| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 12.12.2018 |
MHP GRUBU ADINA ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, dün Rize'de şehit olan İl Emniyet Müdürümüz Altuğ Verdi kardeşimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı ve yaralı arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde ve dünyada son yıllardaki gelişmelere bağlı olarak enerjinin öneminin son derece arttığı, enerji bölgelerinin emperyalist güçler tarafından çeşitli şekillerde sömürülmeye çalışıldığı ve enerjinin küresel güç olma yolunda en önemli faktör olduğu bir döneme girilmiştir. Bu gelişmeler ışığında ülkemiz, enerji kaynakları açısından çok zengin olmasa da bulunduğu konum itibarıyla kilit noktadadır. Üretim seyrinin batıdan doğuya doğru hızla kaydığı bu dönemde, ülkemizin çevresindeki enerji bölgelerinin ve ülkemizin önemi gittikçe artmaktadır. Ayrıca ülkemiz enerji bölgelerinden Avrupa Birliği ülkelerine enerjinin yani doğal gaz ve petrol boru hatlarının geçiş noktasındadır. Bu vesileyle enerji geçişlerindeki kavşak noktası olması Türkiye'nin önemini daha fazla artırmaktadır. Ülkemizin geçmiş yıllarda komşu ülkeler Azerbaycan, Rusya, Irak ve İran'la beraber yaptığı transit hatlar bunun en güzel örnekleridir. Yapılan ve planlanan hatların yanı sıra yeni projeler üretilmesini Milliyetçi Hareket Partisi olarak desteklediğimizin bilinmesini istiyoruz. Özellikle Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye'den geçen ve Hazar petrollerini Akdeniz'e taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Rusya doğal gazını Avrupa'ya taşıyan TürkAkım gibi hatlar hem bölge ülkelerinin ilişkilerini artıracak hem de ülkemize gelir sağlayacaktır.
Değerli milletvekilleri, son yıllarda ülkemizde artan enerji ihtiyacı dışa bağımlılığı artırmaktadır. 2018 yılında enerji ithalatımız 46 milyar dolar seviyesindedir. Bu da ülke kaynaklarının önemli bir kısmının ithalata gitmesi demektir. Cari açıkta önemli bir paya sebep olan enerji konusunda hızla yeni ve yerli yatırımlar yapılmalıdır. Yeni yatırımlar yapılırken millî bir enerji politikası oluşturulmalı, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için ülke kaynaklarının azami şekilde kullanımı sağlanmalıdır. Enerjide dışarıdan sağlanan kaynakların alımında ülke çeşitliliği artırılmalıdır. Nükleer enerji başta olmak üzere, yeni enerji teknolojilerini yerli olarak üretecek yetkinliğe ulaşılmasının önü açılmalıdır. Ülkemizin üzerinde durması gereken en önemli nokta, yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım olmalıdır.
Burada dikkat çeken ülke, son yıllarda yaptığı güneş enerjisi yatırımıyla Almanya'dır. Almanya, resmî verilere göre, güneşten ülkemizin yararlandığının yüzde 60'ı kadar yararlanmasına rağmen, bizim ürettiğimiz güneş enerjisinin 46 katını üretmektedir. Bu çerçeveden bakıldığında, güneş enerjisi konusunda bakış açımızda değişikliğe gidilmeli, yatırım destekleri artırılmalıdır.
Yenilenebilir enerji konusunda bir diğer dikkat çekilmesi gereken konu ise rüzgâr enerjisidir. Son yıllarda rüzgâr enerjisi alanında birçok yatırım yapılmışsa da ülke potansiyeli maalesef bu konuda da yeterince kullanılmamıştır.
Değerli milletvekilleri, enerji yatırımlarında dikkat çekilmesi gereken en önemli konu, çevreye duyarlı olunmasıdır. Son yıllarda yapılan ve doğa katliamına sebep olan HES projelerinden bir an önce vazgeçilmedir.
Memleketim Düzce'de yapılan 2 adet HES, derelerin kurumasına sebep olmuştur. Beyköy'de Uğur Suyu Deresi'nin Gölyaka'da Aksu Deresi'nin kuruması tabiat harikası Efteni Gölü'nü tehlikeye atmaktadır. Düzce gibi Karadeniz'in birçok bölgesinde yapılan HES'ler doğayı tahrip ederken ekonomik getirileri tartışmalıdır.
Değerli milletvekilleri, elektrik, doğal gaz ve su faturaları son günlerde yaşanan ekonomik sıkıntılarla beraber vatandaşımızın belini bükmüştür. Faturalardan alınan dağıtım payı, kayıp kaçak, sayaç okuma, TRT payı, enerji fonu gibi kalemler faturaları şişirmektedir. Elektrik, doğal gaz ve su faturaları işçisinden çiftçisine, sanayicisinden esnafına kadar tüm vatandaşların harcama kalemlerinde önemli bir yer tutmaktadır, bu yüzden de bu faturalarda düzenleme yapılmalı, tüketimle alakasız kalemler faturalardan çıkarılmalıdır.
Enerji, kalkınmanın ve üretim yapabilmenin en olmazsa olmaz yegâne kalemidir. Özellikle üreten kesimlerin yani çiftçi ve sanayicinin enerji konusunda desteklenmesi şarttır. Üretim girdilerinin başını çeken elektrik, doğal gaz ve akaryakıttaki fiyat artışı çiftçinin ve sanayicinin zor durumda kalmasına sebep olmaktadır. Üretimi artırmak, dolayısıyla enflasyonu düşürmek istiyorsak başta sanayici ve çiftçi kesimi olmak üzere tüm üreten sektörlere enerji konusunda gereken desteğin verilmesi şarttır.
Değerli milletvekilleri, madencilik sektörü ise ülke ekonomisi içindeki önemine yıllardır kavuşmamıştır. Sektörün millî gelir içindeki payı bir türlü yüzde 1'i geçmemektedir. Madencilik sektörünün sıkıntılarının başında ham madde satışı gelmektedir. Maalesef, madenlerimizin çoğu son mamul hâline getirilmeden ham madde olarak satılmaktadır. Oysa katma değeri yüksek mamuller hâline getirilerek satılması, millî bir maden politikası oluşturulması ve madencilik sektöründe de yeni planlamalar yapılması elzemdir. Ayrıca, madencilik konusunda ülkemizin karnesi madencilerin geçirdiği kazalar açısından oldukça kötü durumdadır. Soma'da 13 Mayıs 2014 yılında verdiğimiz 301 maden şehidi, maalesef, madenlerdeki kazaların önüne geçmek için örnek olması gerekirken olmamıştır. Soma'daki kazanın ardından yine madenlerde sıklıkla kazalar meydana gelmektedir. İki hafta önce, Zonguldak Kilimli'de kaçak bir madende meydana gelen göçükte de 3 madencimiz daha hayatını kaybetmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
ÜMİT YILMAZ (Devamla) - Madenlerde sıklıkla meydana gelen kazalara kadercilikle yaklaşmak doğru değildir. Madenlerdeki denetimler artırılmalı ve yaşanan kazaların ve kayıpların derhâl önüne geçilmelidir.
Değerli milletvekilleri, enerji ve madenlerin ülke ekonomisindeki yeri yadsınamaz derecede önemlidir. Bu yüzden, yeni ve millî bir enerji politikası oluşturulmalı, bu konuda gereken çalışma derhâl yapılmalıdır.
Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)