| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 16.12.2018 |
MHP GRUBU ADINA ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi, ekranları başında bizi izleyen aziz Türk milletini saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, şu an çok önemli bir bütçe görüşüyoruz, her biri çok önemli, hem İçişleri Bakanlığı hem Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hem de Sağlık Bakanlığı ama Aile Bakanlığı dediğimiz vakit, hakikaten toplumun şu anlamda, özellikle kadınlar noktasında yüzde 50'sini ilgilendiren ama diğer yüzde 50'sini büyüten, besleyen, vatana millete hayırlı birer evlat durumuna getiren yani "burada bulunan beyefendilerin anaları" dediğimiz baş tacı kadınları da ilgilendiren bir bütçeden bahsediyoruz, bu açıdan çok çok önemli.
Neler var kadınımızın gündeminde? Kadınımızın gündeminde şiddet var, istismarlar var. Evet, bunlarla ilgili çalışmaları hep birlikte yürütüyoruz, hepimizin bir kez her şeyden önce boynunun borcu bir kadının, bir ananın, bir kardeşin, bir evladın özellikle şiddete veya istismara uğramaması, bununla ilgili gerekli çözümlerin bulunması. Eminim ki bu siyasetüstü meselede hepimiz aynı dili konuşuyoruz, aynı dileği hep birlikte mutlaka temenni ediyoruz.
Bu açıdan, yapılması gerekenler neler, hep birlikte bir bakmamız gerekiyor. Bir gözden geçirelim. Evet, kadın neden şiddete uğrar, neden istismara uğrar, neden aslında toplumda "başımızın tacı" dediğimiz, "ana" dediğimiz, "bacı" dediğimiz, "kardeş" dediğimiz, "evlat" dediğimiz kişi neden istismara uğrar? Bununla ilgili bir değerlendirme yaptığımızda, aslında ekonomi geliyor işin başında yani istihdam geliyor. "İstihdam" dediğimizde kadınımızın istihdama daha etkin olarak katılım sağlaması yönünde üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. TÜİK verilerine göre, erkeklerin çalışma oranlarıyla kadınların çalışma oranları karşılaştırıldığında arada bir kere her şeyden önce yüzde 100 civarında bir fark var.
Kadınların karar alma mekanizmalarında yer almaları, siyasette yer almaları, etkin olarak toplumda söz hakkına sahip olmaları, hepimiz için çok önemli çünkü kadının olduğu yere zarafet gelir, kadının olduğu yere güzellik gelir, kadının olduğu yere disiplin gelir, kadının olduğu yere mutlak ve mutlak başarı gelir çünkü biz ne yapıyorsak yüreğimizle yapıyoruz her şeyden önce.
O açıdan, bu değerlendirmeler doğrultusunda yapılması gereken bir iki şey daha var. Sayın Bakanımız buradayken, Hanımefendi, ben özellikle doğum borçlanmasına değinmek istiyorum. Yaklaşık üç dört seneden beri ve daha öncesinde de Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz olarak kadınlara doğum borçlanması hakkının -SGK girişinden önce- verilmesi yönünde çalışmalarımız oldu, kanun tekliflerimiz oldu. Anayasa'nın eşitlik ilkesi var. Eşitlik ilkesine göre, erkekler SGK girişinden önce askerlik borçlanması yapabiliyorlar. Sayın Bakanım, kadınlarımıza da SGK girişinden önce mutlak ve mutlak... Eğer eşitlik ilkesini gözetiyorsak, baş tacı kadınlarımıza, yaşlanmış olup, yaş almış olup burada prim gün sayısını doldurmaya çalışanlara bir şey yapmak istiyorsak gelin hep birlikte buradan başlayalım ve doğum borçlanması hakkını hep birlikte verelim kadınlarımıza, hakikaten dört gözle bekliyorlar.
Soru-cevap bölümü için sisteme girmeye çalıştım ama maalesef 20'nci sıraya düştüm. Onun için, Sayın Meclis Başkan Vekilimiz Şentop'u da zor durumda bırakmamak için sormak istediklerimi buradan kürsüden sormak istiyorum.
