GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:11
Tarih:30.10.2018

CHP GRUBU ADINA MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Genç cumhuriyetin 95'inci yılını kutluyorum. Cumhuriyetimiz dünden bugüne inandığımız değerler uğruna yitirdiğimiz kahramanların üzerinde yükselmiştir.

Yine şehitlerimiz var. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum. Onlar dondu, bizim yüreklerimiz yandı. Olayı genel hatlarıyla incelediğimizde, evet, dünyanın en iyi pilotlarına sahibiz, orada uçanlar benim arkadaşlarım, birliğimi iyi biliyorum. Oraya inememişlerse gerçekten şartların zorluğundandır, buna söyleyecek sözüm yok. Ama hava şartlarının kötüleşeceğini takip etmek, o riski hesap etmek onları oraya gönderen komutanların sorumluluğundadır. Bundan kaçış olmaz. Burada ihmal, tedbirsizlik ve öngörüsüzlük olduğunu düşünüyorum. Olay tüm boyutlarıyla incelenmeli; emir komuta durumu, operasyonun zamanlaması, personelin eğitim durumu detaylarıyla incelenmelidir. Halkımız soruyor: "Helikopter inemedi, ekipmanlar da yeterliydi, ee, bu vatan evlatları o zaman niye şehit oldu?" Bakan Soylu, bugün "Sorumluluğumuzu hissediyoruz." demiş. Keşke biz de hissetsek, keşke millet de hissetse. Hollanda'nın Birleşmiş Milletlerde görevli 2 askeri Mali'de öldü, Hollanda Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı hemen istifa etti. İşte böyle, hissetme böyle olur. Hissetme nasıl olur biliyor musunuz? Kumpaslarla ordunun belkemiği kırıldığında, terörle mücadele eden en savaşçı komutanlar içeri alındığında ses çıkarmakla olur. O sesi çıkaran da Cumhuriyet Halk Partisidir. "Terörle mücadele edenlere telefon açtı mı Kılıçdaroğlu?" diyor Sayın Bakan. Evet açtı ve aileden şunu öğrendi: Aile şehit oğlunun haberini Mezarlıklar Müdürlüğünden öğrendi. Böyle bir travmayı yaşatmaya ne hakkınız var? Sayın Bakan, siz Zekeriya Öz'e övgüler düzerken CHP'nin Genel Başkanı tam beş sene evvel bugün 30 Ekim 2013'te neredeydi biliyor musunuz? Ordunun kumpaslarla içeri atılan, telefonuna sehven terörist numaraları eklenen bir teğmeni vardı, o bendim ve cezaevinde evlenmiştim, oraya geldi, benim nikâh şahidim oldu ve gözyaşı döktü orada. (CHP sıralarından alkışlar) Orada şu konuşmayı yapmıştı: "Neden burada olduğunuzu biliyoruz; onurlu, yurtsever, yürekli subaylar olduğunuz için, vatanınıza aşkla bağlı olduğunuz için buradasınız. Hep birlikte mücadele edeceğiz." demişti. Kitabımda da yazar bu. İşte, orduya sahip çıkmak bu! İşte, hissetmek bu! Silivri'de orduyu çakallar boğarken neredeydiniz? O zaman biz "Türk Silahlı Kuvvetleri mahkeme salonlarına sığmaz." diyorduk. Ali Tatar onur intiharıyla Hakk'a yürüdü, ailesini aradınız mı, selasını duydunuz mu, kulak verdiniz mi? Eğer Ali Tatar'ın selasına kulak verseydiniz 15 Temmuzdaki selaları zaten duymayacaktınız. (CHP sıralarından alkışlar) "Sosyal medyadan terörle mücadele olmaz." demiş ama oradan beni FETÖ'cü olmakla itham etmiş. Sonra, tabii, arşiv affetmedi.

Sayın Bakan, siz 2011'de Zaman gazetesine "Siyasetsiz hayat, oh ne rahat!" diye röportaj verirken, ben, Siirt'te, çelik yeleğimle, o terörle mücadele bölgesinde uçuş yapıyordum.

Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)