GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladığına, CHP'den 15 vekilin transferi ile AK PARTİ'ye başka partilerden vekillerin katılmasının kıyaslanamayacağına ve şeffaf, demokratik olan her türlü ittifakın saygın olduğuna, AK PARTİ'nin ittifakla ilgili yasal mevzuatı MHP'yle beraber hayata geçirdiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:94
Tarih:02.05.2018

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Dün, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'ydü, 1 Mayıs, emeğiyle yaşamını kazanan, üreten, ülkemize katkıda bulunan işçilerimizin, emekçilerimizin günüydü. 1 Mayıs, 2008 yılında Emek ve Dayanışma Günü ilan edilip bir sonraki yıl da yine AK PARTİ Hükûmeti tarafından resmî tatil ilan edilmişti. AK PARTİ döneminde işçilerimize sağlanan haklarda, işçilerimizin özlük haklarında büyük iyileştirmeler oldu. Çalışma hayatının hemen her alanında büyük reformlara imza attık. Bunun son örneği, kuşkusuz, taşerona kadro, mevsimlik işçi ve 4/C'lilere tanınan imkânlar oldu. Bu güzel günün barış ve kardeşlik iklimine katkıda bulunmasını dileyerek bir kez daha kutlamak istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yasama faaliyetlerine başlarken polemik olmasın istemiştim ancak ısrarla tüm partilerimizin malum konuyu gündeme taşımasından dolayı cevap verme zorunluluğu hasıl oldu.

Bakınız, 15 vekilin transferi, kiralanması, buna ne derseniz deyin, bu usulle, süreçle AK PARTİ'nin başka vekillerle, başka partilerin vekilleriyle yola devam etmesinin kıyası mümkün değil. AK PARTİ yeni bir siyasal hareket olarak 2002'de yoluna çıktı. Bu parti prensiplerine katılan kim varsa onurla, gururla burada yer aldı. Hiçbir kirli pazarlığın, hiçbir kiralık anlayışın içerisinde olmadık. Bir siyasetçi zaman içerisinde prensipleriyle beraber partimize katılmışsa onu baş tacı yaptık ama asla kapılı kapılar arkasında "Siz, 10 vekil buraya gidin, 3'ünüz geri gelin, 10'unuz orada kalın." demedik. 15 vekil transferi ile AK PARTİ'ye başka partilerden katılan insanların, bakanlarımızın, vekillerimizin kıyası bir komedidir. Biz o vekillerimizle beraber bu salonda oturmaktan gurur duyuyoruz, biz o vekillerimizle beraber AK PARTİ Grubunda oturmaktan gurur duyuyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Ek sürenizi veriyorum bir dakika, tamamlayın lütfen.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Eğer malum 15 vekil katılmış oldukları partiden gurur duysalardı, fikrî, ideolojik beraberlik içerisinde olsalardı orada otururlardı, şu an orada tek kişi oturuyor. Kendi katıldığı partinin sırasında oturmaktan utanan bir insanın demokrasi kahramanı olarak lanse edilmesi toplum vicdanında hak ettiği yeri zaten buldu. "Ben Genel Başkanım, talimat verdim, 15 vekil gitti, haftaya geri gelecek." demesi siyaset tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir. Az önce sayın grup başkan vekili "Güneş Motel'e benzetilmez, Güneş Motel kirli bir pazarlıktı." dedi. Evet, aynı şeyi söylüyoruz, kirli pazarlıktı ama gözden kaçırdıkları şu: O kirli pazarlığı yapan partinin adı CHP'ydi. Siz de kabul etmiyorsunuz, "Güneş Motel kirli." diyorsunuz; evet, kirli ama ortak olduğunuz parti bunu yaptı. Biz diyoruz ki: Türkiye demokrasisi, artık bu tarz kirli pazarlıklara referans verecek zamanı geride bıraktı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Ek bir dakika daha veriyorum.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Şeffaf, demokratik, toplum önünde olan her türlü ittifak bizim için saygındır. İttifakla ilgili yasal mevzuatı AK PARTİ, MHP'yle beraber hayata geçirdi.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Siz bakanlık verdiniz ama...

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - İttifaktan korkmak bir tarafa, ittifak kurulmasından mutlu oluruz, memnun oluruz. Şerhimiz şu: İttifak yaptığı partinin sırasına oturmaktan, katıldığı partinin koltuğuna oturmaktan mahcup olan, basın toplantısında ağlayan anlayışın diktatöryal bir talimatla yerine getirilmesinden dolayı rahatsızız. 15 vekilin de, diğer muhtemel pazarlıkların da yeni dönemde son bulacağını...

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Neyse, oyun bozuldu ya!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Efendim?

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Oyun bozuldu ya...

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hangi oyun?

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Yaptığınız oyun.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yaptığınız oyun.

BAŞKAN - Sayın Arslan, lütfen...

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Arkadaşlar, bir de şu var: Tüm partiler konuşuyor, her şeyi söylüyorlar. Cevap hakkımızı bile kullanırken "mıy mıy mıy mıy mıy" yanlış bir yaklaşıma neden oluyorlar. Bu, doğru değil arkadaşlar.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Açık açık söylüyor, gayet net söylüyor.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Doğru şeyi söylüyoruz.

BAŞKAN - Sayın Arslan, müdahale etmeyin lütfen.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Müdahale etmiyorum efendim, sadece düşüncemi söyledim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Diyoruz ki: Bu dinlememe tarzı, kendi fikrinden başka hiç kimseye saygı duymama tarzı, millete rağmen, senaryoyla beraber iş yapma tarzı 24 Haziran akşamı son bulacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Onun için, seçime sokmamak için uğraşıyorsunuz.

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Zabıtlar burada, mıy mıy yapanlar ile iş yapanları o akşam millet burada görecektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)