eğitim görmüş olan yani liyakat sahibi olan, o koltuklara oturdukları zaman işini ehliyle yapacak olan kardeşlerimizin mutlaka atamasının yapılması gerekmektedir.
Yine, geçtiğimiz hafta Türk polis teşkilatımızın 173'üncü kuruluş yıl dönümünü kutladık. Gece gündüz devleti ve milleti için çalışan, millî güvenliğimizin temini amacıyla çok sayıda şehit vermiş, onca badirelere göğüs germiş kahraman Türk polisimiz bizim gururumuzdur ancak aziz Türk milletinin güvenliğini sağlayan polislerimizin sorunları hâlâ devam ediyor. Polislerimizin ek göstergelerinin mutlaka 3.600'e çıkarılması şart. Düşük emekli maaşlarında artış yapılması beklenmektedir. Yıllardır hiç değişmeyen 100 liralık temsil tazminatları yükseltilmelidir. Son olarak, en önemlisi -hepimize gelen- dört aydan beri ödenmeyen terör tazminatlarının geciktirilmeden mutlaka ödenmesi gerekmektedir ya da bu konuyla ilgili mutlaka yetkililerin bir açıklama yapması gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler, Türk polisimizin sosyal ve ekonomik taleplerinin gerçekleşmesi için her zaman mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz. Terörle mücadele sırasında şehadete ermiş olan aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Rabb'im tüm Emniyet mensuplarımıza güç ve kuvvet versin, her birini esirgesin, korusun.
Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)