| Konu: | Manisa Milletvekili Özgür Özel'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 21.11.2018 |
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Teşekkürler Başkan.
Bakınız, söylediklerimizin arkasındayız. Konuştuklarımızın birbiri içerisinde bütünlüğü tamdır. Mesela, bana soru sorduğu için söylüyorum: "Ne yaptınız ki?" diyor. Ne yapmadık? Bakınız, yaptıklarımız şu Meclis çatısı altında yapılan yasal düzenlemelerle sabittir. 2012 yılında özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını acaba niye istedik? 2012 yılında, 7 Şubat MİT krizinde, bu ülkede MİT mensuplarının yargılanmasını Başbakanın iznine bağlayan düzenlemeyi acaba neden getirdik? Acaba o zaman bu Meclis çatısı altında neden yalnız kaldık? Yine 2012 ve 2013 yıllarında -henüz 17 Aralığa çok- ne yaptık? 4 ayrı yargı paketini hayata geçirmek suretiyle, tutukluluk sürelerinin kısaltılması, adli kontrol ve denetimli serbestlik sürelerinin uzatılmasına ilişkin yargı paketlerini hayata geçirdik. Yetmedi, ola ki işte biz 4 yargı mensubunu ihraç ettik diye, yani bizim dönemimizde oldu diye -ki bunu da HSYK yaptı- o dönemde ne yaptılar? "Sarayın yargısı" dediler.
Arkadaşlar, bunlar eğer bir terör örgütünün uzantısı olmuşsa, bununla ilgili HSYK de bir karar vermişse neden onlar ihraç edildi diye sarayın yargısı oluyor? İşte, o dönemde bunların unsurları Yargıtaya üye seçilmesin diye, Yargıtaya üye seçilme yaşını 40'a çıkaran düzenleme yine bu dönemde gerçekleşti. Tamamına baktığınız zaman, bakınız, iç güvenlik yasa paketinden tutun MİT Kanunu'na, Yargıtay Kanunu'na kadar yapılan değişikliklerin tamamı FETÖ'yle mücadelede 17 Aralıktan önce yapılan düzenlemelerdir. Cumhurbaşkanımız yine aynı dönemde dememiş midir...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET ŞIK (İstanbul) - Sen televizyonda savunmuyor muydun onları Reşat Petek'le birlikte? Cemaatin borazanlığını yapan sen değil miydin? Kumpasçılarla iş birliği yapan sen değil miydin? Utanmıyor musun burada böyle konuşmaya?
BAŞKAN - Beyler, dinleyelim.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - "Bu ülkenin Genelkurmay Başkanına 'terör örgütü lideri' diyemezsiniz." diyen de Sayın Cumhurbaşkanımızdır.
AHMET ŞIK (İstanbul) - İnsanların ölümlerinin kanı senin elinde kardeşim, Reşat Petek'le birlikte senin partinin elinde. Cemaati FETÖ yapan "adalet ve kalkınma" adlı mafya örgütüdür, tamam mı? Sensin, sen!
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bakınız, bu ülkede 2002'den evvel FETÖ'nün devlet içerisine ne kadar sızdığına ilişkin bir Yargıtay kararı vardır. O Yargıtay kararında, bakınız, ne diyor ta Nuh Mete Yüksel döneminde açılan davalarla ilgili? Ve arkasından da bakınız, Necip Hablemitoğlu'nun kitabı yazıldığı, basıldığı zaman AK PARTİ Hükûmeti yok. Emniyette, istihbaratta, yargıda, bürokraside, Silahlı Kuvvetlerde -o zaman o şekilde söylüyor- cemaatin yani FETÖ terör örgütünün tam kontrolü ele geçirdiğini ifade ediyor. Tarih ne zaman? 2002'nin Haziran ayı, kitabın basıldığı tarih.
Tamamına baktığınız zaman bugün Türkiye, altmış yıldan beri, millî iradenin tehlike altına girdiği, planlı, programlı, uluslararası terör örgütlerinin bir saldırısıyla karşı karşıyadır. Eğer bugün yine bu ülkede kısır çatışmaları gerçekleştirmek istiyorsanız onların arkasında kimseye yarar yoktur.
Esas sorulması gereken soru şu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bitireyim Başkanım, müsaade ederseniz.
BAŞKAN - Sayın Başkan, affedersiniz, bir şey söylemek istiyorum. Bu konu çok tartışıldı ve Türkiye'de bu konuda epey konuştu siyasilerimiz.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Başkanım, sözümü tamamlayayım isterseniz.
BAŞKAN - Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Özetle, yeniden tartışmaya meydan vermek istemiyorum. Dosyalarım burada, uzarsa çok uzar ama uzatmam. Bakınız, özellikle Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerinin hukukunu savunmak için ifade ediyorum: FETÖ kumpası olduğu tespit edildikten sonra ve Yargıtayımız bu hususta karar verdikten sonra, o milletvekillerimizin mağduriyeti ortadayken acaba o kumpası düzenleyenlere neden geçmiş olsuna gidilip, neden destekler verilmiştir, bu da herkesin yapması gereken bir öz eleştiridir. Dosya buradadır, şu anda açmıyorum, onu bilen biliyor.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)