| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 16.05.2018 |
MHP GRUBU ADINA BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de sözlerime başlamadan önce bütün İslam âleminin Ramazan Bayramı'nı, ramazanını kutluyorum. Tabii, ramazanın başlangıcında Gazze'de yaşanan insanlık dışı dramı da lanetliyorum. İsrail, ABD'nin açtığı karanlık ve kanlı güzergâhta gözü dönmüşçesine ilerleyerek Gazze'de son yılların en ağır katliamına imza atmıştır. İsrail katil, haydut ve terörist bir devlet olduğunu tüm delilleriyle ispatlamıştır. İsrail'i ve ABD'yi, 60 Filistinliyi katlettiğinden ve 2.500'ü aşkın Filistinliyi de yaraladığından dolayı kınıyor ve lanetliyorum.
Değerli milletvekilleri, tabii, artık Meclisin son günlerinde, 26'ncı Dönemin son günlerinde torba yasayla ilgili bir görüşme yapıyoruz. Tabii, 25 ve 26'ncı dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekili olarak hep komisyonlarda bunu defalarca dile getirdik, keşke komisyonlarda bu yasalar daha detaylı bir şekilde görüşülse, komisyonlar çalıştırılsaydı ve bu yasalar böyle son dakikayla geçirilmeseydi. Ama torba yasada, sulama birliklerinin elektrik paralarının çiftçilere ödenen destekleme priminden karşılanması, maalesef, Tarım Bakanı karşı olmasına rağmen torba yasa içerisine konuldu. Benzer şekilde, daha önce de çiftçilerin sulama suyuyla ilgili paralarının da, yine torba yasa içerisinde çiftçilerin tarımsal desteklerinden kesilmesi kabul edildi. Zaten çiftçiye verilen para üç kuruş para. Çiftçi bununla ekim zamanı ancak tohumunu alacak, gübresini alacak. Biz yasanın bu bölümünü uygun bulmadığımızı belirtiyoruz.
Atatürk Orman Çiftliği'yle ilgili de yine... Keşke Atatürk Orman Çiftliği bir bütün olarak korunabilseydi, nüfusu 4 milyonu, 5 milyonu bulan bir Ankara'da elimizde kalan son yeşil parçayı kaybetmeseydik. Ama maaselef ANKAPARK Ankaralının tabiriyle "beton park" olarak gerçekleşmiştir ve buna bütün siyasi partiler de düşünce olarak karşıdır. Keşke yasal mevzuatı önceden hazırlansaydı. Yani bir şeyi yapıyoruz, yaptıktan sonra bunu yasaya uydurmaya çalışıyoruz. ANKAPARK'la da ilgili, yine, Milliyetçi Hareket Partisi olarak eleştirilerimizi getirmekteyiz. İnşallah bundan sonra her zaman yapanın yaptığı yanına kâr kalmaz; öncelikle planlamalar yapılır, projeler çizilir, izinler alınır ve yatırımlar bundan sonra yapılır. Bu konudaki eleştirilerimiz, tabii, saklıdır.
Artık Meclisin son gününde ben bütün milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Zaman zaman belki burada gergin, tartışmalı ortamlar yaşandı Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ama bana göre Türkiye'nin en şerefli mesleğidir milletvekilliği her ne kadar belli odaklar bu milletvekilliğinin itibarını zedelemeye çalışsalar da. Bu çalışmaların artık son günlerine geliyoruz.
Burada bölgemizle ilgili, ülkemizle ilgili birçok sorunu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden dile getirdik. Bununla ilgili belki kısmen bazılarına çözüm bulabildik, belki bazılarına bulamadık ama inşallah 24 Hazirandan sonra Cumhur İttifakı'yla, yeni yönetim sistemi, Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle inşallah Meclis daha sağlıklı çalışacak.
Genel Başkanımızın "Önce ülkem, sonra partim, sonra ben." anlayışıyla ortaya koyduğu ve her zaman bu ülkenin menfaatlerini göz önünde bulundurarak, kendisine uzatılan Başbakanlık teklifini bile elinin tersiyle iten bir lider olarak Türk tarihine geçen ortaya koyduğu bu modelle 26 Hazirandan sonra yine, Milliyetçi Hareket Partililer olarak...
Türk milleti her zaman umudun peşinde koşmuştur, her zaman Türk milleti ileriye bakmıştır. Türk milleti yine "Devam." diyecektir diyorum, 24 Hazirandan sonra da yine yoluna devam edecektir diyorum.
Tabii, sözlerimin son kısmında, Zeytin Dalı Operasyonu'na giderken kendisine uzatılan mikrofona, "Nereye gidiyorsun?" diyene "Kızıl elmaya." diyen, "Memleketine selamın var mı?" diyenlere "Beni beklemesinler." diyen Mehmet Kuzu'nun ailesine; şehit olurken yazdığı vasiyetnameyle "Bana vereceğiniz tazminatla Telafer'deki Türkmenlere okul yaptırın." diyen Musa Özalkan'ın ailesine, yine, idam sehpasına yürürken "Mustafalar ölür ama Allah davası bitmez." diyen Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesine, "'Osmanlı'nın artığısınız.' dediklerinde kahroluyorum." diyen Kerküklü nineye, "Bizi kimlere bırakıp gidiyorsunuz." diye haykıran Şamlı dedeye, "Türkiye için dua etmeden seccademi kaldırmam." diyen Bosnalı teyzeye, "2 patik ördüm, köyüme ilk gelen Türk askerine vereceğim." diyen Ahıskalı geline, ordumuza katılmak için ceketini satan Pakistanlı gence, şehadet parmağını İsrailli askerlere uzatarak "Bir gün gelecekler." diye ağlayan Gazzeli çocuğa, Baykal'a, Hazar'a, Tuna'ya, Fırat'a ve Nil'e, Türkmen Dağı'na, Apşeron'a...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Şimşek.
BAKİ ŞİMŞEK (Devamla) - ...Elbruz'a ve Erciyes'e, Ahlat'a, Urumçi'ye, Fergana'ya ve Tebriz'e, velhasılıkelam yürek bohçasında bize dair ağıt ve umut taşıyan her yere, her sese, herkese hayırlı ramazanlar diliyor, saygılarımı sevgilerimi sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)