GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:8
Tarih:17.10.2018

İZZET ULVİ YÖNTER (İstanbul) - Gazi Meclisimizin muhterem üyelerini hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz 7 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin milletimize, ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Tabii, bu kanun kapsamında, gönül isterdi ki bu milletin, bu memleketin asil ve asıl kahramanlarının sorunları da keşke ele alınmış olsa, çözülmüş olsaydı. Bu kahramanlardan uzman jandarmalarımız, bu kahramanlardan uzman çavuşlarımız haklı olarak taleplerinin, isteklerinin, beklentilerinin karşılanmasını istiyorlar. Gecenin bu vakti biz burada çalışıyoruz, bununla iftihar ediyoruz, onur duyuyoruz ama gecenin bu vakti, aynı zamanda da dağımızda taşımızda nöbet bekleyen kahramanları da biliyoruz. Allah hepsini korusun, hepsini selamlıyorum. Uzman jandarmalarımızı Komisyonumuz görüştü. Komisyon üyemiz, partimizin Değerli Milletvekili Sermet Bey Komisyonda düşüncelerimizi aktardı.

Uzman jandarmalarımızın, 3466 sayılı Kanun'a göre çalışan kardeşlerimizin en temel meselelerinden bir tanesi, okullarında geçen bir yıllık sürenin fiilî hizmetten sayılması, ikinci olarak da 3600 ek göstergeden istifade etmek istemeleri. Adalet ve Kalkınma Partisinin değerli grup yöneticileri, grup başkan vekilleri bu konuda gerekli çalışmanın yapılacağını tarafımıza ulaştırdılar, biz kendilerine güveniyoruz. Sadece Adalet ve Kalkınma Partisi değil, Meclisimizin diğer partileri, grubu bulunan diğer partileri de ümit ve temenni ederiz ki uzman jandarmalarımızın bu iki temel meselesiyle ilgili iradelerini gösterirler, inşallah önümüzdeki bütçe sürecinde bu işi halletmiş oluruz.

Değerli arkadaşlarım, bir diğer sorunumuz uzman çavuşlarımızın kadro meselesi. Bu konuyu, kadroyu alana kadar söyleyeceğiz, kadroyu alana kadar konuşacağız. 100 bine yakın uzman çavuşumuz var, bir o kadar da uzman çavuş emeklimiz var. Bu arkadaşlarımızın büyüyen, her geçen gün katlanan özlemleri, beklentileri, talepleri var. Sayın Cumhurbaşkanı demişti ki: "İtibarın tasarrufu olmaz." Yerinde ve isabetli bir söz. Sanıyorum, bu söze itiraz edecek kimse yok. Peki, elimizi vicdanımıza koyalım, istiklalden tasarruf olur mu? İstikbalden tasarruf olur mu? Millî iradenin tasarrufu olur mu? İstiklalden tasarruf olmayacağına göre, istikbalden de tasarruf olmayacağına göre hem istiklalimizin hem istikbalimizin güvenceleri olan kahramanların sesini duymak boynumuzun borcu. Milletimiz, millî irade bu kahramanlara el uzatmamızı bekliyor.

Arkadaşlar, uzman jandarmalar, uzman çavuşlarla ilgili taleplerimiz bazı yerlerde bütçeye ilave yük olarak değerlendirilmiş. Allah aşkına, bütçeye kahramanın yükü olur mu? Bütçeye vatan ve millet için her şeyini feda eden, feda etmeye hazır olan kahramanların en ufak külfeti olur mu? Millî Savunma Bakanımız, eski Savunma Bakanımız burada. Ne olur biz uzman çavuşlarımıza kadro versek, neyimiz eksilir? Uzman jandarmalarımızın beklentilerini karşılasak, Allah aşkına söyleyiniz, ne olursunuz düşününüz, ne kaybederiz? Arkadaşlar, onlar şu anda vatan, millet müdafaası için canını ortaya koymuşlar.

Merhum şairimiz Orhan Şaik Gökyay "Bu Vatan Kimin?" isimli şiirinde ne diyordu: "Bu vatan toprağın kara bağrında/Sıradağlar gibi duranlarındır./Bir tarih boyunca onun uğrunda/Kendini tarihe verenlerindir."

O vatan topraklarında sere serpe yatan, sıradağlar gibi duran uzman çavuşlar, uzman jandarmalar. Peki, niye sessiz kalalım? Niye tepkisiz kalalım? Her şeye kadro buluyoruz da uzman çavuşlara mı kadro bulamıyoruz? Her meseleyi ele alıyoruz da uzman jandarmalarımızın iki temel, iki ana beklentisini mi karşılayamıyoruz? İtibardan tasarruf olmaz, doğru ama istiklalden de tasarruf olmaz. İradenin de tasarrufu olmaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.

İZZET ULVİ YÖNTER (Devamla) - Teşekkür ederim.

İradenin sahibi büyük Türk milleti ve büyük Türk milleti kendi sinesinden çıkan kahraman evlatlarının sorunlarının çözülmesini istiyor. Çok şey mi istiyoruz? Çok şey mi talep ediyoruz? Şu anda dağda taşta bizim için bekliyorlar. Bizim için kurşuna, haine, melanete, zalime meydan okuyorlar. Gelin arkadaşlar, el ele verelim, bu işi bitirelim, bu işi çözelim. Yani uzman çavuşlarımızın sorunları çözülmedikten sonra beka mücadelemizi kalıcı olarak halletmiş sayılmayız. "Tarihin dilinden düşmez bu destan." diyor Orhan Şaik Gökyay. "Nehirler gazidir, dağlar kahraman" diyor. "Her taşı yakut olan bu cennet vatan/Can verme sırrına erenlerindir." O can verme sırrına erenleri hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum, vicdanınıza konuyu emanet ediyorum. Sağ olun, var olun. (MHP sıralarından alkışlar)