| Konu: | 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 20.11.2018 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, öncelikle sevgili Milletvekilimiz Erdin Bircan'ın ailesine ve CHP camiasına başsağlığı diliyorum Erdin Bey'in vefatından dolayı.
Bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuna son verilmesi için gereğinin yapılması konusunda bir karar verdi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bizim imzacısı olduğumuz sözleşme, Avrupa Konseyi de kurucularından olduğumuz bir konsey. Ve bu kararın halkta öyle bir karşılığı var ki gerçekten bugün herkes, en azından bir yerde, bir nebze olsun, geç de olsa hukuki bir karar verilmesinin sevincini yaşıyor. Bu kararda, Demirtaş'ın makul sürede yargılanma, özgürlük, güvenlik hakkının ve seçilme hakkının ihlal edildiği belirtildi. Ayrıca mahkeme, Türkiye'ye karşı ilk kez 18'inci maddeden ihlal buldu ve Demirtaş'ın siyasi nedenlerle tutuklandığını tespit etti. Şu andan itibaren Sevgili Selahattin Demirtaş'ın tutuklu olması hem ulusal hem de uluslararası hukuka aykırıdır, derhâl serbest bırakılması gerekir ve bizler AİHM kararına uyulsun ve Selahattin Demirtaş özgür kalsın diyoruz.
Evet, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü. Mirabal kardeşler, 1930'dan 1961'e kadar Dominik Cumhuriyeti'ni yöneten Rafael Trujillo'nun diktatörlüğüne karşı mücadele ediyorlardı. Trujillo'nun "Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal kardeşler." demesinin ardından, "kelebekler" olarak sembolleşen bu üç kadın, 25 Kasım 1960 tarihinde askerler tarafından kaçırılıp tecavüz edilerek öldürüldüler. Mirabal Kardeşlerin öldürülmesinden bir yıl sonra diktatörlük sona erdi. 1981 yılında düzenlenen Latin Amerika ve Karayip feminist buluşmalarının, birincisinde 25 Kasım, Mirabal kız kardeşlerin anısına Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Gün ilan edildi. 1991 yılında da Küresel Kadın Liderliği Merkezinin öncülüğünde 25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ile 10 Aralık İnsan Hakları Günü arasında, cinsiyet temelli şiddete karşı 16 günlük aktivizm kampanyası düzenlendi ve aynı yıl Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ilk defa Türkiye'de 25 Kasım etkinliğini bu kampanyaya katılarak gerçekleştirdi. Mirabal kardeşlerin ölümünden tam otuz dokuz yıl sonra dünyada büyüyen kadın mücadelesinin bir sonucu olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 17 Kasım 1999 yılında 25 Kasımı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü ilan etti. İşte o günden bugüne kadınların mücadelesi hiç eksilmeden sürüyor ve 1990'lardan beri verilen mücadeleler sonucunda, gözaltında cinsel şiddet dâhil olmak üzere, kadınlara yönelik şiddetin her türlüsü suç olarak kabul ediliyor.
Şiddete maruz kaldığımızda başvurabileceğimiz kanunlar var. Bunlardan bir tanesi de 6284 sayılı Kanun. Bu kanun biz kadınların erkek şiddeti karşısında yalnız ya da çaresiz olmadığımızı göstermesi açısından bile hayati bir önem taşıyor ve bu kanunun varlığı bizi güçlendiriyor. Bilgi özellikle biz kadınları güçlendiriyor ve cesaret veriyor. Tam da buradan hareketle, Mor Çatı, bu kanunun kadınlar için yaşamsal önemini vurgulamak için, kadınların 6284 sayılı Kanun kapsamındaki haklarının bilinirliğini de artırmak için bir kampanya düzenledi şu anda. Bu kampanyanın adı "Karar Aldım." Kampanyanın bir de "web" sitesi var, sitenin adı da "kararaldim.org". Sitede paylaşılan hikâyeler gösteriyor ki gerçekten karar aldığınızda, kadınlar karar aldığında şiddetten kurtulmayı ve yeni bir hayat kurmayı başarabiliyor. Mesela onlardan bir kadın, Zelal; can güvenliği tehdidi olmadan yaşamak için karar aldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Toparlamam için müsaade eder misiniz.
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekilim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Küçük bir şehirde yaşayan Zelal, fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet gördüğü, kendisini öldürmekle tehdit eden kocasından uzaklaşmak amacıyla İstanbul'a geldi. Ailesi tarafından da desteklenmeyen ve aranan Zelal, can güvenliği riski olduğu için yaşadığı şehirden bir an önce uzaklaşmak zorunda kaldı ve koruma kararına bu şehirde başvurmadı. Ama biliyorsunuz, şiddete maruz kalan kadının 6284 sayılı Kanun'dan yararlanmak için mutlaka şiddet gördüğü il veya ilçe sınırları içinde başvuruda bulunması gerekmiyor, her yerde başvuruda bulunabilir. Zelal, İstanbul'da bulunduğu yere en yakın karakola giderek koruma kararı çıkarttı. Koruma kararı yanında gizlilik kararı da çıkartan Zelal can güvenliğini sağladı ve şiddetten uzak bir yaşam kurabildi. Evet, Zelal gibi çok sayıda örnek var şiddete karşı karar alan ve hayatını değiştiren.
Ben, tüm kadınlara şiddetsiz bir yaşam ve 25 Kasımda da birlikte mücadele diyorum.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler.