GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askerlik Kanunu ile Diğer Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:10
Tarih:25.07.2018

SALİHE AYDENİZ (Diyarbakır) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne dair partim HDP adına söz aldım.

Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan kanun teklifi toplamda 21 maddeden oluşmakta. Birçok farklı alandan düzenlemelerin eklendiği kanun teklifi aslında bir torba yasa niteliğindedir. Geçmişten günümüze emekçilerin tüm yaşam ve çalışma düzenleri hep torba yasa içeriğiyle dizayn edilmeye çalışıldı. O nedenle, bilinmelidir ki emekçilerin özlük hakları böyle torba yasalara sığdırılmamalıdır. Özellikle, sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Özellikle, acil servisler de ve poliklinikler de şiddetin kol gezdiği, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissetmedikleri, sağlık hizmetlerini güvenli ortamda veremedikleri yerler hâline geldi. Bu sorun bir yandan sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit etmekte, sağlık hizmetini aksatmakta ve sağlık hizmeti alan halkta da şiddete dönüşmüş durumdadır. Hepimizin bildiği üzere, çok yakın zamanda Suruç Devlet Hastanesinde Hacı Esvet, Adil ve Celal Şenyaşar ailesinin hastanede onca kamera ve çalışanların gözü önünde katledilmeleri bu şiddetin başka bir boyutunu gözler önüne sermektedir. Bu durum sürdürülebilir, kabul edilebilir ve katlanılabilir değildir. Düzenlemeyle insan sağlığı hizmetlerinde çalışan sağlık mesleği mensupları için bir yıllık çalışmalarına altmış gün fiilî hizmet süresi zammı uygulanacaktır. Evet, bu teklif yerinde ama eksik ve yetersizdir. Sağlık hizmeti bir ekip hizmetidir, bir parçası eksik olursa aksar.

Maddenin sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının tümünü ve geçmiş tarihleri kapsamadığı görülmüştür. Geçmişte ağır koşullarda çalışmış bir sağlık emekçisi yarın fiilî hizmet zammından hiç yararlanmamış olarak emekli olacaktır. Bu açık bir adaletsizliktir. Yani sağlık hizmeti sunumunda en ağır risklerle ve konsantre bir biçimde çalışan sağlık çalışanları şimdiye kadar yıpranmamış olarak mı sayılacak? Bu nasıl bir adalettir?

Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığında 657 sayılı Kanun kapsamındaki sağlık hizmetleri sınıfında çalışan emekçiler, zoonoz hastalıkları ve laboratuvar gibi risk taşıyan görevlerde çalışanlar 2008 yılına kadar bu risklerden fiilî hizmet zammı alıyorlardı fakat 2008 yılından bu yana bu hakları ellerinden alınmış durumda.

Hayvan sağlığı hizmetleri ve hayvansal ürünlerden insanlara geçen hastalıklar nedeniyle toplum sağlığı ciddi olarak tehdit altındadır. Bu bakımdan, hayvan sağlığı alanında çalışan emekçilerin fiilî hizmet haklarının tekrardan düzenlenerek geri verilmesi gerekmektedir. Madde, tüm sağlık, sosyal ve Tarım ve Orman Bakanlığında çalışan sağlıkçıları yani sağlık hizmetleri sınıfı, yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı, sosyal hizmetler sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, genel idare hizmetleri sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı, veteriner hekimler, veteriner yardımcı sağlık personeli, teknisyen ve laborantları kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.

Eşitliğin tesis edilebilmesi ve iş barışının korunabilmesi için sağlık hizmetleri sınıfında çalışan tüm emekçileri kapsayacak şekilde yeniden ciddi bir çalışma yapılmalı, bu alanda çalışan emekçilerin ve kurumların görüş ve önerileri alınarak fiilî hizmet konusunda daha kapsamlı değerlendirilmelidir. Bu hakkın sağlık emekçileri arasında ayrım yapılmadan verilmesi adaletli bir çalışma ortamı için elzem, aynı zamanda eşitlik ilkesine göre anayasal bir haktır. Fiilî hizmet süresi zammı özellikli birim ayrımı içermeden her yıl için yüz yirmi ile yüz seksen gün arasında olmalıdır ya da en azından seçim yatırımı olarak vaatte bulunduğunuz doksan gün olarak düzenlenmelidir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)