| Konu: | 701 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/4) ile İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 31.10.2018 |
EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ama ben başlarken 7'nci maddeye, basın özgürlüğüyle ilgili kısma değineceğim. KHK'yle kapatılan Dicle Haber Ajansının kurucularından olan ve ajans kapatılıncaya kadar da Diyarbakır temsilciliğini yapan, önceki gün tedavi gördüğü hastanede vefat eden Kürt gazeteciliğinin "..."(x) Kadri Kaya'yı anmadan geçmek istemiyorum. Kendisine rahmet, ailesine ve özgür basın çalışanlarına da buradan başsağlığı diliyorum.
701 sayılı OHAL KHK'siyle 12 dernek, 3 gazete ve 1 televizyon kanalı kapatılmış ve söz konusu derneklerin, gazete ve televizyonlara ait taşınırlar ile her türlü mal varlığı, alacak, haklar, belge ve evraklar bedelsiz olarak hazineye devredilmiş. Bu gazetelerden biri Özgürlükçü Demokrasi gazetesi, bir diğeri ise Welat gazetesidir. Bildiğiniz üzere, Welat gazetesi Türkiye'de yayın yapan tek Kürtçe günlük gazetedir. Söz konusu KHK öncesinde 28 Mart 2018 tarihinde Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve Gün Matbaasına yönelik kayyum atanmış, bütün mal varlıklarına el konulmuştur. Matbaalar üzerindeki baskı ve tehditler sebebiyle Türkiye'deki tek günlük Kürtçe gazete Welat gazetesi yöneticileri gazeteyi basacak matbaa bulamamış, gazeteyi fotokopi olarak çıkarmak zorunda kalmışlardır. Temmuz ayında yayınlanan 701 sayılı KHK'yle de bu gazeteler tamamen kapatılmıştır. Darbenin ürünü olan, OHAL'e dayanan bu kanun hükmünde kararnamelerle yine yeniden Kürt basını ve muhalif basın susturulmak istenmiş, yüzlerce gazeteci gözaltına alınmış, yine yüzlercesi tutuklanmış ve haklarında davalar açılmıştır. Habercilik yargılanmış, haber siteleri ve ajanslar onlarca kez erişime engellenmiş; ajanslar, gazeteler, televizyonlar kapatılmış ve binlerce gazeteci işinden edilmiştir.
Değerli arkadaşlar, Freedom House düşünce kuruluşu 2018 Dünyada Özgürlükler Raporu'nda Türkiye'yi "kısmen özgür" kategorisinden "özgür değil" kategorisine geriletmiş. Türkiye on yıllardan beri ifade özgürlüğü konusunda maalesef suçlu durumdadır. Bunun nedenlerinden biri de en az 173 gazetecinin ve medya çalışanının tutuklu olması, Kürt diline yönelik baskılardır.
İlk Kürt gazetesi olan "Kürdistan"ın 22 Nisan 1898'de Kahire'de çıkarılmasından bu yana Kürt gazeteciliği, baskılar, kapatmalar, kundaklamalarla katledilmeler, sansürler ve daha birçok zorluklarla karşılaşmıştır. KHK'lerle yaşanan tüm bu durumlar ispatlamaktadır ki ilk gazeteden yüz yirmi yıldan sonra bile Kürt ve muhalif basın üzerindeki baskılar artarak devam etmektedir. Bu yüz yirmi yıllık süre içerisinde Ape Musa ve yüzlerce gazeteci katledilmiş ve failleri hâlâ bulunamamıştır.
Öldürülen gazetecilerden biri de 14 Ekim 2014 tarihinde Adana'da bisikletiyle Azadiya Welat gazetesini dağıtan Kadir Bağdu'dur. IŞİD'li Servet Koç'un cinayetle ilgili Suriye'den çektiğini söylediği görüntülere ve yazışmalara üç gün önce yani 28 Ekim tarihinde ulaşılmış. Ulaşılan bu görüntüler ve yazışmalara dair İçişleri Bakanı herhangi bir işlem yapmamıştır ve buradan kendisine soruyoruz: Bu konuda bir açıklama yapacak mı?
Tüm baskı ve engelleme, tutuklama ve ölümlere, sürgün ve sansüre rağmen Kürt basını durmadan büyümüş, dünyada ve bölgede önemli bir yer edinmiştir. Kürt basını sadece Kürtlerin değil, tüm halkların sesi, kulağı ve gözü olmuş; gerçeklerden asla taviz vermeyerek hakikati her zaman topluma taşımayı birinci görev addetmiştir, yüz yirmi yıldır gerçeklerin karanlıkta kalmaması için mücadele etmiştir.
Cezaevlerinde tuttuğunuz gazeteciler, her ne pahasına olursa olsun, hakikatin peşinde olan, özgür basın geleneğinden gelen gazetecilerdir. Bu değerli gazetecilerden biri de tutsak ressam gazeteci Zehra Doğan'dır. Zehra Doğan Nusaybin'den, Cizre'den yaptığı haberlerle Uluslararası Kadınların Medya Vakfının 2018 Gazetecilikte Cesaret Ödülü'ne layık görülmüştür. Kendisini ve cesaretini ve tüm tutsak gazetecilerin cesaretini buradan kutluyorum. (HDP sıralarından alkışlar)