| Konu: | Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 06.12.2018 |
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 16 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 14'üncü maddesinin değiştirilmesi hakkında söz almış bulunmaktayım.
2018 yılının başından itibaren yaşanan ekonomik sıkıntı birtakım dış güçlerin müdahalesiyle beraber büyümüş ve ülkede yaşayan insanlarımız için zor bir süreç başlamıştır. Bu süreçle beraber yeni oluşan ekonomi yönetimi temmuz ayından itibaren birtakım ekonomik kararlar alarak krize evrilmeye çalışılan sıkıntıları atlatmak için üzerine düşeni yapmaya çalışmıştır. Bu alınan kararların birçoğuna katılmakla beraber eksik gördüğümüz ve yaşanan ekonomik sıkıntıların atlatılması için yapılması gerekenleri Milliyetçi Hareket Partisi olarak mevcut Hükûmete tavsiye olarak bildirmeye devam edeceğiz.
Değerli milletvekilleri, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak ülkemize yapılan gerek terör saldırılarını gerekse ekonomik saldırıları ülkenin bekasına yapılan saldırılar olarak görüyoruz. Bu yüzden, her ne kadar ekonomide yaşanan sıkıntıların müsebbibi son dönemlerdeki ekonomi yönetiminde yapılan yanlışlıklar olsa da 2001 yılında partimizin de içinde bulunduğu 57'nci Hükûmete yapıldığı gibi ülkemizin bekasını sıkıntıya sokacak şekilde davranamazdık ve davranmadık da.
Değerli milletvekilleri, Meclise sunulan 16 sıra sayılı Kanun Teklifi'yle şirketlerin konkordato ilanına yönelik düzenlemeler getirilmektedir. Son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılar şirketleri, sanayicileri ve işletmeleri oldukça zor durumda bırakmaktadır. Konkordato isteyen şirketlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu artış piyasayı ekonomik ve psikolojik olarak tedirgin etmektedir. Bize gelen bilgilere göre, konkordato isteyen işletmelerin birçoğunun devletten hak ediş ve KDV alacakları vardır. Bu alacakları devlet tarafından ödenmemesine rağmen konkordato isteyen şirketlerin alacak hanesinde görüldüğü için şirketlerin talebi kabul edilmemektedir. Burada ekonomi yönetimi üzerine düşen, devletten alacağı olan şirketlerin ya alacakları ödenmeli ya da alacaklarının borçlu oldukları işletmelere ödenmesi sağlanmalıdır. Aksi takdirde konkordato ve iflas silsilesi domino taşı etkisiyle diğer işletmelere de sirayet edecektir. Bu, sıkıntı içindeki ekonomiyi daha da içinden çıkılmaz bir hâle sokacak, ayrıca işsiz kalan insanlar ve aileleri istihdam sorununa sebep olacak, bu da toplumsal barışı derinden etkileme riski doğuracaktır. Gerçekten zor durumda olan şirketlerin yanında, sayıları az da olsa ekonomik sıkıntıları bahane ederek konkordato ve iflas isteyen şirketler de vardır. Ekonomi yönetiminin bu tür şirketler için yapması gereken, gerekli incelemelerin süratle yapılarak art niyetli şirketlere cezai müeyyide uygulamasıdır.
Değerli milletvekilleri, getirilen kanun teklifiyle zor durumdaki şirketlerin devletten alacağına bir sürat getirilmezken bazı şirketlerin icradan alacağına çabukluk sağlanması ekonomiye artı bir değer katmayacaktır, sadece vatandaşın gözünde icrayı kolaylaştıran Hükûmet olarak görülecektir. Tabii ki burada tercih Hükûmetindir ancak ekonomiyi bulunduğu sıkıntılı süreçten çıkarmak için yapılması gerekenler bellidir. Eğer piyasayı rahatlatmak istiyorsanız küçük esnafa, sanayiciye ve çiftçiye dönük, üretimi artırıcı eylem planları hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Küçük esnafımızın Esnaf Kefalet Kooperatifine olan borçları ertelenmeli, esnafımızın işletmesine yönelik yeni krediler sağlanmalı, bu krediler verilirken küçük esnafımızın bankaların insafına bırakılmaması sağlanmalıdır. Bu, küçük esnafımıza rahat bir nefes aldıracaktır. Çiftçilerimizin de Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları acilen ertelenmeli, ayrıca çiftçimizin üretimini artıracak doğrultuda önlemler ve teşvikler bahar gelmeden açıklanmalıdır. Çiftçinin en büyük girdi maliyeti olan gübre, mazot, zirai ilaç gibi tarımsal üretimi önemli derecede etkileyen emtialar çiftçiye daha ucuz verilmelidir. Sanayicinin üretimi artırmasına yönelik teşvikler devam etmeli, son dönemlerde yapıldığı gibi, cari açığa sebep olan sektörlerde yatırımlar desteklenmelidir. Üretimin önündeki vergi yükü azaltılmalı, sanayicinin üretimi bırakıp müteahhitlik yapmaması sağlanmalıdır. Yatırım yapmak ve büyümek isteyen sanayiciye OSB'lerde yer tahsisinde kolaylık sağlanmalı, OSB'lerden yer tahsisi yapılmış ama faaliyete geçmeyen firmalar için önlem alınmalı, OSB'ler rant kapısına çevrilmemelidir. Sanayicinin üretimi artırmasına ve istihdama yönelik önündeki engeller kaldırılmalı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yılmaz, bir dakika ilave ediyorum.
ÜMİT YILMAZ (Devamla) - ...elektrik ve doğal gaz kullanımına teşvikler verilmeli ve kalifiye eleman sağlanması için Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖK'le koordineli çalışması sağlanmalıdır.
Değerli milletvekilleri, ayrıca son dönemde elektrik, su ve doğal gaz faturalarında vatandaşlarımızdan alınan dağıtım, kayıp kaçak, sayaç okuma, TRT payı gibi ücretlerin çıkarılması ve alınmaması gerekmektedir. Devletin görevi, ödemeyen ve kaçak kullananı tespit ederek cezalandırmaktır, ödemeyenin cezasını faturasını düzenli ödeyen vatandaştan çıkarmak değildir.
Vatandaşımıza son günlerde OGS ve HGS'lerden kaçak geçtiğine dair cezalar gittiğine yönelik birçok şikâyet hepimizin kulağına gelmektedir. Bu asılsız cezalar vatandaşları canından bezdirmiştir. Bu cezaların fotoğraflı olarak düzenlenmesi ve itirazların ivedilikle görülmesi şarttır. Ayrıca kaçak geçişlerde cezaların gönderilmesinde süre şartı getirilmeli, iki yıl biriktirip gönderilmemelidir.
Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyor. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yılmaz.