GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:32
Tarih:14.12.2018

AK PARTİ GRUBU ADINA İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Çok teşekkür ediyorum.

Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yavuz Bey belagat ustası, konuşmasında özel notlar düştü. Ölülerimizi taltif ederken dirilere zemmetmek düştü. Öyleydi değil mi Yavuz Bey?

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Zemmetmedim de...

İBRAHİM AYDEMİR (Devamla) - Evet, oysa biz çok velut, çok üretken bir zemindeyiz, elhamdülillah. Sadece insan unsuru bakımından değil, eşyada da öyleyiz, kültürel olgularda da öyleyiz.

Ben; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bütçesi üzerine notlar düşeceğim ancak, ondan önce bir hususi isim, içimizden çıkmış, rahmete uğurladığımız, bayrak bir isim, Mithat Cemal Kuntay'ın özel bir berceste kaydı var, paylaşmak istiyorum. Diyor ki: "Toprak, sen kol kanat ol, öyle kucakla/ Bilmezsin, o gökten de, adından da temizdi/ Ey yeryüzü, mabet kesilip Allah'a yüksel/ Koynunda yatan gölge bizim Akif'imizdi." Efendim, malumunuz, Akif, 27 Aralıkta Hakk'a vuslat etti. Daha var yıl dönümüne ancak onunla ilgili hususi bir gelişme var, onun için özellikle not düşüyorum. Kültür ve Sanat Politikaları Kurulunca bu yılki Vefa Ödülü'nün Mehmet Akif Ersoy'a verilmesi bizi inşirahın zirvesine taşımıştır. Kendilerine şükranlarımı sunuyorum.

Bir kurumu tarif etmek lazım ki onunla ilgili muradınızı netleştiresiniz. Ben de Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna dönük en kestirme tarifi yapmak istiyorum. Misyonu çok net bu kurumumuzun: "Kültürümüzün ihya edilerek bütün insanlığın yararlanabileceği bir medeniyet hâline gelmesine katkı sağlamak." deniyor. Daha berrak bir tarif ise, ruhumuzu kuşatan millî asaletimizin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne ilham veren hassasiyetlerimizin bilinmesiyle mümkün. O hâlde sual de net: Biz kimiz? Cevap İbrahim Aydın'dan oldu: "Biz bir vefa medeniyetinin evlatlarıyız." Bir başka arkadaşım: "Biz, ruhunu Hakk'a adamış, bir büyük milletin mensuplarıyız." dedi. Biz, cihana adalet, insanlık ve sevgi mesajını, Yusuf Has Hacipçe duruş, Kâşgarlı Mahmudca üslup, Ahmet Yesevice imanla belleten yüksek bir haletiruhiyeyiz. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmek gerçeğini Manasça bir ifade, Orhunca bir kayıtla küresel hafızaya not düşenleriz. Biz insanlık değerlerini Dede Korkutça bir vakar, Selahaddin Eyyubice kararlılıkla asırların idrakine söyleten; kâinata Yunusça muhabbeti, Mevlânaca hoşgörüyü esas kılmayı vazife bilen, tarihlerin azametini ifadede âciz kaldığı bir yüksek medeniyetin temsilcileriyiz.

Muhteşem ecdadımızın ufkunu "Hakk'a tapan" kaydıyla tarif eden millî andımız, bizi, medeniyetimizi tasvire kâfidir, yeterlidir. Biz Hakk'a tapan bir ecdadın torunlarıyız. Millî amentümüz budur, biz Hakk'a tapanlarız. Efendim, İlayıkelimetullah yolunda devleti ebet müddet için can verme sırrını fehmedenlerin, akıl edenlerin, "Aguşunu açmış bekliyor Peygamber." iltifatına mazhar oluşumuzun sırrını bilenlerin diliyle, biz toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duran şüheda ecdadın evlatlarıyız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İşte Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun yüklendiği ve özellikle ak dönemde, son on altı yılda üstün başarılarla gerçekleştirdiği görev budur. Görev, millî hafızayı diri tutmak ve asrın idrakine bu yüce milleti değerleriyle, üstün iradesiyle söyletmek. Görev, iftiralarla, karalamalarla yok edilmeye çalışılan destan asırlarımızı gündeme taşımak. Vazife, kendi tarihine ihaneti görev edinmişlerce linç edilmeye uğraşılan kahramanlarımızın hakkını teslim etmek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.

İBRAHİM AYDEMİR (Devamla) - ...mesela Kutülamare gibi üstü kapatılmaya çalışılan zaferlerimizi gün yüzüne çıkarmak, mesela vatan toprağını Gazze katillerine vermediği için iftiralara muhatap kılınmış Abdülhamitlerin asaletini küresel izana hatırlatmak ve ona vefa göstermek ve belki hepsinden çok daha mühimi, gönül coğrafyamıza sahip çıkmak. "Bir zamanlar millet, hem nasıl milletmişiz/Gelmişiz dünyaya, milliyet nedir öğretmişiz." hakikatini yeni nesillere aktarmak.

Bu noktada, yüce milletimizin tarihine, kültürüne, temellerine ve değerlerine sadakat ve vefada eşsiz bir dirayet ve kararlılık sergileyen Sayın Cumhurbaşkanımıza şükran ve minnetlerimizi sunuyoruz.

Bu seçkin kurumumuz bütçesi başta olmak üzere, bütün kurumlarımızın bütçeleri Allah'ın izniyle çok mübarek, çok bereketli olacaktır. Hepinize bu duygularla saygı sunuyorum, hürmetlerimi sunuyorum.

Sağ olun. (AK PARTİ, MHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)