| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 14.12.2018 |
MHP GRUBU ADINA AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili kardeşlerim; Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, Afrin'de şehit olan Üsteğmen Muhammet Ali Kalo kardeşimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk Silahlı Kuvvetleri camiasına da başsağlığı diliyorum.
Yine, dün Ankara'da meydana gelen elim hızlı tren kazasında hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Kaza hakkında yürütülen soruşturmanın özenle ve süratle yapılması, şayet ihmali olanlar var ise aziz milletimizin adalet duygusunu tatmin edecek şekilde cezalandırılması noktasında konunun takipçisi olacağımızın da bilinmesini isteriz.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; görevleri ve faaliyetleri açısından önemli ve etkin bir bakanlık olarak gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığını yakından takip etmekteyiz. Çünkü kültür, sanat ve turizm bir ülkenin en kolay döviz giriş kaynağı, dış dünyada tanınmasının ve kamuoyu oluşturulmasının en etkili araçlarıdır.
Üzerinde yaşadığımız vatan toprağı âdeta bir kültür cennetidir. Sahip olduğumuz tarihî birikim ve topraklarımızda yeşermiş büyük medeniyetlerin bıraktığı izler bizlerin kültürel mirasıdır.
Kültür ve Turizm Bakanlığımızın 2018 yılında yapmış olduğu ve bir kısmı hâlâ devam eden 518 arkeolojik kazı, kültürel mirasımıza katılması açısından önemli ve değerli bir çalışmadır.
Vaktiyle yasa dışı yollarla ülkemizden kaçırılan yaklaşık 4.319 tarihî eserin 2018 yılında ülkemize geri getirilmiş olması, değerlerimizin geri kazanılmış olması yanında, devletimizin bu konudaki dik duruşu ve kararlılığının da önemli bir göstergesi ve memnuniyet vericidir. İadeleri sağlanan "Çingene Kızı Mozaiği" başta olmak üzere, "Altın Taç" "Herakles Lahdi" "Dağ Keçisi Figürü" "Cenaze Mozaiği" gibi kültür varlıkları kültür mirasımızı zenginleştirdiği gibi, kültür turizmimize de önemli katkıları olmaktadır.
Yine, 2018 yılında, başta dünyanın bilinen en eski ibadet yeri olan Göbeklitepe olmak üzere, ülkemizde yedi alanın daha Dünya Miras Listesi'ne eklenmesi ülkemiz için önemli bir değerdir. Yapılan arkeolojik kazıların, gerek kazı aşamasında gerekse diğer aşamalarında Türk bilim adamları ve akademisyenlerince yapılması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, hem bugün geri getirme mücadelesini verdiğimiz birçok eserimiz gibi yurt dışına kaçırılma ihtimalleri olacaktır hem de ülkemizde yetişen akademisyen ve bilim adamlarımızın kazı tecrübesi kazanmasına yeterli fırsat tanımamış oluyoruz.
Bakanlık verilerine göre 2018 yılında 17 müzenin yenilendiğini, müze ve ören yerlerine gelen ziyaretçi sayısının bir önceki yıla göre arttığını görmek memnuniyet vericidir. Tarihî zenginliğimizi ve kültürel mirasımızı gelen ziyaretçilere sunma noktasında ören yerleri ve müzelerin fiziki altyapısını iyileştirme çalışmalarının 2019 yılında da devam edeceğinden eminiz.
Bilindiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti toprakları dışında farklı ülkelerde çok sayıda tarihî ve kültür eserlerimiz bulunmaktadır. Bu kültürel varlıklara sahip çıkmak millî bir görevdir. Ata yadigârımız olan bu kültür varlıklarının bakım ve onarımları, korunması, sergilenmesi ve tanıtımlarının yapılması millî bir görev olarak algılanmalıdır.
Sayın Başkanım ve değerli milletvekilleri, sanat, zihne ve duygulara hitap eden, milletlerin gelişmesinde önemli rolleri olan bir değerdir. Sanatta ilerlememiş bir milletin genel olarak kalkınmış ve gelişmiş olmasından bahsedilemez. Sanat toplumun hayat iksiridir.
Vatandaşlarımızın son dönemlerde özellikle tiyatro ve sinema festivalleri alanında yerel ve millî eserlerle buluşma oranı takdir edilecek ölçüde artmıştır. Bugün artık Devlet Tiyatrolarında çoğunlukla Türk yazarların eserleri oynanmaktadır. Bu yerinde ve gerekli uygulamadan dolayı Sayın Bakanımıza ve bürokratlarına teşekkür ediyorum.
