GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:100
Tarih:16.05.2018

MHP GRUBU ADINA MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifiyle ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, hayat dinamik; kurallar, mevzuat ise çoğu zaman statik bir durumda. Dolayısıyla değişen ekonomik, sosyal yaşam karşısında kuralların, mevzuatın da zaman zaman değiştirilmesi tabii ki gereklidir hatta çoğu zaman şarttır.

Değerli milletvekilleri, bugün burada görüşülmekte olan kanun teklifinin -geneli itibarıyla baktığımızda- önemli bir kısmının toplumsal yaşamın ihtiyaçları olarak karşımıza çıktığı bir gerçektir. Ancak içerik itibarıyla bakıldığında Milliyetçi Hareket Partisi olarak bazı konularda çekincelerimizi Komisyonda dile getirdik, burada da önemli bulduklarımızı ben tekrar etmek istiyorum.

Teklifte Milliyetçi Hareket Partisi olarak düzeltilmesi ya da yeniden gözden geçirilmesi istek ve talebinde bulunduğumuz önemli bir husus: Çiftçilerin sulama için kullandıkları elektrik borçlarının desteklemeden karşılanması ya da destekleme ödemeleri sırasında kaynaktan kesilmesi biçimindeki bir uygulamanın zaten zor durumda olan çiftçilerimiz için başka bir sıkıntı yaratacağını ifade etmek istiyoruz. Bunun yerine zorda olan çiftçilerimizin bu borçlarının karşılanması için sulama yardımlarına, elektrik yardımlarına, o destek hanesine ilave bir destek konularak bu sorunun çözülmesi yerinde olacak diye düşünüyoruz.

Değerli milletvekilleri, tabii ki çiftçilerimizin üretimle ilgili diğer sorunları: Girdi maliyetlerinin yüksek olması, ürün fiyatlarının düşük olması ve tarım ürünleri fiyatlarında istikrarın sağlanamamış olması da diğer önemli hususlardır.

Kanun teklifi kapsamında önemli gördüğümüz bir başka husus ise işletmelerin bilançolarındaki taşınmazların yeniden değerlenmesiyle ilgili yapılan düzenlemedir. Aslında bu düzenlemenin bir enflasyon muhasebesi uygulaması olduğunu baştan ifade etmeliyim ama her zaman olduğu gibi, bizim vergi mevzuatımızda, vergi mevzuatıyla ilgili değişikliklerde genellikle kavramlara, terminolojiye çok fazla dikkat edilmemekte. Burada da konu yeniden değerleme olarak getirilmektedir. Bu, aslında, bir yeniden değerlemeden ziyade enflasyon düzeltmesi kapsamında dikkate alınmalıdır.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Mevlütcüğüm, kaç kere anlattın bunu, bir daha anlat!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

MEVLÜT KARAKAYA (Devamla) - Değerli milletvekilleri, biliyorsunuz, 2004 yılında enflasyon muhasebesi uygulaması ilk defa Türkiye'de uygulandı ve bu uygulamadan sonra enflasyon muhasebesi uygulama şartları oluşmadığından dolayı 2018 yılına yani bugüne kadar bu uygulama bir daha gerçekleşmedi. Ama bu şu anlama gelmiyor: O şartların gerçekleşmemesi enflasyonun işletmeler üzerinde olumsuz etkiyi yaratmadığı anlamına gelmiyor. 2004 yılının Ocak ayından 2018 yılının Nisan ayına kadarki yurt içi üretici fiyatları endekslerine eğer bakacak olursak bu katsayının 2,95'lere çıktığını, şöyle yüzde 200'e yakın...

BAŞKAN - Sayın Karakaya, bir saniye lütfen.

Sayın milletvekilleri, biliyorsunuz sayın milletvekilimiz kanunun özü itibarıyla çok detaylı bilgi veriyor. İçerideki gürültüden, uğultudan gerçekten anlaşılması zor durumda kalıyoruz. Biliyorum, bugün orucun ilk günü, belki sabrınız dolmuş olabilir ama en azından bir saat daha sabretmenizi, bu konuda sessiz olmanızı sizlerden rica ediyorum, sükûnetli davranmaya davet ediyorum.

