GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:10
Tarih:24.10.2018

AHMET ÖZYÜREK (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 9 sıra sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanım, sizi de tebrik ediyorum, hayırlı olmasını diliyorum.

Bugün biraz gergin geçti ama ben biraz değişiklik yapayım diyorum. Ünlü halk şairimiz Âşık Veysel'in yarın doğum günü.

"Uzun ince bir yoldayım,

Gidiyorum gündüz gece.

Bilmiyorum ne hâldeyim,

Gidiyorum gündüz gece."

Bu dizelerin sahibi üstadımız, ünlü halk şairimiz 25 Ekim 1894 tarihinde Şarkışla ilçemizin Sivrialan köyünde dünyaya gelir. Âşık Veysel'in 2 kız kardeşi yakalandıkları çiçek hastalığından hayatlarını kaybederler. Aynı çiçek hastalığına yakalanan Âşık Veysel iki gözünü kaybetmiştir. Babası Âşık'ın saz sevgisini bildiği için ona bir bağlama hediye eder. Veysel çalar söyler ta ki 39 yaşına kadar. Esma Hanım'la evlenir. Kız kardeşlerinin kaderini bir kez daha yaşar, 2 çocuğunu kaybeder. Yaşananları unutmak için Zara'ya giderek bir süre orada yaşar.

"Güzelliğin on para etmez

Bu bendeki aşk olmasa

Eğlenecek yer bulamam

Gönlümdeki köşk olmasa"

Zara'da tanıştığı Gülizar Hanım'la evlenir, 6 çocuğu olur. Ahmet Kutsi Tecer'le tanıştıktan sonra yıldızı parlar, şiirlerine gazetelerde yer verilir. Âşık Veysel'le ilgili 1965'te Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından özel bir karar alınır, Türk diline ve millî birliğe yaptığı katkıdan dolayı 500 lira maaş bağlanır. Veysel köy köy, şehir şehir dolaşarak kazandıklarıyla Kızılırmak üzerinde Kaplan Deresi Köprüsü'nü yaptırır. "Kurak, boz topraklar; burada ot yetişmez." denilen yerlerde, bozkırlarda meyve bahçesi yapar, yetişen elmalara "Veysel elması" denir. Toprağı işlemeyi seviyordu. Yetmiş yıl Hak gözüyle gören Veysel'e doktorlar gözlerini açmayı teklif ederler, Veysel bunu reddeder. Âşık Veysel o günü bakın nasıl anlatıyor: "Doktorlar İstanbul'a davet ettiler, 'Gel, gözlerini açalım.' dediler. İstemem dedim. 'Ya, nasıl olur da istemezsin? Bu fırsatı insan kaçırır mı?' dediler. İstemem dedim. Tekrar 'Sebebi?' dediler. Ben şimdiye kadar kafamda bir yuva kurmuşum, gözüm açılırsa o yuva dağılır."

Değerli milletvekillerim, şimdi size de anısına tekrar... Kusura bakmayın arkadaşlar, Âşık Veysel'i hatırlatalım size, büyük halk şairimiz.

(Hatibin cep telefonundan bir ses kaydı dinletmesi)

BAŞKAN - Esasında Âşık Veysel olunca, Âşık Veysel hepimizin, yoksa yapılan doğru değil Sayın Milletvekili.

AHMET ÖZYÜREK (Devamla) - Evet, Âşık Veysel bu ülkenin gerçek değerlerinden, büyük halk şairimizdir. Bundan kimsenin rahatsız olacağını tahmin etmiyorum. Herkes de herhâlde bir değişiklik olduğundan dolayı mutludur. ( MHP sıralarından alkışlar)

