| Konu: | Askerlik Kanunu ile Diğer Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 25.07.2018 |
MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Başkan, milletvekilleri ve bizi izleyen değerli halkımız; şimdi, iki gündür, üç gündür burada yasa yapmaya çalışıyoruz. Kuşkusuz birçok arkadaşımız, söz konusu yasalara dair bir dizi düzeltme yapmaya çalıştılar, önerilerde bulundular ve söz konusu yasaların kanuna aykırılığı, vicdana aykırılığıyla ilgili ve benzeri uyarılar yapmaya çalıştılar. Fakat ortaya çıkan tablo, aslında hepimizin başından beri bildiğimiz, yeni tanık olmadığımız bir tablo. Biz bu tablonun kuşkusuz bir niyet sorunu olmadığını biliyoruz. Bu yasaları önümüze getirenler tek başına kötü niyetlerinden kaynaklı bunu yapmadılar. Dolayısıyla biz bir niyet okuma yapmıyoruz. Söz konusu bu yasalar ve devamında karşımıza çıkabilecek olan yasalar ya da öncesindeki pratik, aslında bu on altı yıllık AKP iktidarının pratiğinin aynasıdır, benzeridir, devamıdır. Düpedüz bu yasalar bugüne kadar yürütülen halk karşıtı, emekçi karşıtı siyasetin bir sonucudur. Burada açık olarak ortaya konulan yasalar, iktidarın içinde bulunduğu bir krizin çözümüne yönelik buraya getirilmiş yasalardır. Bu krizin esası bir yönetme krizidir, bir devlet krizidir. Bu krizin yine esası, başından itibaren halkına karşı örgütlenmiş bir iktidarın geldiği çıkışsızlıktır. Bu iktidar geldiğinde değişim ve demokrasi adına geldi. Değişim ve demokrasi adına gelenler, devraldıkları yönetim anlayışından çok daha ceberut bir yönetim anlayışına saplanıp kaldılar.
Şimdi, bakın, bu iktidar önümüze yasalar getirdi. Bunların bir tanesi yeni OHAL Yasası yani olan OHAL'in çok daha kalıcı hâle getirilmiş hâli. Yani bir OHAL cumhuriyetine dönüştürdüler. Bir diğeri, yine, askerlikle ilgili yasa. Şimdi, bakın, bütün bunların hepsi aslında bir ekonomik krize çare yasaları.
Şimdi, yine, bunun yanında, bakıyorsunuz, iktidar sahipleri, temsilcileri yabancı sermayeye, emperyalist sermayeye -yalvar yakar- ülkeye yatırım yapmaları için yalvarıyorlar, çağrı yapıyorlar. Fakat bunu yapan iktidar kendisini "yerli ve millî", kendisi dışındaki bütün toplumu da "gayrimillî" diyerek suçlayan bir iktidar.
Şimdi, biz şunu başından beri söyledik, tekrar ediyoruz: Bu iktidar küçük bir azınlığın iktidarıdır. Bu iktidar işçiye, emekçiye ve ezilen halklarımıza karşı örgütlenmiş bir iktidardır ve bu iktidar demokrasi, eşitlik ve özgürlük taleplerini şiddetle bastırmayı kendisine politika olarak belirleyen bir iktidardır. Dolayısıyla bu iktidarın halklarımıza, işçi sınıfı ve emekçilere vereceği tek şey işte bu OHAL yasasının ta kendisidir yani şiddeti, zoru çok daha katmerli hâle getirmek, demokrasiyi eşitlik ve adalet mücadelesini de yine şiddetle bastırmaktır.
Şimdi, OHAL sürecinde ne yaşadı bu halkımız? OHAL sürecinde yaşanan şey işçi sınıfının çok daha ağır koşullarla sömürüsüdür. Kendisi de bunu ifade etti, ne dedi? "Biz OHAL'i işçiler greve çıkmasınlar diye yaptık." Bunu diyen iktidarın ilk geldiğinde söylediği neydi? "Biz bu ülkeyi bir şirket gibi yöneteceğiz." demişti. Bir ülke şirket gibi yönetilebilir mi? Şirket dediğiniz nedir? Kâr için kurulmuş bir mekanizmadır. Bir ülke kâr için, rant için yönetilebilir mi? Böyle bir anlayış bir halka refah getirebilir mi, huzur getirebilir mi? Getiremez. Dolayısıyla bu halk bunlara karşı, kuşkusuz, bir mücadele yürütüyor. Bu yasaların buraya getirilişinde bir amaç var, burada tartışılmasında bir amaç var; bir duygu örgütlenilmeye çalışılıyor. Bu duygu şudur: "Biz yaparız olur. Siz ne derseniz deyin güç bizde ve biz bunları hayata geçiririz." Şimdi bunun karşısında, kuşkusuz, muktedirlerin uykularını kaçıran başka bir realite var bu topraklarda. Bakın, OHAL'in engelleyemediği ve muktedirlerin uykularını kaçıran nedir? Başta halklarımızın, işçi sınıfı ve emekçilerin, kadınların, gençlerin yürüttüğü OHAL karşıtı mücadeledir, eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesidir. Bu mücadelenin bastırılamamasıdır bugün tekrardan bu yasaları önümüze getiren şey.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MURAT ÇEPNİ (Devamla) - Halklarımıza şiddetten, zulümden başka bir şey sunmayanlar ipleri çok daha fazla germekten başka bir politika ortaya koyamazlar.
Sonuç olarak şunu belirterek buradan ayrılmak istiyorum: Bu yasaları önümüze getirenler Gezi ayaklanmasını unutmasınlar. Bu halkımız, işçiler, emekçiler direnişiyle ve mücadelesiyle OHAL'i nasıl yırtmışlarsa bu yasaları da yırtacaklardır. (HDP sıralarından alkışlar)