Tarihten süzülüp eserlerimizin gerek gençlerimize gerekse dünya kamuoyuna tanıtılması bizler için millî bir görev olmalıdır. Aynı zamanda, günümüz sanatçılarının uluslararası alanda ses getirecek yeni eserler yaratması için de devlet tarafından desteklenmesi ve teşvik edilmesi de Kültür ve Turizm Bakanlığının asli görevlerinden biri olmalıdır diye düşünüyoruz.
Ülkemizde hayatı boyunca hiç tiyatro, opera ve bale izlememiş illerimiz ve ilçelerimiz bulunmaktadır. Buralarda yaşayan ve inanıyorum ki sayıları milyonları bulan vatandaşlarımız da bu sanatsal etkinliklerden mahrum kalmamalıdır. Bakanlığımızın bu vatandaşları da opera, bale ve tiyatroyla buluşturmak adına turneler düzenlemesinin önemli ve faydalı bir hizmet olacağına inanıyorum.
Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri; turizm, bilinen en yaygın tabiriyle bacasız fabrika, en önemli döviz girdisi ve ülkemizin dünyaya tanıtılması açısından da son derece etkin bir araçtır.
İstatistiki verilere baktığımızda, 2018 yılında ülkemize gelen ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 15 artmış, elde edilen gelirimiz ise yine bir önceki yıla göre yüzde 14 artarak 23 milyar dolar civarına gelmiş, yaklaşık 32 milyon civarında da bir ziyaretçi, turist gelmiştir. Türkiye pazardan aldığı bu payla yetinmemelidir. Turizm gelirlerimizi ve dünya turizm pazarından aldığımız payı artırıcı yatırımlar ve önlemler almak zorundayız.
Turizm dünyanın en hızlı gelişen sektörlerinden biridir. Bu gelişmeyle beraber rekabet de artmaktadır. Bu sebeple yeni ürünler, yeni rotalar, turistlerin ilgisini çekebilecek yeni alanlar oluşturmalıyız. Bakanlığınızın alternatif turizm alanları oluşturma ve bunların tanıtımını yapması gerekmektedir. Anadolu topraklarının en önemli özelliklerinden biri, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmasıdır. Gelenek, görenek, örf ve âdetlerimizi pazarlama ürünlerine dâhil edip ülkemizin güzelliklerini tüm dünyaya sunarak başarılı bir turizm alanı oluşturabiliriz. Bu anlamda tarih ve kültür turizmi için ülkemiz son derece zengindir. Yine cennet vatanımız, her köşesinde birbirinden harika doğal güzelliklere sahiptir. Henüz keşfedilmemiş yörelerimizi ön plana çıkarmalı, turizm hareketliliğini kıyı ve sahil şeritlerinden iç bölgelere kaydırmalıyız. Bu anlamda doğa turizminin ülkemiz için uygun olduğunu düşünüyoruz.
Son dönemlerde, dünyada gastronomi turizminin revaçta olduğunu görüyoruz. Binlerce yıllık medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu mutfağını ve lezzetlerini tüm dünyaya tanıtmalı, ülkemize yeni bir turizm alanı kazandırmalıyız. Bu alana örnek verecek olursak İspanya en çok turist alan ülkelerden bir tanesidir. Ülkeye gelen 82 milyon turistin yaklaşık 10 milyonu, yalnızca "paella" adı verilen bir yemeği yemek için geldiğini beyan etmiştir. Ülkemizde de benzeri birçok ürün olmasına rağmen yeterli tanıtım ve pazarlama yapılmadığından bu turizm alanından faydalanamamaktayız.
Yine son dönemlerde oluşan yeni bir turizm alanı da sinema ve televizyon turizmidir. Elimizdeki verilere göre, Türkiye dizi ve sinema filmi üretme ve pazarlama işinde Avrupa'da 2'nci sıradadır. Bu, önemli bir potansiyelin var olduğunun göstergesidir. Bu alanın üzerine gidilmeli, dizi ve sinema filmlerimizin, televizyon programlarımızın uluslararası boyutta ve platformlarda çekimlerinin sağlanmasına yardımcı olunmalıdır. Ayrıca, çekilen sahnelerde, bölgemizde yer alan tarihî, kültürel ve doğal güzelliklerin yer alması için teşvik edici önlemler alınmalıdır.
