GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:2
Tarih:02.10.2018

HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum ve 27'nci Dönemin İkinci Yasama Yılı hepimize, memleketimize ve demokrasimize katkıda bulunur umuduyla hepinize saygılarımı sunuyorum.

Şimdi, konuşmam esasında ekonomiyle ilgili olacak çünkü Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi şu anda. Fakat tuhaf bir durumla da karşı karşıyayız. Şimdi, ekonomiyle ilgili olarak konuşma doğal olarak yürütmeyle ilgili bir konuşmadır ama yürütme burada yok. Cumhurbaşkanımız geldi dün, burada bize bir ekonomi anlattı. Mesela Cumhurbaşkanının yaptığı konuşmadaki yanlışları veya eksikleri söylemek istiyorum ama Cumhurbaşkanı da burada yok. E peki, yürütme nerede? Yürütme burada yok, hepimiz yasama organıyız. Dolayısıyla da arkadaşlar, bunu şu cümleyi söylemek için söyledim: Bu İç Tüzük meselesi gerçekten çok önemli bir mesele ve önümüzdeki dönemde sanırım ilk yapılması gereken işlerden bir tanesi bu.

Şimdi, arkadaşlar, dün Sayın Cumhurbaşkanı bize bir ekonomi çerçevesi sundu ve bu ekonomi çerçevesi esasında şöyle bir anlam taşıyordu... "Evet, birtakım sorunlarımız var amma işler yoluna giriyor. Özellikle kurlar üzerinde belirsizlikler kalkıyor, dolayısıyla da işler yoluna giriyor." anlamında bir açıklama yaptı. Sanıyorum, muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanı, kurlarla ilgili, son dönemde 5-10 kuruşluk indirimleri dikkate alarak bu yorumu yaptı fakat benim Sayın Cumhurbaşkanına tavsiyem şu: Kurlara bakarak ekonomiyi anlayamazsınız.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Ne biliyorsun?

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Anlayamazsınız, mutfağa bakmanız lazım, halkın gerçekten şu anda ne yaşadığına bakmanız lazım. Dolayısıyla da halkın ne yaşadığından haberiniz yok ise eğer kurlar size Türkiye'nin gerçeğini söylemez.

Dolayısıyla da arkadaşlar, benim burada, Sayın Cumhurbaşkanının konuşması ve sunduğu çerçeveyle ilgili olarak söyleyecek birçok eleştiri noktası var fakat sizlere, ekonominin birtakım rakamlarını konuşarak da bunu yapmak istemiyorum. Ama sizlere şunu söyleyeyim: Adalet ve Kalkınma Partisi 2002'den itibaren -hakkını teslim edelim- 2007, 2008'e kadar ekonomiyi iyi yönetmiştir. Gerçekten de o sırada Avrupa reformlarının da etkisiyle reformlar yaparak Türkiye ekonomisini yıllık ortalama yüzde 5'in üzerinde bir büyümeyi sağlayıcı bir biçimde yönetmiştir. Fakat arkadaşlar, şunu görmek zorundasınız: 2009'dan sonra çok hata yapıldı ve bugün eğer kur krizi ve yarın bir resesyon yaşayacaksak bu, o dönemde yapılmış hatalardan kaynaklanmaktadır.

Ben sadece birkaç tanesini size hatırlatayım: Bunlardan bir tanesi, biliyorsunuz, 2009'da, dövizle ilgisi olmadığı hâlde şirketlerin ve bireylerin dövizle borçlanabileceğine dair bir kararname çıkardılar. Bugün ödenmesinde zorluk çekilen döviz borçlarının esasında bu kadar yığılmasının ana sebebi de o dönemde alınmış olan hatalı karardan kaynaklanıyor.

Bir başka nokta, dış politika. Şimdi, arkadaşlar, şunu söyleyebilir miyiz: "Bugünkü bütçe açığıyla Suriye'deki askerî operasyonların hiçbir ilgisi yoktur." diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Gerekçeleri tartışılabilir ama sonuç olarak bugünkü bütçe açığının önemli sebeplerinden bir tanesi de askerî harcamalardır, güvenlik harcamalarıdır.

Bundan da vazgeçtim, bu da sanırım sizlere çok bir şey söylemiyor ama ben size şunu söyleyeyim: Bugünkü krizin ana sebebi, yeni sistem olarak şu anda yürürlükte olan sistemin yanlışlığıdır. Yani Cumhurbaşkanımız o zamanlar, hatırlayacaksınız, demişti ki: "Cumhurbaşkanlığı sistemine geçersek krizler kalmayacak." Ama ne görüyoruz şu anda? Gerçekten çok ciddi bir krizin ortasındayız.

Arkadaşlar, bakın, dün İstanbul Ticaret Odası perakende fiyatlarının yüzde 19 civarında arttığını söyledi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Şu anda kredi faizleri yüzde 40. Arkadaşlar, bu ciddi bir resesyondur, ciddi bir ekonomik problemdir, daralmadır ve bir krizdir. "Kriz mriz yok." lafı gerçekten lafügüzaftır.

Lütfen bizim bu araştırma önergemize destek olun ve dolayısıyla da bu meseleleri sayın Meclisimiz tartışabilir hâle gelsin.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)