GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:9
Tarih:24.07.2018

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geçici 1'inci maddesiyle ilgili söz almış bulunuyorum.

Öncelikle şunu belirteyim: Herhangi bir yurttaşın duyduğunda hangi konuda olduğunu anlayamayacağı bir kanunla daha karşı karşıyayız. Diyelim ki sordular: "Dün Meclis olarak hangi konuda kanun yaptınız?" "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun." Peki, adını duyduğunda ne kanunu olduğunu anlamayan bir yurttaş bu kanunu okuduğunda ne anlama geldiğini anlayabilir mi? Hem de nasıl, yeter ki 5442, 211, 1402, 2577, 2692, 2803, 2911, 2937, 2941, 3713, 5271, 6100, 6749, 7075 ve 375 sayılı Kanunları, Kanun Hükmünde Kararnameleri ve bu kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde geçmişte OHAL KHK'leriyle yapılan değişiklikleri ve atıf yapılan kanunları bilmiş olsun.

Bir hukukçu vekil olarak, ne getiriyormuş, anladığımı anlatmaya çalışayım. (1)'inci fıkrası diyor ki: "10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca TMSF'nin kayyım olarak atanmasına ilişkin hüküm, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle uygulanır."

Hikâyeyi baştan anlatalım: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Şirket yönetimi için kayyım tayini" başlıklı 133'üncü maddesi aynen şöyle: "Suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması hâlinde; soruşturma ve kovuşturma sürecinde, hâkim veya mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyım atayabilir."

Hangi suçlar için bu hükmün uygulanacağı kanunda tek tek sayılmış. Kayyumun ücreti şirketten ödenecek, suçsuz olduğu anlaşılırsa giderler devlet hazinesinden karşılanacak. Kayyum görevini kötüye kullanırsa devlet kayyuma rücu edecek. Yani, bu konuda esasen yasal hiçbir boşluk yok.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra yürürlüğe konan kanun hükmünde kararnamelerden biri olan 15 Ağustos 2016 tarih ve 674 sayılı KHK'yle bu kapsamda kayyumların yetkileri TMSF'ye devredildi. OHAL süresince kayyum atanmasına karar verildiği takdirde, kayyum olarak TMSF'nin atanacağı kurala bağlandı. Kayyumluk yetkisinin tek merkezden ve tek yetkili kuruluş tarafından yürütülmesi amacıyla yapıldığı ifade edilse de esasen mahkemelerin kayyumları denetleme yetkisi OHAL KHK'siyle bir biçimde ortadan kaldırıldı.

10 Kasım 2016 tarih ve 6758 sayılı Kanun'la 674 sayılı KHK kanunlaştırıldı. Şimdi yürürlüğe konmak istenen kanunla da TMSF'nin kayyum olarak atanmasına ilişkin kural üç yıl daha uzatılarak... Yani OHAL'le getirilen bir kural, üstelik ortada yasal bir boşluk olmadığı hâlde üç yıllığına kalıcı hâle getirilecek.

Yasa teklifinin 2'nci fıkrası uyarınca, OHAL döneminde yürürlüğe konulan ve fonun işleyişiyle ilgili görev, hak, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen kanun hükümleri, fonun kayyum atandığı dosyalar bakımından ceza soruşturması veya kovuşturması kesinleşinceye ya da satış veya tasfiye işlemleri tamamlanıncaya kadar uygulanır. Ne demek? OHAL kanunları üç yıl değil, çok daha uzun bir süre uygulanabilecek. Hani iki gündür "OHAL üç yıl daha uzatılır." diyoruz ya, ne üç yılı, davanın kesinleşmesi on yıl sürerse on yıl daha uzayacak.

(3)'üncü fıkraya göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 133'üncü maddesi uyarınca kayyum atanan şirketlerde soruşturmanın başladığı tarihten fonun kayyum olarak atandığı tarihe kadar şirket ortaklarının devir ve temlik işlemleri muvazaalı kabul edilerek geçersiz sayılacak ve ticaret sicilinden resen terkin edilecek. Teorik olarak iyi niyetli görülse de hukuka uygun olup olmadığına bakılmaksızın bu süre içerisindeki bütün devir ve temlik işlemlerinin muvazaalı sayılması kuşkusuz genel hukuk kurallarına aykırılık oluşturuyor.

Sürem çok kısa, iki konuda görüş belirtmek istiyorum. Bir tanesini İbrahim Hocam söyledi gerçi, Fransa'yla karşılaştırılması meselesini. Bu bir tercih, tabii, hangisini örnek alacağınıza siz karar verirsiniz, Fransa'yı örnek alabilirsiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Demokrasinize yönelik bir saldırıya karşı demokratik değerlerden taviz vererek otokratik bir rejim kurabilir veya Norveç'te olduğu gibi, bu saldırıya karşı demokratik kurum ve değerlerinizi sonuna kadar savunabilirsiniz.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.