GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 5'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:33
Tarih:15.12.2018

CHP GRUBU ADINA BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, neden millî eğitim? Çünkü millî değerlerle, tarihle, bilimle ve aydınlanmayla donanmış özgür bireyler yetiştirmek adına, geleceğimizi teminat altına almak için eğitim millîdir ve önemlidir. Millî eğitimi olmayan ülkelerin geleceği de olmaz. Bir Çin atasözü şöyle der: "Bir yıl sonrasını düşünüyorsan pirinç ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan fidan dik, yüzyıl sonrasını düşünüyorsan insan eğit." Evet, doğru olanı bu ama sizlerin eğitime ne kadar önem vermediğinizi bu bütçede görüyoruz maalesef. On altı yıllık AKP iktidarı boyunca, en çok bakan değiştiren, 11 defa sistem değiştiren, en çok hedef koyan ama bu hedeflere büyük oranda ulaşamayan ve bunun da ötesinde yapboz tahtası hâline gelmiş bir millî eğitimden bahsediyoruz.

İktidara geldiğiniz 2002 yılında Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17 iken 2019 yılı itibarıyla bu oran yüzde 4,8'e gerilemiştir. Örneğin, hâlihazırda 19.293 dersliğin olduğu Gaziantep ilimizde Suriyeli nüfusunun yoğun olmasından ötürü şu anda 6.025 dersliğe ihtiyaç vardır. Bu da il genelinde yüzde 32 oranında derslik açığının olduğunu göstermektedir. İlimiz Gaziantep eski dönemlerde Millî Eğitim Bakanı çıkarmasına rağmen, eğitimde hâlen en gerilerde, 80'inci sırada yer almaktadır. Her yıl doğumdan kaynaklı 541 ilave derslik yapılması gereken Gaziantep'te, Suriyelilerden kaynaklı yoğun nüfus artışıyla birlikte yeni dersliklerin yapılması zorunluluk hâline gelmiştir. İşte, eğitim yatırımlarına ayrılan pay, AKP'nin gerçek eğitim politikasını ortaya koymaktadır, Gaziantep ilimizdeki örneğinde olduğu gibi.

Değerli arkadaşlar, ne yazık ki Türkiye'de eğitimin ana omurgası olan öğretmenlerimizin sorunları saymakla bitmiyor. 100 bine yakın öğretmen açığı olduğu söylenen bir sistemsizlikten mi söz ediyoruz? Bir taraftan ücretli öğretmenlerin kadro sorunları, diğer taraftan 400 bine yakın atamayı bekleyen işsiz öğretmenlerimiz. Düşük maaşları, çalışma saatleri, kötü çalışma ortamları, zorunlu ve ücretsiz nöbetler öğretmenlerimizin en büyük sıkıntılarının başında geliyor. Okullardaki veli ve idareci baskıları, ailedeki eğitimi yeterli olmayan çocukların manevi baskıları da öğretmenlerimizi yıpratıyor, âdeta çıldırtacak hâle getiriyor. Borç batağında geçinmek zorunda kalan öğretmenlerimizin yüzde 25'i ek iş yapıyor. Öğretmenlerimizin çocuklarına dedeleri, babaları bakıyor, aileleri destek veriyor arkadaşlar. Bu tablo, öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenlerin içinde bulunduğu vahim durumu açıkça ortaya koymaktadır.

Gelelim ÖSYM'ye. ÖSYM yılda yaptığı 200 farklı sınavla yaklaşık 20 milyona yakın vatandaşı ilgilendiren önemli bir kurumdur. İnsanların geleceğini etkileyen tüm sınavların yapıldığı, adaletin ve güvenirliliğin en fazla olması gereken kurumun, sizlerin ve verilen kopyaların sayesinde saygınlığı, güvenirliliği kalmadı arkadaşlar. Her kurumda olduğu gibi cemaat-FETÖ buraları da ele geçirmişti, sınavların sorularını sattılar, kendi adamlarını bu kopyalarla devletin bütün kademelerine, kurumlarına, kritik noktalarına rahatlıkla yerleştirdiler, hem de sizlerin gözü önünde, gözlerinizin içine bakarak. Emekle, alın teriyle, zorla kazanılan sınavların şifreleri cemaat mensuplarına servis edildi. Sadece bu durumdan dolayı bile birçok mazlumun vebali var üzerinizde biliyor musunuz? Bir tarafta cemaat mensuplarına peşkeş çekilen sınav soruları, diğer tarafta sınava bir dakika geç kalan, emek vermiş öğrencilerin sınava alınamaması. İşte ÖSYM'nin tablosu Türkiye'de bu. Hâlen sınavların soruları çalınıyor mu, soruyoruz; sayın milletvekilleri, açıkçası ben de çok merak ediyorum. 30 milyar dolar bütçeli FATİH Projesi ve sekiz yılın sonunda hâlâ İngilizce bilmeyen, teknoloji okuryazarı olamayan bir gençlik, aşağıya giden PISA skorları ve artan genç cahilliği, gençlerde eğitimle Atatürk'ü unutturmaya çalışmanız hakkında acaba ne söylüyorsunuz, merak ediyorum. Projenin usulsüzlüklerle anıldığını mı söyleyeyim, 2018'e gelinmesine rağmen sekiz yıldır tamamlanamadığını mı, tabletlerin işe yaramadığını mı, tabletlerin dışarıda parçalandıktan sonra satıldığını mı, daha neler, daha neler... Bir gecede TEOG sınavını, bir gecede üniversite giriş sınavını ilham gelmiş gibi değiştirdiniz. Tek adamın isteğiyle yapılan bu ani değişikliklerden hiç rahatsız olmadınız mı yoksa sizin TEOG'a giren, üniversite sınavına giren çocuklarınız yok mu, yakın çevrenizde bu sınavlara girecek bir kimseniz yok mu, sadece bizim çocuklarımız mı, bizim çevremizdeki çocuklar mı bu sınavlara giriyor arkadaşlar? Bizim rahatsızlığımızı siz hiç hissetmediniz mi bir anne baba olarak en azından? Gidip Genel Başkanınıza "Bir gecede milyonların geleceğiyle oynuyoruz, Genel Başkanım, bu konuyu iyice değerlendirip tartışıp karar verelim." diyemiyor musunuz arkadaşlar? Korkmayın arkadaşlar, korkmayın, bu korkunun kimseye faydası yok. Yiğit olun lütfen çünkü çocuklarımızın geleceği söz konusu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Yılmazkaya, bir dakikada toparlayalım.

BAYRAM YILMAZKAYA (Devamla) - İnanın, herkes yanlış yapabilir, önemli olan bu yanlışı düzeltmek ve düzelttirebilmektir arkadaşlar.

Değerli milletvekilleri, bu bütçede keşke, atanamayan öğretmenlerin, ücretli öğretmenlerin sorunlarını çözebilseydik; keşke, çalışan öğretmenlerimizin çalışma saatlerini, saygınlığında artışı, maaşlarında yükselmeyi düzeltebilseydik; keşke, üniversitelerimizdeki kaliteyi artırabilseydik ama maalesef hiçbiri yok. Bu bütçede öğretmen yok, öğrenci yok, yardımcı personel yok, yeni okullar yok, veliler yok, sadece "Mevcut durum devam etsin de bu seneyi kurtaralım." var, o kadar. Her şeye rağmen Sayın Bakana güvenimiz devam ediyor, takip ediyoruz. İnşallah bütçe çocuklarımıza, öğretmenlerimize, eğitime hayırlı olur.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)