GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dünya liderlerinin Recep Tayyip Erdoğan'a son günlerde teşekkür yağdırdığına ve teşekkürlerin boş yere gelmediğine, Cemal Kaşıkçı olayına, Türkiye'de bitirilen parlamenter rejimin, getirilen tek adamlık düzeninin ülkeyi içine soktuğu tabloya, Türkiye'nin itibarını, uluslararası sistemde onurunu geri kazanabilmesinin tek yolunun Parlamento olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:8
Tarih:17.10.2018

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Dünya liderleri Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, kişisel olarak şahsına son günlerde teşekkür yağdırıyorlar. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump, zorlu pazarlığın sonunda, kendi ifadesiyle fidye ödemeden kurtardığı rehine Rahip Brunson için bizzat Erdoğan'a teşekkür etti. Tüm dünya önünde, Oval Ofis'te, fidye teklif eden ve rehine tutan bir ülke ilan ettiği Türkiye'nin Cumhurbaşkanına diplomatik nezakete ihtiyaç duymadan "bağımsız yargı" ve "Türkiye" ifadelerini bile kullanmaya gerek görmeden şahsen teşekkür etti, "Pazarlık iyi gitti, sağ ol." dedi.

Bir hafta içinde ikinci teşekkür de Suudi Kral Selman'dan geldi. Bunu da Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik'ten öğrendik. Çevik dedi ki, birebir kendi ifadesiyle aktarıyorum: "Türkiye olayı fazla eşelemeden Kral Selman'a yardımcı oluyor -olayı fazla eşelemeden Kral Selman'a yardımcı oluyor- işte bu yüzden Kral Selman Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı arayıp teşekkür etti."

Amerikan vatandaşlığında bulunan bir Suudi vatandaş evlilik belgelerini almak için Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçiliğine gidiyor. Washington Büyükelçiliği kendisinin de verebileceği belgeler için İstanbul Başkonsolosluğunu adres gösteriyor ve Kaşıkçı'yı Türkiye'ye yönlendiriyor. Kaşıkçı İstanbul'a geliyor, randevu aldığı tarihte, 2 Ekimde İstanbul Başkonsolosluk binasından içeri giriyor. Aynı tarihte, aynı binaya, Suudi Arabistan'dan o gün özel jetle gelen diplomatik pasaportlu 15 Suudi'yle giriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Özkoç.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - O 15 kişi aynı gün konsolosluktan ve Türkiye'den ayrılıyor ancak kapıda nişanlısı bekleyen Cemal Kaşıkçı ortada yok. Konsoloslukta günler sonra arama yapılıyor, gazetecilerin gözü önünde getirilen temizlik malzemeleriyle bina temizlenmiş olsa da cinayete dair güçlü emareler bulunuyor. Konsolosun konutunun da aranması için karar çıkarılıyor. Dün, akşam saatlerinde yapılacak aramadan hemen önce Konsolos apar topar İstanbul'dan ayrılıyor, daha doğrusu kaçıyor ve Konsolos olmadığı için konutunda arama yapılamıyor. Yani teşekkür boş yere gelmiyor arkadaşlar, teşekkürler boş yere gelmiyor.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın eşelemeyi uygun bulmadığı tablo işte tam da budur. Biz Türkiye Cumhuriyeti hukuk devleti olarak bu tabloyu eşelemeyeceğiz de neyi eşeleyeceğiz? Adamlar diyorlar ki: "Biz bu kirli işi Amerika'da yapamayız, İstanbul'a çekelim. Orada bir devlet mekanizması yok, Erdoğan'ı ayarlar, bu işin üzerini kapatır, gideriz." Tabir bu. Kamu düzeninin, kurumların, yargının, istihbaratın tek bir kişinin iki dudağında bulunduğu tek adam rejiminde bu işler böyle yürüyor. Türkiye'de bitirdikleri parlamenter rejimin, getirdikleri tek adamlık düzeninin ülkemizi içine soktuğu tablo budur.

Türkiye'nin itibarını, uluslararası sistemde onurunu geri kazanabilmesinin tek yolu Parlamentodur. Konuyu Parlamentoya, buraya getirin. Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunu göreve çağırıyoruz. Ülkemizin güvenliğini, hukuk ve kamu düzenini yok sayan bu saygısızlığa karşı tüm siyasi partileri birlik olmaya, Meclisi sorumluluk almaya davet ediyoruz.

Saygılarımızla. (CHP sıralarından alkışlar)