| Konu: | Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 17.10.2018 |
İMAM TAŞÇIER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 12'nci madde üzerinde söz almış bulunmaktayım.
Bu maddede subay ve astsubayların durumunun düzeltilmesiyle ilgili bir düzenleme var. Biz isteriz ki Türkiye'de bütün çalışanların durumu düzeltilsin, bütün çalışanların özlük hakları verilsin ve onlara istenen neyse bütün çalışanlara istensin. Bunun da olabilmesi için Türkiye'de demokrasinin ve istikrarın olması şarttır. Türkiye'ye demokrasi ve istikrarın da gelebilmesi için Kürt sorununu mutlaka çözmesi gerekir. AKP iktidara geldiği günden son üç yıla kadar "Kürt sorunu benim sorunumdur, ben bu sorunu çözerim." demiş ve bununla ilgili onlarca kez, yüzlerce kez bu kürsüde ve değişik platformlarda sözler vermiştir ama gelinen aşamada artık "Ben Kürt'üm." diyene dahi değişik şekilde cezalandırmalara kadar gidilmektedir. Yani Türkiye'de Kürtler var mıdır, yok mudur? Dün AKP hatipleri, grup başkan vekili dâhil olmak üzere, Kürtlere atıfta bulunarak var olduklarını burada, bu kürsüde söyledi. Diğer muhalefet partileri de Kürtlerin varlığıyla ilgili her zaman görüşlerini dile getiriyorlar -Kürt kardeşlerim- her zaman bunu değişik platformlarda dile getiriyorlar. Ama Türkiye'de yaşayan 20-25 milyonun üzerinde Kürt var, bu Kürtler ana dilleriyle eğitim ve öğretim yapamıyorlar. Cumhuriyet yıllarına kadarki olan süreçte Kürtler ana dilleriyle o günün şartlarına göre eğitimlerini yapabiliyorlardı. Ahmedi Hani Mem u Zin'i -tarih 1692- kendi ana dili olan Kürtçeyle yazmıştır. Melaye Ciziri kendi ana dili olan Kürtçeyle divanını yazmıştır. Cigerhun yine divanlarını, şiirlerini kendi ana dili olan Kürtçe yazmıştır. O günkü şartlarda Kürtler bir şekilde eğitimlerini alıyor ve bunu günümüze kadar taşıyorlardı ama bugün, Kürtler kendi ana dilleriyle okul okuyamıyorlar. İlkokuldan üniversiteye kadar kendi ana dillerinde okul okumaları gerekirken var olan 3-5 tane özel okul dahi kapatıldı bu dönemde.
ERKAN HABERAL (Ankara) - Öğrenci gelmiyor.
İMAM TAŞÇIER (Devamla) - Şimdi soruyorum size: Gelişmekte olan ülkelerde ve gelişmiş olan ülkelerde eğer farklı diller varsa hepsi kendi ana dillerini bir şekliyle kullanıyorlar. Amerika'da bütün dillerde eğitim var. Avrupa'nın hemen her ülkesinde bütün dillerde eğitim ve öğretim var. Çekoslovakya'da 6 tane resmî dil var. Gelişmekte olan ülkelerde yine öyle. Güney Afrika'da 8 tane resmî dil var. Hindistan'da 10'un üzerinde resmî dil var farklı konuşulan dillerde. Rusya yine hakeza.
Evet, Türkiye'de Kürtçenin ikinci bir resmî dil olması gerekiyor ve insanların kendi dillerini güvence altına alınan bu resmî dil vasıtasıyla eğitimlerini Kürtçe ana dilleriyle yapmaları gerekiyor. Bunu yapmadığımız sürece, Kürt sorununu çözme konusunda zaten atılmayan adımları daha da sığlaştıracağız. Kürt sorununu çözme konusunda atılacak tek adım, daha doğrusu ilk adım, ana dille eğitimi yasal hâle getirmektir, o da bu Meclisin görevidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Taşçıer.
İMAM TAŞÇIER (Devamla) - Bu Mecliste bu sorun çok rahat çözülebilir ve bununla da Kürt sorununu çözmesi konusunda çabalar sarf edilmeye devam edilir ama 25 milyon kendi ana dilleriyle eğitim yapamıyorsa, 25 milyon kendi kültürlerini yaşatamıyorsa, 90'lı yıllarda ya da 1980'lerde olduğu gibi Kürtçe müzik dinlediği için cezaevlerine giriliyor ise bu sorun çözülmeden Türkiye'ye demokrasi gelmez. Demokrasi gelmeyen bir ülkede de istikrar olmaz ve sözü edilen maddede de insanların refah seviyesine yükselmesi sıkıntılı olur.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)