| Konu: | Askerlik Kanunu ile Diğer Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 25.07.2018 |
SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi hakkında Halkların Demokratik Partisi grubum adına söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, torba yasa niteliğinde olan bu yasa teklifinin adı her ne kadar askerlikle ilgili olsa da sağlık alanına dair birçok olumsuz düzenleme de yasaya yerleştirilmiştir. Bundan önceki torba yasalarda olduğu gibi bu yasa tasarısında da iktidar ülkedeki demokrasi, hukuk, temel hak ve özgürlüklerdeki sorunlara toplumun her alanında giderek artan şiddete çözüm üretmek yerine kendi yanlış ekonomi politikalarının neden olduğu kötü gidişatı durdurmak niyetiyle halkların cebine göz dikmiştir. Bu tasarıda sağlık alanını piyasalaştıran ve sermayeye peşkeş çeken düzenlemeler var ama her gün yaşanan ve birçoğu ölümle sonuçlanan sağlık emekçilerine yönelik şiddet sorununun çözümüne dair tek bir düzenleme yok. Belli ki yasa tasarısı hazırlanırken sağlık alanında faaliyet yürüten emek ve meslek örgütlerinin görüş ve önerileri de dikkate alınmamıştır. Sağlıkta dönüşüm adı altında hayata geçirilen ve sağlık çalışanlarını köleleştiren, güvencesizleştiren ve itibarsızlaştıran uygulamalarla sağlık emekçileri gittikçe ağırlaşan iş yüküne, 7/24 esnek, kuralsız ve hatta altmış dört saate kadar uzayan mesailerle baskı altında çalışmaya maruz bırakılmışlardır. Beş dakikada bir verilen randevu sistemi sunulan sağlık hizmetinin niteliği açısından da kötü sonuçlar doğurmaktadır. Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar sağlık emekçilerine yönelmiş öfke ve şiddeti açığa çıkarmaktadır. İktidar temsilcileri sağlık emekçilerine yönelik artan şiddet olaylarını önleyici düzenleme ve tedbirleri hayata geçirmek yerine şiddeti normalleştirerek sağlık emekçilerini hedef hâline getirmiş ve sorunun asıl kaynağı olan kendi yanlış politikalarının üstünü örtmeye çalışmıştır.
Değerli arkadaşlar, söz konusu yasa teklifinin 3'üncü maddesinde yer alan sağlık turizmine dair düzenlemeler Türkiye'de zaten sorunlu ve yetersiz olan mevcut sağlık sistemi açısından son derece ciddi sakıncalar içermektedir. Söz konusu düzenlemeyle sağlık turizminden gelen döner sermaye ücretlerinin sadece hekimleri kapsıyor olması sağlık ve sosyal hizmet emekçileri arasında çalışma barışını bozacak uygulamalara neden olacak ve esnek, kuralsız çalışmayı daha da yaygın bir hâle getirecektir. Yeni bir düzenlemeyle çalışanlar üzerindeki mevcut performans baskısı artacaktır. Özellikle, hekimler sağlık turizminden gelen hastalara bakabilmek için konulan kotaları ve puanı doldurabilmek amacıyla çok fazla hasta bakmak ve işlem yapmak zorunda kalacaklardır. Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinde çalışan hekim ve diş hekimlerinin özel sağlık kuruluşlarında çalışması yasakken bu düzenlemeyle sağlık turizmine dair hekimler verilecek yetki belgesiyle başka sağlık kurumlarında da çalışabilecekler. Bu çalışma şekli hekimlerin iş güvencesini de tamamen ortadan kaldıracaktır. Söz konusu çalışmada ortaya çıkan parasal değerin yarısına varan kısmının hizmeti sunan hekime verilmesi cazip bir teşvik unsuru hâline getirilmiştir. Normal çalışma içerisinde emeğin değerinin verilmesi yerine başka yerlerde fazla çalışmayla buna ulaşabilmesi yıpratıcı bir çalışma temposu yaratacaktır. Fazla mesaiye neden olacak bu çalışma şekli tıbbi hatalara da neden olabilecektir. Söz konusu düzenlemede yer alan sağlık turizminde hastanın bir süre sonra ülkesine dönmesi sebebiyle hekimle, sağlık kuruluşuyla bağının zayıflaması, erişimin güçleşmesi de dikkate alındığında hizmette ortaya çıkabilecek niteliksel zayıflığın telafisi oldukça zor olacaktır. Tek tek saydığım bu nedenlerle bu yanlıştan bir an evvel dönülmeli, söz konusu düzenlemeler iptal edilmelidir. Sağlık hizmetlerinin sunulduğu alanlar sağlık değerlerinin temeli olan demokratik, barışçıl bir güven ortamına dönüştürülmelidir. Sağlık, sosyal bir haktır; herkes için eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve ana dilinde sağlık hizmetinin hayata geçirildiği sağlık politikaları geliştirilmelidir. Sağlık alanında faaliyet yürüten emek ve meslek örgütlerinin bu konudaki görüş ve önerileri dikkate alınmalıdır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)