| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 12.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Enerji Bakanlığının bütçesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına söz almış bulunuyorum.
Görüşmekte olduğumuz bütçe, on altı yıldır iktidar koltuğunda oturan, hiçbir mazereti, hiçbir şikâyeti olmayanların bütçesidir. AKP'nin enerji politikaları sosyal devlet anlayışından uzak, yandaş ve uluslararası sermayenin çıkarlarını gözeten, çevre duyarlılığından yoksun politikalardır. AKP Hükûmetlerinin ihtiyaçtan fazla santral kurması, kurulu güç-üretim arasındaki makası da maalesef açmıştır. İhtiyacımız 50 bin megavat iken kurulu gücümüzün 90 bin megavata çıkmasına rağmen, kömür santrallerine hâlâ lisans verilmesi de en büyük yanlışlıktır.
Gelişmiş ülkeler sağlıklı beslenme ve gıda bağımsızlığı için tarım toprakları yaratırken siz binlerce yıldır tarım yapılan topraklara beton döküyorsunuz ve yetmezmiş gibi de termik santralleri kuruyorsunuz. Kırklareli'mizin meyve, sebze ve hayvansal üretiminin yüzde 30'unu karşılayan Kırklareli Ovası'na kömürlü termik santral kurmaya çalışmak ise tam bir cinayettir.
Son on beş yılda Trakya'da tam 25 bin hektar orman alanını da maalesef yok ettiniz. Unutmayın, bugün enerji sektörünün yeni bir santrale ihtiyacı yok ama Türkiye'nin 1 gram buğday üreten toprağına şu anda gözü gibi ihtiyacı var.
Rus doğal gazını Avrupa'ya taşımak için Kıyıköy'ün en güzel ormanlarını da katlettiniz. Avrupa'nın en önemli doğa alanlarından Istrancaların Bulgaristan tarafında çiçek bile koparmak yasak iken -Avrupa'ya baktığımızda- bizim bu tarafta ormanları şu an katletmekle meşgulsünüz. Avrupa ve Asya'da tek olan İğneada Longoz Ormanlarının bulunduğu cennet köşeye yapılan saldırılar yetmezmiş gibi, şimdi de bölgeye -termik ve nükleer santralden sonra- enerji sahaları için yardımcı oluyorsunuz.
"Yerli ve ucuz enerji" diyenler cennet köşemiz Akkuyu'da nükleer santrali Ruslara teslim etti, enerji alım garantisini de dolarla yaptı ve milleti bugünkü fiyatın 3 katını ödemek durumunda ve enerjiyi kullanmak zorunda bıraktı.
"Temiz ve ucuz enerji" diye doğal gazı ülkenin dört bir yanına yaydınız, millete yatırım yaptırdınız, sonra evlerde doğal gaz kapatıldı çünkü bedava kömürler dağıtmaya başladınız. Kömürün zararlı maddeleri ise vatandaşı zehirledi, daha sonra da zehirlenen vatandaş milyonlarca lira ödeyerek gitti, sağlık harcaması yapmak zorunda kaldı. Garibanı biraz düşünüyorsanız kazancını yükseltin, kullandığı gazın da fiyatını düşürün.
"Kendi kömürümüzü çıkaralım, yerliye dönelim." dediniz, bırakın üretim yapmayı; işçimizin, madencimizin canına dahi sahip çıkamadınız ve on altı yıllık AKP iktidarına baktığımızda 1.693 madencimizi kaybettik.
Sayın milletvekilleri, çalışan, emekli, esnaf, çiftçi, köylü "Bütçede bizim için ne var?" diyor. Şu anda bütçede, Cumhurbaşkanının maaşına yüzde 26 zam var. Şu an bütçede, sarayın saltanatına tam yüzde 233 artış var. Baktığınızda, saray ve çevresinde saltanat, ihtişam, lüks yaşam, tek adam rejimi devam etsin diyenler, bu bütçeye "evet" diyenlerdir. 3,5 milyon Suriyeliye 35 milyar dolar para bulanlar, emeklilikte yaşa takılanlara 7 milyar doları çok gördüler. Bütçede, seçimden önce söz verdiğiniz öğretmene, hemşireye, din görevlisine, polise 3600 ek gösterge var mı? Yok. İşçi var mı? Yok. Memur, esnaf, çiftçi var mı? O da yok. Alın teriyle ekmeğini aş yapan asgari ücretli var mı? O da yok. Peki, asgari ücretlinin maaşı 1.603 lira. Açlık sınırı Türkiye'de 1.919 lira. Asgari ücretli aç kalmamak için her ay 316 lira borç bulmak zorunda. Yoksulluktan, yolsuzluktan, yüzsüzlükten kim sorumlu? Borç batağına sürüklenenlerden, her gün konkordato ilan eden şirketlerden kim sorumlu? Siz sorumlusunuz, on altı yıldır görev yapan AKP hükûmetleri sorumlu. Eti bitirdiniz, otu bitirdiniz, tavuğu bitirdiniz, balığı bitirdiniz, yumurtayı bitirdiniz, şeker pancarını, mercimeği, her şeyi bitirdiniz; çiftçiyi, çalışanı bitirdiniz, Türkiye'nin temiz havasını bitirdiniz "Kim yaptı bunları?" diye sorduğumuzda da gaipten bir ses: "Dış güçler... Dış güçler... Dış güçler..." Allah aşkına, bu kadar da değil çünkü on altı yıldır bu ülkede iktidar göremiyoruz, iktidar da yok. Bakın, arkadaşlar, buraya baktığımızda artık çiftçi bitmiş, esnaf tükenmiş durumda, buraya baktığımızda memur bitmiş durumda, buraya baktığımızda toplumun tüm katmanları zarar görmüş durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
VECDİ GÜNDOĞDU (Devamla) - Sözlerimi tamamlarken şunu söylemek istiyorum: Ben, burada, halkımın oylarıyla seçilen ve milletvekili olan biriyim. Ben, alın terini ekmeğine katık eden bir işçiyim, ben milletin efendisi köylüyüm, ben devletin temel taşı olan memurum, ben madenin, çarşının can dostu olan esnafım, ben kırk yıl hizmet etmiş emekliyim, ben milletim sevgili milletvekilleri, milletim ve içinde millet olmayan, milleti yok sayan sarayın bütçesine de "hayır" diyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Sarayın, yandaşların, elitlerin, tuzu kuruların bütçesine biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak da "hayır" diyoruz, gayrimillî tek adam rejimine de "hayır" diyoruz, halkı fakirleşirken zenginleşen saray rejimine de "hayır" diyoruz.
Tüm Genel Kurula saygılar sunuyorum arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)