Yine, aynı şekilde, kadınlarımızla ilgili kadın sığınmaevlerine bakıldığına, nüfusu 100 binin üzerinde olan ilçelerin tamamında kadın sığınmaevi olması gerekiyor. 201 ilçemiz var bununla ilgili, özellikle kadın sığınmaevinin olması gereken. Ve bunlarla ilgili biz bir önceki bakanımıza yönelik soru önergemizde şunu sorduk, dedik ki: "Belediye Yönetmeliği'ne göre kaç ilçemizde kadın sığınmaevi olmalı, kaçında şu an mevcut?" 201 ilçeye karşılık 135 ilçede şu an kadın sığınmaevi var. Bu da ne demektir? Aslında kadın sığınmaevlerinde de eksiğimiz var. Kadın sığınmaevi açmak mı çok önemli yoksa kadını korumak mı çok önemli, kadının şiddete uğramasında ön almak mı önemli yoksa şiddete uğradıktan sonra kadını alıp koruyup kollamaya çalışmak mı önemli? Her ikisi de çok önemli, demek ki koruyucu önlemleri de bizim, gerek yasal düzenlemelerle gerek diğer düzenlemelerle birlikte mutlak ve mutlak almamız gerekiyor.
Bir diğer konu ise istihdam konusunda yapılması gerekenler. Özellikle dezavantajlı gruba düşmüş olan, mağdur edilen, şiddete uğramış veya bu şekilde istismara uğramış olan kadınların toplum hayatına kazandırılmaları yönünde, sığınmaevindelerse eğer, bunlarla ilgili mutlaka istihdamın yaratılması, meslek edindirilmeleri ve sığınmaevinden çıktıktan sonra tekrar şiddete uğradıkları yere dönmemeleri için veya dezavantajlı durumlarının devam etmemesi için istihdama daha öncelikli olarak bunların katılım sağlamasını mutlaka sağlamamız gerekiyor.
Yine, engellilerimiz... Hakikaten toplumumuzun -ben "engelli" demek istemiyorum- aslında dezavantajlı gibi görünüp ama eli, bacağı, kolu olmadan toplum hayatında hakikaten var olmaya çalışan, bu anlamda "Biz de varız, biz de çalışmak istiyoruz." demeye çalışan, gayret eden bir kitleden bahsediyoruz ve sayısı hakikaten fazla. Avrupa'ya baktığınız zaman, sokakta engellileri görürsünüz ve dersiniz ki: "Sayıca ne kadar çok engelli var burada." Aslında bizim toplumumuzun yani Türk milletinin engelli nüfusu ne yazık ki evlerde yani evlerde oldukları için bir nevi toplum hayatından kopmuş durumdalar. Ne yapmamız gerekiyor? Aslında bir araya gelmek, o evden dışarı çıkarmak için bizim onların da istihdamını sağlamamız gerekiyor öncelikli olarak.
Bu açıdan, dün Sayın Millî Eğitim Bakanımızın engelli öğretmenlerimizle ilgili yapmış olduğu açıklama bizleri çok sevindirdi. Engelli öğretmen alımının ocak ayında yapılacağına dair özellikle bir açıklama yaptı. Engelli kardeşlerimizin en büyük sorunu işsizlik, bu konuya her bakanlığın bence öncelik tanıması gerekiyor.
Yine, biraz önce söylediğim gibi, yerimden soru soramadığım için, şimdi sistem kesileceği için Sayın Başkanımızdan bir dakika ek süre isteyeceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ARZU ERDEM (Devamla) - Teşekkür ederim.
Sayın İçişleri Bakanımıza soru yöneltmek istiyorum. Her şeyden önce, İçişleri Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmaları hakikaten çok önemsiyoruz, vatanımızın, milletimizin savunmasında, müdafaasında hem Türk Silahlı Kuvvetleri hem Emniyet teşkilatı hem de Emniyetin diğer bütün unsurlarını, ben, buradan saygıyla selamlamak istiyorum ve diyorum ki Rabb'im askerimizin, polisimizin, tüm Emniyet teşkilatında olanların ayağına taş, gözüne yaş değdirmesin.
Bu açıdan, yine, Sayın Bakanım, vatan aşkının cinsiyeti yok diyorum ve polis özel harekât alımında hep dile getirdiğim, sizden de söz aldığım, kadınlarımızın polis özel harekâtçı olması yönündeki -sözünüz var zaten- alımın sadece tarihini merak ediyorlar. Sayın Bakanım, bu konuyla ilgili sizden bir cevap rica edeceğim.
Polislerimize, kahraman polislerimize 3600 ek gösterge konusu var, o konuyla ilgili de bir cevap verebilirseniz sevinirim.
Bütçelerimizin tüm bakanlıklara hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)