| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 16.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Jandarma Komutanlığı bütçesi konusunda Cumhuriyet Halk Partisi adına konuşacağım.
Bu topraklarda kalıcı, güçlü ve lider ülke olmanın olmazsa olmazları vardır. Güçlü bir ekonominiz, güçlü bir ordunuz olacak. Düşünen, tartışan, analiz yapan, okuduğunu anlayan ve anlatan bir gençliğiniz olacak. Aklını, beynini dinci geçinen FETÖ ve benzeri şarlatanlara kiraya vermeyecek. Yunus gibi, Mevlâna gibi, Hacı Bektaşı Veli gibi alimleriniz olacak. Başkalarını suçlamak yerine "Nerede hata yaptım?" diyen yöneticileriniz olacak. "Keramet baştadır, taçta değildir. / Her ne arar isen kendinde ara. / Kudüs'te, Mekke'de, hacda değildir." Yani günümüze uygularsak Amerika'da, Avrupa'da aramayacaksın. "Küçük dağları ben yarattım, büyükler babamdan kaldı." demeyecek. Mevlâna gibi olacak mesela, "Yüzde ısrar etme, doksan da olur. / İnsan dediğin noksan da olur. / Sakın büyüklenme, elde neler var? / 'Ben varım.' deme, yoksan da olur." diyecek. Yunus gibi olacak mesela, "Beni bende deme, bende değilim. / Bir ben vardır bende, benden içeri." diyecek, Tanrı'ya yaklaşmak için şeyhe, şıha ihtiyaç duymayacak; kendine, dinine, imanına, inancına güvenecek. İnsanlar özgürce düşüncelerini söyleyecek, yazacak, tartışacak. Rakipleri mahkemeler kullanılarak içeri atılmayacak. Hukuk geçerli kılınacak. Elbette zor da kullanacak. Silahlı kalkışma yapanların üzerine de balyoz gibi inecek.
Güçlü ekonomi için üreten ve ürettiğini adaletli bir şekilde paylaşan, teknolojisini kendi üreten, dünya ülkeleriyle bilgide rekabet eden üniversiteleriniz olacak. Güçlü ordunuz olacak, ordunuzun gücünü ensesinde hissedenlerin kurduğu kumpasa çanak tutan yöneticileriniz olmayacak. Bu kumpaslar sonucu açılan Ergenekon ve benzeri davalarda olduğu gibi yüzlerce general, subay, astsubay tutuklanıp, işkenceler görüp intiharlar olmayacak. Devletin gizli bilgileri dinci geçinen şarlatanlar aracılığıyla yurt dışına servis edilmeyecek.
Sayın milletvekilleri, Ergenekon davasının sonunda ne oldu? Şunu özellikle AKP milletvekili arkadaşlarımıza tavsiye ediyorum: İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30/11/2018 tarihli (2017/16) esas hakkındaki mütalaası, hukukçu arkadaşlarımızın özellikle okumasını istiyorum, şimdi size bazı alıntılar yapacağım buradan. "Ergenekon kumpası teorik ve plan düzeyinde cemaatin stratejistleri tarafından 2005 yılında hazır hâle getirilmiştir. Bu dava 2 temel aşamadan oluşan bir komplodur. Birinci aşama, terör eylemleri ve ajanları aracılığıyla somut delil üretme aşamasıdır. İkinci aşama ise birinci aşamaya dayanılarak Ergenekon davası aracılığıyla bastırma aşamasıdır. Bu bastırma ise daha çok Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde olmuştur. Ergenekon kumpasının en önemli ayaklarından birisi de liberallerle -yani AKP diyemiyor burada tabii savcı- olan ittifaktır. Ergenekon kumpasının çok etkili olmasının nedeni -bunu altını çizerek söylüyorum- onun iyi tasarlanmış olması değil, iç konjonktürdür. Plan 2007 yılında hayata geçirilmiştir. Fetullah Gülen ve örgütünün kendine karşı olan toplum kesimlerine yönelik başlatılan operasyonlar sonucu delilsiz, hukuka aykırı, uydurma iddialarla başlatılıp adli hatalar ve sahte delillerle sürdürülen bu davaların bir kumpas, komplo olduğu yıllar sonra ortaya çıkmıştır." Alıntıyı aynen yapıyorum bu esas hakkındaki mütalaadan: "Ergenekon isimli bir terör örgütü gerçekte hiç olmamıştır." İstanbul cumhuriyet savcısı söylüyor bunu. Hukuk ve tarih, bu kumpas davalarına neden olanlardan bir gün mutlaka ama mutlaka -altını çizerek söylüyorum- hesap soracaktır. Devlet olarak, yaşananlardan ders alarak ordumuza, adaletimize, kamu kurum ve kuruluşlarımıza sahip çıkmalıyız. Devlet içinde cemaat ve tarikatlar gibi oluşumlara izin vermemeliyiz. Bunların ne zaman ve kimin güdümüne gireceğini bilemeyiz. İstihbarat örgütlerimiz, kurgulanmış olanlara değil gerçek tehlikeye odaklanmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde, Millî Savunma Üniversitesine, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisine, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına alım yaparken, terfileri ve görevde yükselmeleri düzenlerken herhangi bir din, mezhep, tarikat, cemaat, ideoloji ayrımı yapmaksızın, eşit değerlendirmeyle fayda sağlayabilecek yeterli liyakate sahip olanları belirleyerek ülkemizin geleceğini bunlara teslim etmeliyiz. Ülkemizde yaşayan her bireyin, ordumuza, adalete, kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişlerine sonsuz güvenlerini sağlamalıyız.
Sözlerimi Nazım Hikmet'in bir dizesiyle bitirmek istiyorum: "Dört nala gelip uzak Asya'dan, Akdeniz'e kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim."
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)