GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askerlik Kanunu ile Diğer Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:10
Tarih:25.07.2018

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Bir düzenlemeyi başarılı kılan nedir?" diye sorarsak hiç şüphesiz "Sistemin bir bütün olarak ele alınması." deriz. Sistem sorun yaşıyorsa ve bir düzeltme yapılacaksa mutlaka tüm sistemi ve sistemin tüm bileşenlerini içermek zorunda. Hele ki bu sistem sağlık gibi insan yaşamını doğrudan ilgilendiriyorsa şüphesiz böyle davranılmalı. Bundan dolayıdır ki sağlık evrensel bir haktır.

Bizim Anayasa'mızın 49'uncu maddesi şöyle söylüyor: "Devlet işçi-işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirler alır." Demek ki çıkaracağımız yasalarda bu anayasal hükme uymak zorundayız.

Peki, siz getirdiğiniz bu teklifle ne sağladınız? Sağlık çalışanlarını yani meslek grubunu kendi içinde ayrıştırdınız. Örneğin sosyal hizmet emekçileri yok, memurlar yok, genel idari hizmet sınıfındakiler, teknik idari sınıfındakiler, yardımcı hizmet sınıfındakiler yok; psikologları bile kendi içinde ayrıştırdınız. Yani hastanelerde ve sağlık hizmeti sunumunda çalışan emekçilerin tamamını kapsamıyor sizin "sağlık emekçisi" tanımınız. Başka bir ifadeyle, bu tasarıyla sağlıksız bir iş yaptınız.

Ben kendi mesleğimden bir örnek vermek istiyorum: Bakın, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan eczacılar eşit iş yapıyorlar ancak farklı aylıklar alıyorlar hem de bu aylıklar arasında çok ciddi uçurum var. SGK ve bağlı hastanelerinde çalışan eczacılar döner sermaye gelirinden pay alarak yüksek ücret alırken, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu gibi Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda çalışan eczacılar döner sermaye geliri olmadığı için düşük aylık alıyorlar. İki yıl önce sizin hazırladığınız kanun tasarısında yer alan ama bugün kadük durumunda olan tasarıda eczacılar vardı. Peki, ne oldu da dün var ettiğiniz eczacı hakkını bugün yok saydınız? Yoksa eczacılar ve diğer sağlık çalışanları sizler için üvey evlat mı?

Değerli arkadaşlar, sağlıksız ücretlerle sağlıklı bir hizmet verilmesini bekleyemeyiz. Bu sorunun çözümü için eczacı arkadaşlarımızla grubumuz adına bir yasa teklifi verdik, Komisyonda önerge hazırladık ama sizlerin oylarıyla reddedildi. Bugün, burada, eczacı olduğunu bildiğim diğer siyasi partili arkadaşlarım var. Bu sorunun partisi yok. Gelin, meslektaşlarımızın sorunlarını hep birlikte çözelim. Olması gereken nedir? Eşit işe eşit ücret. Sağlık hizmetleri bir bütün olarak incelenmeli. Siz "sağlık hizmetimiz" dediğiniz şeyin zincirinin bir ayağını zayıflatırsanız tüm sistemi çökertirsiniz. Hekimler elbette bu sistemin en önemli aktörleri fakat sistemin geri kalanı da köle değil. Bu ayrım, son kertede hem hekimleri hem de yurttaşları mağdur edecek.

Şu anda bizim ülkemizdeki yurttaşlarımız dört başı mamur bir sağlık hizmeti almıyor. Örneğin, bir arkadaşımın geçen hafta yaşadığı bir olay: Başkentin göbeğinde bir üniversite hastanesinde gece ultrason çektiremedi. Gerekçe, gece vakti radyolog uzmanının çalıştırılması çok masraflı. Üniversite hastanesinden başka bir hastaneye taşınıyor.

Peki, bu denli sorunlu bir sistemi daha da sorunlu hâle getirecek bir düzenleme yapılır mı? Bence oylarınızla bu yasa teklifi geçmemeli diyorum.

Peki, bir kota belirlenmiş, bir esnek çalışma saati. Deniliyor ki millî hastaların -bizim vatandaşlarımız "millî hasta" olarak geçiyor- yüzde 60'ına baktıktan sonra dışarıdan gelen hastaya bakacak. Bu, doğrudan, zaten kısa olan hasta bakım sürelerini daha da kısaltacağına işaret yani siz, hekimleri zaten ittiğiniz bu sisteme şimdi de perçinliyorsunuz.

Sonuç olarak, bir sorunu çözerken başka mağduriyetler yaratıyoruz. Bu adaletsizliği gidermek elimizde. Unutmayalım ki sağlıkta elde edilecek kâr para değil, hayat olmalı.

Sözlerime son verirken Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.

Çok teşekkürler. (CHP sıralarından alkışlar)