GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:8
Tarih:17.10.2018

MHP GRUBU ADINA ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; (2/860) sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerine MHP Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Kanun teklifiyle alakalı konuşmama başlamadan önce, iki gün evvel Yığılca ilçemizde trafik kazasına müdahaleye giden Jandarma trafikteki askerlerimizin kendileri de trafik kazası geçirmiş ve 4 askerimiz maalesef yaralanmıştır. Buradan kendilerine, ailelerine ve yüce Türk milletine geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, kara yolları trafik güvenliğinin artırılması için gerekli düzenlemeler yapılarak ülkemizde yaşanan trafik terörünün önüne geçebilmek için (2/860) sayılı Teklif'te bazı düzenlemeler yapılmıştır. Her yıl ortalama 7 bin civarında insanımız maalesef trafik terörüne kurban gitmektedir. Ayrıca, meydana gelen bu kazalarda ülkemiz milyarlarca liralık maddi kayıp yaşamaktadır. Meydana gelen kaza sayısı ve can kaybı Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkelerin çok üzerindedir.

Bu trafik teröründe can ve mal kayıplarının önüne geçmenin tek yolunun bu kanun düzenlemesi olmadığını tabii ki sizler de bizler de çok iyi biliyoruz. Trafik kazalarından dolayı yaşanan can ve mal kayıplarının azalmasını sağlayacak en büyük etkenin toplumsal bilinçlenme ve eğitim olduğunun hepimiz farkındayız. Bir yandan toplumsal bilinçlenme sağlanmaya ve eğitim verilmeye devam ederken diğer yandan da biz milletvekilleri olarak mevcut kanunları ihtiyaca göre düzenlemeli ve ilgili kanunlara halkın daha kolay ve güvenli bir şekilde ulaşım sağlaması için şekillendirmeliyiz. Ayrıca, bunların yanı sıra tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi raylı sisteme yani hızlı trenle yolcu ve yük taşımacılığına daha fazla önem verilmelidir.

Değerli milletvekilleri, trafik terörünün neticesinde her gün hayatını kaybeden ortalama 20 insanımızın ve milyonlarca liralık maddi kaybımızın ülkemiz açısından açıklanacak bir tarafı yoktur. Ülkemizde trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin çoğunluğunu 15-29 yaşları arasındaki gençlerimiz oluşturmaktadır. Bu gençlerimiz hayatlarını kaybetmeselerdi belki insanlığa çok büyük faydası olacak buluşlar yapacak, ülkemizi muasır medeniyetlerin daha da üzerinde bir yere taşıyacaklardı.

Değerli milletvekilleri, özellikle son yıllarda kara yolu alanında yapılan başarılı uygulamaları takdirle karşılıyoruz. Ancak on altı yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında demir yolu sistemine başarılı katkılar yapılmışsa da cumhuriyetimizin ilk dönemlerinde verilen önem ve katkı maalesef yeteri kadar verilememiştir. Yanlış planlamalar neticesinde yapılan hızlı tren hatları ekonomik olmamış ve ülke ekonomisine gerektiği kadar katkı sağlamak şöyle dursun, yük getirmiştir. Mevcutta çalışan ve Ankara, Eskişehir, Sakarya ve İstanbul'dan geçen yüksek hızlı tren hattı bu mesafeyi dört saati aşkın zamanda katetmekte, bu da cazibesini düşürmektedir. Ayrıca, mevcut güzergâh 710 milyon euroya mal olmuş; 2.500 gidiş, 2.500 dönüş yolcu kapasitesiyle en iyi şartlarda otuz altı yılda kendisini amorti edecek olduğundan oldukça verimsiz planlanmıştır.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişle birlikte kurum ve bakanlıklar arasındaki irtibatın daha sağlıklı ve hızlı olarak yapılması amaçlanmış, bu sayede bürokratik oligarşi azaltılarak milletimize hizmetin daha hızlı ulaşması amaçlanmıştır. Bu durumda iktidarın yapması gereken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ilgili kurum ve bakanlıklarla koordineli olarak trafik yoğunluğu planını doğru çıkarıp fizibilite çalışmalarına önem vermesidir.

Değerli milletvekilleri, seçim bölgem olan Düzce ili, daha önceki konuşmamda da belirttiğim gibi, ulaşım sorunlarının ve dolayısıyla da trafik kazalarının had safhada yaşandığı bir ildir. Zira, Düzce 2 ana kentin tam ortasında yer alan, ayrıca Batı Karadeniz'in illerinden Zonguldak ve ilçelerine bağlantı noktasında olmasına rağmen çevre yollarının tamamlanmadığı bir ilimizdir. Düzce ilimizin nüfusu 380 bindir. Buna istinaden 2018 yılında ilimizde 785 yaralanmalı kaza meydana gelmiş, bu kazalarda 1.364 vatandaşımız yaralanmış, 799 maddi hasarlı kaza oluşmuş ve toplamda 1.602 kaza meydana gelmiştir.