Sayın Bakanım, burada bir konuyu önemle huzurlarınızda arz etmek istiyorum: Şu anda bu diziler sayesinde hem ülkemizi tanıtmaktayız hem de çok ciddi bir ekonomik gelir elde ediyoruz. Fakat bu dizilere can veren, ruh veren bu sektörde çalışan kardeşlerimizin, emekçilerimizin -bunlar, sanatçı kardeşlerimiz, sesçi kardeşlerimiz, yönetmenlerimiz, ulaştırmacılarımız- SSK'yle ilgili çok ciddi sıkıntıları var, bir. İkincisi: Buradan da izninizle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanına seslenmek istiyorum: Dünyanın hiçbir yerinde haftalık yetmiş ve doksan dakikalık dizi yok. Bu tip diziler sezonluk 12 bölüm olarak çekiliyor. Bu kardeşlerimize de, böyle koşturmadan, kanalların reklam payası olarak görmeden, daha insani şartlarda, daha iyi verim sağlayabilecek bir ortamı sağlamak zorundayız. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak dizi filmlerinde bir zamanlama kısıtlaması getirmenizi bekliyoruz.
Sayın Bakanım, sizlere ve yüce Meclisimize, turizm sektöründe faaliyet gösteren yatırımcılarımızın yaşadığı bazı sorunları da dile getirmek istiyorum. Özellikle yaz ve kış turizmine bağlı olarak çalışan işletmelerde sezon sonunda işçiler işten çıkarılmaya mecbur kalınmaktadır. İşçiler yaklaşık olarak beş ay işsiz, işletmeler de bu süre zarfında kapalı kalıyor. Bunun önlenmesi amacıyla yazlık bölgelerde kasım-mart döneminde, kışlık tesislerde ise nisan-kasım döneminde çalışanlara ödenmesi gereken SSK primlerinin tamamının veya bir kısmının devletçe karşılanması hem bu tesislerimizin açık kalmasını hem de çalışanlarımızın belirli bir dönemde işsiz kalmasını önleyecektir.
Bunun yanı sıra, tur operatörlerine verilen uçak desteği için 400 bin olan getirme şartının iyileştirilerek 100 bin, 200 bin, 300 bin şeklinde kademeli olarak değiştirilmesi ve yolcu başı teşvikin uygulaması, özellikle Rus turistlerin kimlik kartıyla ülkemize giriş yapabilmelerine imkân tanınması, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum da göz önüne alınmak suretiyle sektörün kullandığı kredilerin yeniden yapılandırılması, özel sektöre ÖTV iadesi uygulaması getirilmesi, özellikle konaklama sektörünün ihracatçı kapsamına alınması, Türk Hava Yollarının bölgesel uçuşlarda destek vermesi, konaklama tesislerinin belgelendirilmesin tek bir merkezden yapılması...
2013/5265 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi'yle getirilen ve turizm tesislerinin enerji desteği alabilmesi için Çevreye Duyarlı Konaklama Belgesi sahibi olmayı zorunlu kılan uygulama nedeniyle Türkiye'de mevcut 400 bin turistik tesisin yalnızca 400 tanesi bu enerji desteğini alabilmektedir. Bu ön şartın kaldırılarak eskisi gibi, Turizm Bakanlığından turistik tesis belgeli tüm işletmelere enerji desteğinin verilmesi veya buna bir ölçünün getirilmesi sektörün acil olarak beklediği önlemlerin başında gelmektedir.
Sayın Başkanım ve değerli milletvekilleri, konuşmamın bu bölümünde, etle tırnak gibi ayrılmaz bir parça olarak gördüğümüz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne değinmek istiyorum. Bilindiği üzere son dönemlerde gerek Orta Doğu'da yaşananlar, gerekse Doğu Akdeniz havzasındaki enerji kaynaklarına yönelik sondaj ve muhtemel enerji nakil hatları projeleri adanın uluslararası boyuttaki stratejik ve ekonomik önemini tekrar ortaya koymuştur. Bu itibarla, Türkiye'nin vazgeçilmez önceliklerinden olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin sağlam temellere dayanması bizim için son derece önemlidir.
Adanın ekonomik yapısı ağırlıklı olarak turizme ve üniversitelere dayanmaktadır. Adaya yıllık 102 bin üniversite öğrencisi ve 1 milyon turist gelmektedir. Bu öğrenci kardeşlerimiz ve gelen turistler adaya yönelik haksız izolasyonları için dünyaya duyuran gönüllü elçilerimizdir.