Buyurun Sayın Karakaya.

MEVLÜT KARAKAYA (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Enflasyon muhasebesi 2004 yılında ilk defa uygulamaya geldiğinde özellikle enflasyonun işletmeler üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesi, enflasyonun neden olduğu fiktif kârlar üzerinden vergi alınmasını önlemesi açısından önemli görünüyordu ancak enflasyon muhasebesinin uygulanmasıyla birlikte vergi mevzuatımızda olan maliyet artışı, yeniden değerleme ve stokların maliyetlerinin hesaplanmasında kullanılan LIFO yöntemleri de uygulamadan kaldırıldı. Bunlar önemliydi. Neden önemliydi? Çünkü enflasyon karşısında bir nebze de olsa işletmeleri koruyan uygulamalardı. Bu müesseseler ortadan kaldırıldı enflasyon muhasebesi geldi diye ama sonrasında da "şartlar oluşmadı" gerekçesiyle enflasyon muhasebesi uygulaması söz konusu olmadı. O günden bugüne, yani 2004 yılının Ocak ayından 2018 yılının Nisan ayına kadarki geçen sürede yurt içi üretici fiyatları endeksi yaklaşık yüzde 200 arttı. Bu, endeks düzeltme katsayısı itibarıyla 2,95'lere çıktı. Yani, on dört yıl önce aktife girmiş olan taşınmaz ya da maddi duran varlıklar o günkü tarihteki paranın satın alma gücüyle kayıtlara girdi ama paranın satın alma gücündeki değişime baktığımızda yüzde 200 düzeyinde değişti. Bu neden önemli, bu detayı neden verdim? Bu şunun için önemli: İşletmeden aktiflerin çıkması hâlinde enflasyonun etkisi mali tablolara fiktif, yani zahiri, yani görüntü kâr olarak yansımakta ve görüntü kâr üzerinden de vergi alınmakta.

Değerli milletvekilleri, yani enflasyon muhasebesi uygulamasını kaldırdık, onunla birlikte yeniden değerleme uygulamasını kaldırmıştık ve bu uygulamaların enflasyonun etkisini giderme anlamında işletmelere bir katkısı olmadı, o enflasyon etkisi işletmeler üzerinde kaldı. Bu düzenlemeyle birlikte, taşınmazlarda, evet, bir enflasyon düzeltmesi yapılıyor ama enflasyon düzeltmesiyle birlikte oluşan pasif artışları, yani kaynakta meydana gelen artışlar üzerinden de vergi alınıyor. Bu ilk defa uygulanıyor. Yani Türkiye uzunca yıllar yeniden değerleme uygulaması yaptı ama ilk defa yeniden değerlemeden dolayı ortaya çıkan -bir değer artışı olmayan aslında- enflasyon düzeltmesinin bilanço tekniği açısından pasif karşılığı tutar üzerinden vergi alınmaya çalışılıyor. Tabii ki bu vergiyi bazıları rant vergisiyle de ilişkilendirebilir. Bunun rant vergisiyle alakası yok. Bunun "rantın vergilendirilmesi" biçimindeki bir ifadeyle geçiştirilmesi de doğru değildir. Rantın vergilendirilmesinin tamamen ayrı bir şekilde bir bütün olarak ele alınarak bir düzenlemenin yapılması şarttır. Bu nedenle buradaki düzenlemede biz sadece taşınmazlara ilişkin enflasyon düzeltmesinin yeterli olmadığını, maddi duran varlıkların tamamının bunun kapsamına alınması gerektiğini ifade ediyoruz. Yani her ne kadar enflasyon muhasebesi uygulama şartları oluşmamış olsa da şu andaki mevcut enflasyonun da işletmeler üzerinde olumsuz etkilerinin olduğunu bilmemiz ve bunun için de gerekli tedbirleri almamız gerektiğini Milliyetçi Hareket Partisi adına ben buradan ifade ediyorum.

Yüce heyetinizi saygılarımla tekrar selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)