Trafiğin çok yoğun olduğu İstanbul-Ankara arası bir an önce 2 şehir arasında otobana paralel olarak yapılacak yüksek hızlı tren hattıyla birleştirilmeli ve bu hat Ankara-Kızılcahamam-Gerede-Bolu-Düzce-Hendek-Sakarya-İzmit-Gebze ve İstanbul olarak belirlenmelidir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının fizibilitesini yapmış olduğu güzergâh, Ankara-Mudurnu-Sakarya ve İstanbul'dan geçen eski projenin kopyalayapıştırla planlanan güzergâhıdır. Bu güzergâhın, Düzce Üniversitesi Teknoloji Fakültesinin yaptığı çalışmalar neticesinde Kuzey Anadolu fay hattının üzerinden geçtiği belirlenmiştir. Ayrıca bu güzergâhta yapılacak bir yüksek hızlı tren kendisini otuz yılda amorti edeceği için maalesef verimli değildir. Bizim yapılmasını istediğimiz güzergâh, bölgesel çıkarlarla baktığımız bir güzergâh değildir. Yüksek hızlı trenin geçmesini istediğimiz güzergâh, ülkenin en yoğun trafik akışının olduğu otoyolu rahatlatacak, ayrıca ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Fizibil değil orası, fizibil değil.

ÜMİT YILMAZ (Devamla) - Geçmesini istediğimiz güzergâhla ilgili ciddi çalışmalar Düzce Üniversitemizin Teknoloji Fakültesi tarafından yapılmıştır. Bu yapılan çalışmalar neticesinde yüksek hızlı tren, öngörülen güzergâhtan geçerse kendini dokuz yıl gibi kısa bir sürede amorti edecek ve verimliliği planlanan hattan katbekat üstün olacaktır.

Bizim istediğimiz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının bizim ve üniversitemizin sesine kulak vermesi ve doğru değerlendirme yapmasıdır. Bu onayladığımız yasayla belki trafik terörüne tam anlamıyla dur diyemeyiz ama en azından yavaşlatmak adına bu kanuna biz destek veriyoruz.

Değerli milletvekilleri, (2/860) sayılı Kanun Teklifi'yle, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandum ve 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimiyle hayata geçen Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişle 24 Temmuz 2016 tarihinde Millî Savunma Bakanlığından İçişleri Bakanlığına geçen Jandarma teşkilatı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin özlük haklarında yaşanabilecek kayıpların önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, kahraman jandarmalarımızın terörle mücadeledeki yerini ve önemini biliyoruz. Her ne kadar Millî Savunma Bakanlığı bünyesinden İçişleri Bakanlığına geçmiş olsalar da onlar bizim için kahraman Türk askerleridir ve hep öyle de kalacaklardır.

Ayrıca, son yıllarda ülkemizde yaşanan gelişmeler neticesinde sayıları 4 milyona yaklaşan mülteciler, insan kaçakçılığı, sahillerimizin korunmasında her gün önemi gittikçe artan Sahil Güvenlik Komutanlığının önemini artırmaktadır. Her iki komutanlığımızın da özlük haklarında yaşanacak kayıplar bizim görmezden gelebileceğimiz konular değildir.

İki bin yılı aşkın devlet geleneği bulunan Türk milletinin içinde ordunun yeri ve önemi tartışmasız en üst seviyededir. Eski tarihlerden itibaren ordunun yanında asayişi sağlamak için çeşitli şekillerde teşkilatlar kurulmuşsa da modern anlamda Jandarma teşkilatının kuruluşu 1839 yılı kabul edilmektedir. Kurulduğu tarihten itibaren kahramanca mücadele gösteren Jandarma teşkilatımız son otuz beş kırk yıl içinde terörle mücadelede yadsınamaz bir öneme sahiptir. Özellikle otuz beş kırk yıl içinde çok fazla şehit veren Jandarma teşkilatı PKK, PYD, YPG yanında FETÖ, El Kaide, IŞİD ve benzeri tüm terör örgütleriyle mücadelesine ilk günkü azim ve kararlılıkla devam etmektedir, yüce Türk milletinden aldığı güçle de mücadelesine her zaman devam edecektir. Ülkemizin her köşesinden binlerce Türk genci Jandarma teşkilatına katılmak için alımların açılmasını beklemektedir. Bazı odakların ifade ettiği gibi, Jandarma teşkilatı ve TSK personel bulamamakta değildir, aksine siyasilere, teşkilata girebilmek için ve yeni alımlar yapılması için her gün bir sürü başvuru yapılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, bizler Milliyetçi Hareket Partililer olarak "ordu millet" anlayışıyla Jandarma teşkilatımızın ve Sahil Güvenlik teşkilatının her zaman yanındayız ve yanında olmaya da devam edeceğimizi bilmenizi istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Yılmaz.

ÜMİT YILMAZ (Devamla) - Teröre karşı vermiş oldukları bu şanlı mücadele karşısında bu kardeşlerimiz için ne yapsak azdır.

Bu vesileyle (2/860) sayılı Yasa Teklifi'ne özlük haklarındaki kayıpların engellenmesi için destek veriyoruz.

Değerli milletvekilleri, (2/860) sayılı Kanun Teklifi'ndeki 28'inci maddenin Komisyonda görüşülmesinde bazı arkadaşlarımız karşı çıktılar. Burada işlenişine iştirak etmemek koşuluyla suçun ortaya çıkarılması veya delillerin ele geçirilmesi ya da suçluların yakalanmasına yardımcı olanlara ödül verilmesi görüşülmüştür. Tabii ki bu, yukarıda sayılanlar vatandaşlık görevidir ve tüm vatandaşlarımız bunu yapmakla mükelleftir ancak bunu yapan vatandaşlarımıza ödül vermek ve teşvik etmek toplumda olan adam sendeciliğin bir nebze de olsa önüne geçecektir. Bu sayede belki de toplumsal katliam yapmayı planlayan bir terörist derdest edilerek büyük kayıpların önüne geçilecektir.

Sözlerimden anlaşılacağı üzere bu maddeyi de desteklediğimizi bilmenizi istiyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)