| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 12.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün nadir toprak elementleriyle ilgili olarak size görüşlerimi bildirmek, yaptığımız araştırmalarla ilgili sonuçları aktarmak için kürsüdeyim ancak bu konuya girmeden önce, enerji politikamız hakkında, nerede olduğumuz hakkında ve bilim dünyasında, buluş dünyasında nerede olduğumuz hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum.
Ülkemizde nükleer enerji santralleri inşa edilmek isteniyor. Bakın, şu an elimde gördüğünüz bu sözleşme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti'nde Akkuyu Sahası'nda Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma. Yani biz Türkiye'de ne yapıyoruz? Anlaşarak bir nükleer santral yapıyoruz. Peki kime ait bir nükleer santral yapıyoruz? Türkiye Cumhuriyeti devletine ait bir santral mi? Hemen sözleşmenin maddelerine bakalım, diyor ki: "Bu sözleşme hükümlerini Proje Şirketi adında bir anonim ortaklık yürütür. Proje Şirketi, Rus Tarafı'nca yetkilendirilen şirketlerin doğrudan veya dolaylı olarak başlangıçta yüzde 100 hisse payıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti kanunları ve düzenlemeleri kapsamında anonim şirket şeklinde kurulur. Rus Yetkili Kuruluşlarının Proje Şirketi'ndeki toplam payları hiçbir zaman yüzde 51'den az olamaz."
Yani biz, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Rusya Federasyonu'na ait bir nükleer santral kuruyoruz. Iğdır'a 16 kilometre mesafede Metzamor Nükleer Santrali'ni, fi tarihinden kalma bir santrali bir tuzak gibi, dinamit gibi sınırımızdaki bu santrali yine oradan kaldırtamazken, kapattıramazken ve Rusya Federasyonu da buna çanak tutarken onlarla birlikte, onlara ait bir santral kuruyoruz ve bunun için Sayıştay raporu bakın ne diyor? Sayıştay diyor, ben demiyorum: "Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Rusya Federasyonu Hükûmeti arasında 2010 yılında onaylanan anlaşma kapsamında Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nden alınacak elektrik enerjisinin fiyatı, güç ünitelerinin ticari işletmeye alınmasından itibaren on beş yıl boyunca 12,35 Amerikan senti/kilovatsaat olarak belirlenmiştir." 12,35 sent, on beş yıl boyunca. 2016 yılı ortalama satış fiyatıysa 2,93 sent. Arada yüzde 400'lük bir fiyat farkı var, yüzde 400, dikkatinize sunuyorum. Bir an önce, Türkiye'de, alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarına yüzümüzü dönmemiz gerekiyor. Güneş enerjisinde belki fırsatı ülke olarak kaçırmış olabiliriz ama özellikle dalga enerjisinde ülkemizde yapılan birçok buluş var. 2005 yılında Zonguldak Ereğli Alaplı bölgesinde bir prototip geliştirildi, uygulandı. Şu anda Enerji Bakanlığımızın stratejiden sorumlu departmanının, bölümünün dikkatine sunuyorum bunu. Özellikle bunu bir an önce hayata geçirmemiz gerektiğine inanıyorum.
Tabii, Sayın Bakan Bey, maalesef -şu anda ona hitap ediyorum ama- dinlemese de umarım tutanaklardan bunu takip edecektir. (CHP sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Çok meşguller, arkadaşlar orada muhabbetteler.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - Nadir toprak elementleri çok önemli bir konu. Dünyada demir yollarında "Maglev treni" adı verilen, saatte 600 kilometre hızı aşabilen, temel çalışma prensibi mıknatıslanmaya dayanan, iletişim araçlarını da hızlandırıcı etkisi olan bir tren var. Bunun bir prototipi, maketi bundan yaklaşık üç yıl önce Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Bilim Merkezinde gerçekleştirildi. Yine, bu da geliştirilmeye açık. Olabildiğince hazır almak yerine üretmeliyiz, buluşlar geliştirmeliyiz. Bunu yapmak için de bir buluş deney hafızası yaratmamız gerekiyor ki bir hedefe, icada doğru giderken bir bilim insanımız çıkıp aradan bir başka icadı geliştirebilsin.
Evet, bir diğer konu da Zonguldak'taki madencilerle ilgili konudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - Zonguldak'taki madencilerimiz de Zonguldak halkımız da hemen ocak ayından itibaren, gerek şirket gerek konut kiralarına gelecek zamlarla karşılaşacak. ÜFE artışı kasım ayı itibarıyla yüzde 38,54; bir önceki yılın aynı ayına oranla 2 katı fazla. TÜFE'yi baz almaya çalışsak o da yüzde 21,62, bir önceki yılın aynı ayında yüzde 12,98; dolayısıyla 2 kat fark var. Biz Zonguldak'ta istihdamın artırılmasını, TTK'nin yeniden ayağa kaldırılmasını, 1.500 işçi alınmasının yetmeyeceğini, zaten yılda 2 bin emekli verdiğini ve şu anda 7.200 işçi çalıştığını söylüyoruz. İşe alınacaklar en az 35 yaşında olmalı.
Saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)