GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 7'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:35
Tarih:17.12.2018

AK PARTİ GRUBU ADINA RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Çok teşekkürler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 yılı bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, dünyanın geleceği, ekonominin ve üretimin hakça paylaşımı, planlı çalışma, inovasyon peşinde koşma ve bilginin gelişmesine bağlıdır. Bu oluşumun kilit noktası da hiç kuşkusuz ekonomik büyümedir. Ekonominin lokomotifi ise sanıldığı gibi büyük, ünlü markalar değil, kocaman kocaman şirketler değil, küçük ve orta büyüklükteki şirketler dediğimiz KOBİ'lerdir. KOBİ'ler dünyada iş gücünün yüzde 60'ını karşılarlar. KOBİ'ler işsizliği azaltır, yeni istihdamlar oluşturur, ekonomik, sosyal kalkınmayı sağlar. Özellikle, ekonomik büyümenin tabana yayılmasını, toplumun her türlü katmanına ulaşmasına, gerçek bir refah oluşturulmasına uygun ortamları sağlarlar.

Değerli milletvekilleri, 2002 yılında ülkemizde işletmelerin 1,7 milyonu KOBİ'lerdi, bugün ise bu sayı 3,6 milyondur. Türkiye'nin üretimi, istihdamı ve ihracatının büyük bir bölümünü KOBİ'lerle karşılamaktayız. Rakamlarla ifade etmek gerekirse, KOBİ'lerin ülkemizin istihdamındaki payı yüzde 74,2, cirodaki payı yüzde 66,2, ihracattaki payı yüzde 56,2 ve ithalattaki payı da yüzde 38,8'dir. Dolayısıyla, KOBİ'ler ülkemizin atardamarı, can damarıdır. Diyoruz ki: KOBİ'ler büyürse, Türkiye büyür.

Değerli milletvekilleri, KOBİ'lerin payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini yükseltmek, sanayide entegrasyonlarını geliştirmek üzere KOSGEB kurulmuştur. KOSGEB ne yapar? Öncelikle, girişimcilik destekleri verir, AR-GE çalışmalarını destekler, teknolojik üretim ve yerleşme desteklerini verir, işletme geliştirme, büyüme ve finansman sağlama başta olmak üzere, 4 ana başlıkta 11 programıyla KOBİ'leri destekler. KOBİGEL Programı kapsamında da 2.545 işletmeye toplamda 5 milyon TL vermektedir KOSGEB'imiz. Ayrıca, KOSGEB'imiz bir çalışma daha yaptı: KOBİ tanımını değiştirerek, 8.846 işletmeye KOBİ vasfı vererek bu işletmelerimizin bu desteklerden faydalanmasını sağladı.

Değerli milletvekilleri "10'uncu büyük ekonomiye sahip olmak için ülkemizin en önemli kaynağı olan beşerî sermayemizi yani kadınımızı ve erkeğimizi bu sürece dâhil etmeliyiz." dedik. Biliyorsunuz, girişimciler, ülkelerin ekonomilerini domine ederler ve girişimci ruhuna sahip olan insan kaynağımızı ortaya çıkarırlar. Bu amaçla KOSGEB, 2013'ten bugüne 1 milyondan fazla kişiye girişimcilik eğitimi verdi, finansman desteği verdi ve bunun yarısından fazlasını da kadınlarımız aldı. "Verilen destek nedir?" derseniz, 50 bin TL'si geri ödemesiz, toplamda 150 bin TL. Burada önemli bir detayın altını çizmek isterim: Kadın, engelli, şehit yakını ve gazi olduğu zaman geri ödemesiz yani faizsiz destek, artı, yüzde 20 olarak artırılmakta, pozitif bir ayrımcılık yapılmaktadır. Ayrıca, 2013-2017 yılları arasında yaklaşık 45 bin işletmeye de 1 milyar TL kadar destek verilmiş, yine bu desteğin yarısını kadınlarımız almıştır.

Ben, burada somut örnekleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Adıyaman'dan bir örneğimiz var: Naile Şahin kardeşimiz, kendi gıda markasını oluşturmuş ve iş kadını olmuş. Ardahan'dan, Posof ilçesinden Serpil Özcan ise yine faizsiz krediyle birlikte kendi halı yıkama iş yerini açmış. Tekirdağ'dan bir örnek vermek istiyorum: Göknur Damat, kendisi kansere yakalanmış, hayata tutunmayı tercih etmiş, KOSGEB girişimcilik desteğini, eğitimi alarak iş hayatına atılmış ve kendi işinin patronu olmuş, bu moral ve motivasyonla da kanseri yenmiş. Diğer bir isim ise Gülfer Kızılçay, Komisyon Başkanlığım döneminde KEFEK Farkındalık Ödülü'nü almıştır ki kendisi yerelde eğitim düzeyi düşük bir kadın, bugün, KOSGEB destekleriyle birlikte ihracat yapan bir iş kadını.

Başka isim de Kars'tan, Zümran Ömür. Yine, Komisyon Başkanlığım döneminde kırsalda kadını güçlendirmek yönünde kendisini ziyaret etmiştik. Şöyle diyor Zümran Ömür: "Üretmeyen toplum, mahvolmaya mahkûmdur." Şu an eğitim düzeyi düşük olmasına rağmen Fransızca öğrenmiş, köylerinde ekoturizmi başlatmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Katırcıoğlu.

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Devamla) - Bu örnekler on binleri bulmakta.

Değerli milletvekilleri, gurur verici bu örneklere hiç şaşırmamak gerekiyor. Neden derseniz? Medeniyet köklerimize bakmamız yeterli. Anadolu'da Bacıyan-ı Rum (Ticaret Yapan Kadın Teşkilatı), Osmanlı'da vâkıf yürekli sultanlarımız, kadınlarımız, analarımız. Bir diğeri ise inançlarımızda saklı. "Rızkın onda dokuzu ticarettedir." diyen Peygamber Efendimiz (SAV) ve değerli eşleri Hazreti Hatice annemiz başarılı bir iş kadını.

İşte, bu kıymetli kadim değerlerimiz bizim en güçlü mirasımız. On altı yıl boyunca kadınımıza ait sorunları hızla ele aldık, değişim ve dönüşümü âdeta sessiz bir devrim olarak gerçekleştirdik.

Ben bize yani kadına inanan, güvenen ve destek veren dünya liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, huzurlarınızda, ilk önce kendi adıma ve tüm kadınlar adına teşekkürü bir borç biliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ayrıca KOSGEB Başkanımıza ve Bakanımıza kadınlara uyguladığı pozitif ayrımcılık ve verdiği destek için teşekkür ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi bağlayın.

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Devamla) - Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemimizin hayırlı olmasını ve bereketli olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Katırcıoğlu.