Evet, değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, millî savunma sanayimizin geliştirilmesine yani savunma sanayisi dallarının kurulmasına harp silah, araç ve gereçlerinin satın alınması suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin savaş gücünün artırılmasına katkıda bulunmak ve milletimizin maddi ve manevi desteğini sağlamak üzere kurulmuştur.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, kötü komşu insanı mal sahibi yaparmış misali, hatırlanacağı gibi Amerika Birleşik Devletleri'nin Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Şubat 1975'ten itibaren Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosu üzerine ASELSAN, İŞBİR, ASPİLSAN, HAVELSAN, TUSAŞ ve ROKETSAN kurulmuştur. Böylelikle kendi AR-GE merkezimizi geliştirerek Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı bünyesinde bulunan kuruluşlarla ordumuza büyük katkılarda bulunulmuştur. Yan sanayi firmaları patent firma olarak tanınmış ve onların gelişmesi sağlanmıştır. Bugün geldiğimiz noktada Mehmetçik'imiz, yerli silah ve teçhizatlarla donatılarak dosta güven, düşmana korku salmıştır. Milletimizin bağrından çıkan "bayrak, vatan, devlet ve millet için ölürsem şehit, kalırsam gazi" anlayışı ve ibadet vecdiyle görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri her zaman dualarımızdadır. Büyük Türk milletinin vakfı Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Kanun Teklifi'ni destekliyoruz.

Değerli arkadaşlar, Sivas'ımızda da TÜDEMSAŞ imalat atölye sanayimiz vardır. Yine, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı buradan faydalanabilir, buradan çalışmasını yapabilir, AR-GE'sini genişletebilir, buna müsaittir. Geçmiş yıllarda 5 bin kişinin çalıştığı bu ortam şu anda yüzde 80 olarak azaltılmıştır, 5 bin kişiden bin kişiye düşürülmüştür, imalat da yüzde 80'den yüzde 20'lere düşmüştür.

Değerli kardeşlerim, yine, Sivas'ı rahatsız eden bazı konularda uygulanan pilot bölge olarak Sivas'ın seçilmesi de bizi rahatsız etmektedir. Örnek, kantarların konulması. Sivas'ın girişine ve çıkışına üçer adet kantar konulmuştur. Bu da esnaflarımızı çok sıkıntıya uğratmıştır. Bu yüzden esnaflar Sivas'ı tercih etmiyor, yakın illerimizi tercih ederek Sivas'ı kayba uğratmaya devam etmektedir.

Yine, Sivas'ımızda Bilim ve Teknoloji Üniversitesi kurulmuştur. Açılması beklenen 2'nci üniversitenin rektörü hâlâ atanmadı. Atanmamasının sebebini buradan soruyoruz.

Sivas Numune Hastanesinde uzman ve pratisyen hekimlerden oluşan toplam 93 kişi hastaneden ayrıldı, ayrılan hekimlerin yerine ise 51 hekim göreve başladı. Göğüs hastalıklarında hekim görev yapıyor; alerji, çocuk, kardiyoloji, endokrin, gastroenteroloji hekim olmaması nedeniyle kapandı. Cihazı olmayan kalp MR'ı hastaları Kayseri'ye ve Ankara'ya gidiyor.

Değerli arkadaşlarım, Sivas'ı bu kadar mağdur etmeyelim. Sivas gerçekten 6'ncı bölgeyi de -geçen anlattığım gibi- burada hak ediyor. Organize sanayi sitesindeki arkadaşlarımızı ve yeni kurulacak Demirağ Organize Sanayi Sitesi'ndeki esnaflarımızı ziyaret ettim, ticaret odası başkanımız ve esnaflar -6'ncı bölgeyi Sivas'a verdiğimizde, teşvikten yararlandığında- şunu diyor: "Size söz veriyoruz, Sivas'ı 6'ncı bölgeye aldığınızda istihdam sayımızı 2'ye katlayacağız." Hepsi bize söz verdi, şeref sözlerini de burada ben size tekrar ediyorum.

O yüzden diyorum ki: Kalkınamıyorsak imkânımız var; Sivas'ı en kısa zamanda 6'ncı bölgeye alarak en azından işsizliği azaltalım, istihdamı artıralım, Sivas'a can verelim, hayat verelim.

Tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)