GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:8
Tarih:23.07.2018

HDP GRUBU ADINA AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, hepinizi saygıyla selamlıyorum ama bizi televizyonları başında, koğuşlarda izlemek zorunda kalan tutuklu, tutsak milletvekillerini de buradan saygıyla selamlıyorum. Umarım en kısa zamanda asıl olmaları gereken yerde, burada, yanımızda, yasama faaliyetinin içerisinde yer alırlar.

Evet, değerli arkadaşlar, şimdi, araştırma önergeleriyle ilgili birkaç cümle sarf edildi, biz de HDP Grubu olarak fikrimizi söyleyelim. Meclisin en temel işlevlerinden biridir aslında araştırma önergeleri... Çünkü toplumun sorunlarının, sıkıntılarının tespit edilmesi ve bunun karşısında da yasaların oluşturulması için kurulan komisyonlardır. Eğer biz bunu da yapmayacaksak ne yapacağız? Zaten kanunların çıkartılma yetkisi KHK'ler eliyle, kararnameler eliyle saraya bağlandı. Komisyon da kurmayacaksak o zaman Meclisin kapısına kilidi vuralım, hepimiz evlerimize gidelim, bu halkın cebinden de bu maaşları almayalım.

Değerli arkadaşlar, bu OHAL sürecinin ilanını hepimiz bu Meclisten hatırlıyoruz. "Çok kısa bir süre." diye başladı, çok kısa bir sürede cemaatin ülkede oluşturduğu atmosfer yıkılacak ve normal bir sürece girilecekti ama OHAL iki yıl devam etti. Aslında iki yıl devam etmedi, çok daha uzun bir süreye yayılan düzenlemeler getirildi. Şu anda, yüzlerce yasada belki binlerce değişiklik yapılarak sürekli bir OHAL rejiminin içerisinde bizi yaşamak zorunda bıraktılar. Binlerce insan işinden, aşından edilerek açlıkla terbiye edilmeye çalışıldı. En fazla çocuk istismarının, çocuk kaçırmalarının konuşulduğu bugünlerde çocuk kurumları, kadın kurumları, hiçbir şekilde darbe girişimiyle alakası olmayan onlarca, yüzlerce kurum kapatıldı.

İnsanlar demokratik tepkilerini ortaya koymak için, toplumsal muhalefeti geliştirebilmek için sokağa çıktıklarında karşılarında AKP'nin OHAL rejimini gördüler çünkü AKP'nin OHAL rejimi, iktidarın OHAL rejimi cemaate değil toplumsal muhalefeteydi. Hâlbuki şöyle yola çıkılmıştı: OHAL halk için olmayacaktı, vatandaşı etkilemeyecekti, devlete OHAL ilan edilmişti. Biz, devlete ilan edilen bir OHAL görmedik. Biz, bu süreçte, darbeyle hiçbir alakası olmayan insanların bir ayı bulan süreçte gözaltında tutulduğu bir süreci geçirdik ve çıktıklarında çoğu da beraat etti aslında gözaltına alındıkları dosyalardan.

İnsanlar sosyal medyadan bir açıklama, barış açıklaması yaptıkları için günlerce OHAL rejiminin altında gözaltında kaldılar ama iktidara göre bu, aslında toplumu hiç etkilemeyen bir rejim oldu.

Şimdi, bugün -tekrar konuşacağız- yeni bir yasa geliyor, "üç yıl" diye topluma lanse ediliyor, aslında üç yılla sınırlı olmayan bir yasa. Bazı düzenlemeler evet ama yasanın geneli aslında ülkeyi artık OHAL rejimiyle, Başkanlık sistemi dedikleri rejimin devamı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Başaran, tamamlayalım lütfen.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Başkanlık sisteminin devamı şeklinde oluşturdukları OHAL rejimiyle bu ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Anladık ki iktidar ülkeyi OHAL'siz yönetemez duruma gelmiş, OHAL'le de yönetemiyor şu anda. Ekonomi iflas etmiş durumda, zaten işsizlik had safhadaydı, ihraçlarla beraber işsizlik oranı daha fazla arttı. Demokratikleşme adına bir dönem Avrupa standartlarına yetişmeye çalışırken şu anda günbegün Avrupa standartlarından uzaklaşıyor durumdayız, üçüncü dünya ülkesi vasfına gelmiş durumdayız. O açıdan, değerli arkadaşlar, kendimizi kandırmayalım. Çünkü şu anda herkesin evinde OHAL'den söz ediliyor, herkesin. Herkes, toplum, sizin haricinizde belki iktidarın sıralarında oturanlar haricinde 81 milyonun evinde OHAL konuşuluyor. Haberleşme hürriyetleri, örgütlenme hürriyetleri, seyahat hürriyetleri yani en temel hürriyetlerin hepsi ihlal ediliyor. O açıdan, Mecliste bu komisyonu kuralım, OHAL yasasından vazgeçelim, ülkeyi daha demokratik bir zeminde yönetmenin yollarını arayalım.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)