| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 03.05.2018 |
MEHMET TÜM (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yükseköğretim Kanunu'nda yapılan değişiklik üzerine söz almış bulunuyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
On altı yıllık iktidarınız en büyük tahribatı eğitim sistemine vermiştir. Piyasalaşma ve kadrolaşma nedeniyle eğitim sistemi paralı hâle gelmiştir. Tümden tarikatların eline teslim edilmiştir. Bunun faturasını da en çok çocuklarımız, gençlerimiz ve geleceğimiz ödemektedir. Ülkemizde her şeyi böldüğünüz gibi şimdi de bazı üniversiteleri bölmeye çalışıyorsunuz. Yeni üniversiteler kurulmasına ilişkin yasa tasarısını Meclise getirdiniz. "Üniversiteler durup dururken niye bölünüyor?" diye sorduğumuzda, kanun tasarısında, "Yönetim ve denetim güçlükleri yaşanıyor." diye belirtilmiş. Bugün üniversitelerde yönetim ve denetim sıkıntısı varsa bunun nedeni sizin iktidarınızdır ve sizlersiniz.
Değerli milletvekilleri, "Vesayetle mücadele edeceğiz." diyerek geldiğiniz iktidarda, 12 Eylül vesayetinin kurumu olan YÖK'le üniversiteleri susturmaya çalıştınız. Barışı savunduğu ve Barış Bildirisi'ni imzaladığı için üniversitelerdeki akademisyenleri işlerinden ettiniz ve onları âdeta açlığa terk ettiniz. 20 Temmuz darbesiyle üniversitede özgür düşünceyi savunan öğretim görevlilerinin işini, ekmeğini elinden aldınız. Üniversitelerde özgürlüğü, demokrasiyi savunan öğrencileri disiplin soruşturmalarıyla okullardan attınız. OHAL kanun hükmünde kararnameleriyle binlerce üniversiteliyi, dekanı, öğretim görevlisini işten attınız, üniversiteleri kapattınız ve on binlerce insanı mağdur ettiniz. En son, Boğaziçi Üniversitesinde hiçbir suça veya şiddete bulaşmamış olmasına rağmen Türkiye'nin en parlak öğrencilerini cezaevlerine attınız ve mağdur ettiniz.
Üniversiteler, özgür düşüncelerin, aydınlığın, bilimin ve aklın merkezidir. Siz, düşünmeyen, üretmeyen, çağ dışı üniversiteler istiyorsunuz.
Değerli milletvekilleri, üniversiteler neden bölünmek isteniyor bilmiyoruz. İstanbul Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi gibi Türkiye'nin en eski ve en köklü okullarını bölüyorsunuz. Bunu yaparken bu üniversitelerin hocalarına, öğrencilerine, bileşenlerine hiçbir şekilde sormuyorsunuz, görüş almıyorsunuz ve bunları âdeta yok sayıyorsunuz. Kamuoyunun bu konuyu tartışmasına dahi izin vermiyorsunuz. Seçim meydanlarında "20 yeni üniversite açtık." demek için Türkiye'nin en köklü üniversitelerinin birikimlerini, geleneklerini yok ediyorsunuz. Bu üniversitelerin kültürü ve bilgi birikimleri var. Cerrahpaşalı tıbbiyeliler "Üniversitemize dokunmayın." diyor. Bu öğrenciler hiçbir ideolojik ve siyasi amaç gütmeden "Bizi İstanbul Üniversitesinden, kökümüzden ayırma; kökünden kopmak ölmek demektir." diyorlar.
Değerli milletvekilleri, dünya üniversiteleri sıralamasında ilk 500'e giren İstanbul Üniversitesi eğer bölünürse bilimsel çalışmaları da bölüneceğinden ilk 500'deki yerini kaybedecektir. Üniversitelerin tamamen siyasi amaçlar yüzünden bölünmesi ülkemizin geleceğine yapılmış en büyük kötülüktür, en büyük darbedir. Üniversitelerimiz dünya eğitim sıralamasında daha geriye düşecektir.
Bu tasarıda 15 yeni vakıf üniversitesinin kurulacağı da belirtilmiştir. 20 Temmuz OHAL kanun hükmünde kararnameleriyle kapatılan vakıf üniversitelerinin FETÖ'yle yakınlığı olduğunu herkes biliyor. Şimdi eğitim sisteminin tarikatlara peşkeş çekildiği bir ortamda üniversiteleri bölmek ve yeni vakıf üniversiteleri kurmak vakıf üniversitelerini tarikatlara terk etmektir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, üniversitelerin halka sorulmadan, tamamen siyasi amaçlarla bölünmesine sonuna kadar karşıyız ve karşı olmaya devam edeceğiz. Ne yaparsanız yapın, medyayı, üniversiteleri ne kadar baskı altına alırsanız alın, 24 Haziranda halkın iktidara yürüyüşünü asla durduramayacaksınız. Gençlerin, geleceğin aydınlık bir Türkiye için yükselişine asla engel olamayacaksınız.
Yaşamın her alanında böldüğünüz, parçaladığınız her şeyi yeniden birleştireceğiz diyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.