KKTC ve oradaki Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin her zaman yanında olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bundan sonra da KKTC'nin yanında olacağına, Kıbrıs Türk halkına yönelik haksızlıklara karşı duracağımıza inancımız tamdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne özellikle turizm alanında yapılan teşviklerin devam etmesi, yine, Türkiye Cumhuriyeti olarak uluslararası alanda katıldığımız tanıtım faaliyetlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de mutlaka yanımıza alınması gerekmektedir. Çünkü Türkiye'siz Kıbrıs, Kıbrıs'sız Türkiye düşünülemez.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; konuşmamın bu bölümünde iç turizm konusuna değinmek istiyorum. 2017 yılı verilerine göre Türkiye'de seyahat ve konaklama yapan iç turist sayısı 17 milyondur. Toplam nüfusumuzla oranladığımızda vatandaşlarımızın yüzde 80'inin iç turizmden yani ülkenin sahip olduğu tarihsel, kültürel değerlerden ve doğal güzelliklerden faydalanmadığı görülmektedir. Hem turizm sektörünün gelişmesi hem de vatandaşlarımızın ülkenin güzelliklerinden faydalanması adına iç turizmi geliştirecek, önünü açacak ve toplumun geniş kesimlerine yayacak tedbirler alınmalıdır.
Bu kapsamda, Sayın Bakanıma, siz değerli milletvekillerine, televizyonları başında bizi izleyen vatandaşlarımıza bir davette bulunmak istiyorum. Seçim bölgem olan sevgili Kütahya'mızın eşsiz doğal güzelliklerini, tarihsel ve kültürel değerlerini, yer altı ve yer üstü zenginliklerini, eşsiz mutfağını ve aziz Kütahyalıları görmeye davet ediyorum. Sizleri Türkiye'nin ve hatta dünyanın en özel doğal güzelliklerinden olan Murat Dağı'nda kayak yapmaya, Kütahya merkezinde Ulu Cami'yi görmeye, yine, Germiyan konaklarını gezip muhteşem bir kahvaltı yapmaya, milattan önce 900 yıllarında Frig uygarlığı tarafından derin vadilerle şekillenmiş bir dağlık alanda kurulmuş olan Frig Vadisi'ni gezerek bölgesinin ve dünyanın en üst düzey medeniyetlerinden birini görmeye, kaya şehrini görmeye, dünyanın ilk ticaret borsası olan Aizanoi Antik Kenti'ni görmeye, Simav ilçemizdeki muhteşem Gölcük'ü görmeye, Domaniç ilçemizde bulunan yeşilin her tonunu görebileceğiniz Sarıkız'ı ve yine, Osmanlı'nın kurucu annesi olarak kabul ettiğimiz Hayme Ana Türbesi'ni görmeye, Tavşanlı ilçemizde leblebi yemeye, Gediz'de tarhana içmeye, Pazarlar'da vişne yemeye, Emet ilçemizde bor sahalarını görmeye, Şaphane ilçemizde Koca Seyfullah Camisi'ni görüp ecdadımızın namaz kıldığı yerde bir cuma namazı kılmaya, Dumlupınar ilçemizde Kurtuluş Savaşı'nın şehitliği olarak gördüğümüz Dumlupınar Şehitliği'ni görmeye davet ediyoruz. Bunun yanında Türkiye'nin en önemli alternatif turizm alanı olabilecek termal turizmde Ilıca, Yoncalı, Eynal, Çitgöl gibi kaplıcalarımızda şifa ve huzur bulmaya davet ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.
AHMET ERBAŞ (Devamla) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Kütahya'mız için, malumunuz olmak üzere olmazsa olmazımız çinidir. Çini Kütahya'nın başkentidir. Dünya çapında isim yapmış birçok değerli çini ustalarımız mevcuttur ama maalesef, birçok alanda olduğu gibi çini sanatında da şehrimizin tanıtıma ve pazarlamaya ihtiyacı vardır. Aynı zamanda Kütahya, Osmanlı'nın bilinen ilk gelinlik ve bindallı yapan merkezidir. Tarihin en güzel gelinlik ve bindallıları Kütahya'da yapılmıştır.
Sayın Başkanım, buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve bakanlarımıza hitap ediyorum: Lütfen, yurt dışına gittiğinizde veya gelen heyetlere hediye verdiğinizde mutlaka ve mutlaka Kütahya çinisinden olan ürünleri kullanın. Çünkü bu çiniler bizim tarihler boyunca gurur duyacağımız ürünlerdir.
Bu vesileyle, 2019 yılı bütçesinin şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diler, saygılarımı sunarım yüce heyetinize. (MHP, AK PARTİ ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)