| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 7'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 17.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA ULAŞ KARASU (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
2011 yılında kurulan -Doğu Anadolu'da kalkınmayı amaçlayan- Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığıyla Sivas, Erzincan, Malatya, Elâzığ, Tunceli, Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Erzurum, Hakkâri, Iğdır, Muş, Van ve Kars illerimizin eğitimde, sağlıkta, tarımda ve ekonomide bölgeler arası eşitsizliğin ortadan kaldırılması ve bu 15 ilin bölgesel kalkınmada öncelikli olması amaçlanmıştır. Her konuda olduğu gibi bu projede de AKP'nin evdeki hesabı çarşıya uymamış, kurulduğu tarihte ekonomiye yıllık 4,19 milyar dolar katkı sağlayacağını açıkladıkları proje, kaderine terk edilmiştir. 2018 yılı bütçesi 158 milyon olan projenin 2019'da bütçesi 87 milyona düşmüştür. Kurulduğu tarihte bölgeyi şaha kaldıracağı iddia edilen projeden dağ fare doğurmuş, bu proje ne hayvancılıkta ne sanayide ne sağlıkta ne de amaçlanan diğer konularda bölgenin hiçbir derdine çare olamamıştır.
Sizlere bu projenin ne kadar başarılı olduğu noktasında birkaç örnek vermek istiyorum.
TÜİK verilerine göre, Bitlis'te 2011 yılında 938 bin küçükbaş hayvan var iken 2017 sonunda bu sayı 594 bine düşmüştür. Hakkâri'de hâlâ faaliyette olan organize sanayi bölgesi bulunmamaktadır, diğer illerdeki birçok organize sanayi bölgesi ise kaderine terk edilmiş durumdadır.
Türkiye genelinde bin kişiye düşen doktor sayısı 2 iken Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Hakkâri, Iğdır, Muş, Tunceli ve Van'da bu sayı sadece 1'dir. Bingöl nüfusunun yüzde 50'si, Hakkâri'nin 47,6'sı, Van'ın 47,3'ü, Ağrı'nın 45'i, Bitlis'in 39,2'si, Iğdır'ın 37'si, Muş'un 35,5'i, Kars'ın 32,6'sı, Tunceli'nin yüzde 31'i yeşil kartlıdır. Görüldüğü gibi, bu projenin ne bölgeye ne de ülkeye hiçbir faydası olmamıştır. Şimdi, dram niteliğindeki bu tabloya bakarak, Genel Başkanınız her konuşmasında çıkıyor, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimize sataşmalarda bulunuyor.
İnsani Gelişme Vakfının Türkiye'de ilçe belediyeleri üzerine yaptığı araştırmada Türkiye'nin en yüksek insani gelişme düzeyine sahip ilk 10 belediyesi Cumhuriyet Halk Partili belediyelerdir. Çünkü Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde adalet vardır, eşitlik vardır, huzur vardır, insan odaklı belediyecilik vardır, çevre ve doğaya saygı vardır, kadın vardır, genç vardır, çocuk vardır, engelli vardır ve Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin olduğu bu bölgelerde yaşayan insanlar geleceğe umutla bakmaktadır.
Dönüyoruz projedeki illere: DAP'a dâhil olan 15 ilin 8 belediyesini bizzat AKP'li başkanlar, 5 tanesini ise AKP'nin atadığı başkanlar yönetmektedir; 1 tanesinde bile Cumhuriyet Halk Partili il belediyesi bulunmamaktadır. Bu bölgede ise yoksulluk, eşitsizlik, işsizlik, göç devam etmektedir çünkü AKP'li belediyelerde adaletsizlik vardır, eşitsizlik vardır, rant vardır, doğa ve çevre katliamı vardır; insana değil, yandaşa hizmet vardır. Bu nedenlerden dolayı yöre insanı çaresizliğe, yoksulluğa, göçe mahkûm hâle getirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bugün, Anadolu'da hoşgörünün, sevgi dilinin, barışın, yüzlerce yıldır bir arada yaşama kültürünün gelişmesine katkı sağlayan Mevlâna'nın Hakk'a yürüdüğü gündür; kendisini saygıyla anıyorum.
Ne güzel söylemiş Mevlâna: "Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür." AKP'nin Fetullah Gülen'le olan ilişkisini bu sözden daha iyi açıklayan bir söz var mıdır? (CHP sıralarından alkışlar) 15 Temmuzun yaşanmasına, bu ülkenin vatandaşlarının şehit olmasına, insanların mağdur edilmesine neden olan, işte bu arkadaşlıktır. 17-25 Aralık bir milatsa bu milat ancak AKP-FETÖ suç ortaklığının bozulmasının miladıdır. Yıllarca beraber yürüdünüz, beraber yürüttünüz; koca ülkeyi samana bile muhtaç hâle getirdiniz. İşte getirmiş olduğunuz bu bütçe ne yazık ki sizlerin ortaklarınızla bu ülkeye vermiş olduğunuz zararın bir göstergesidir.
Bir haftadır konuştuğumuz bu bütçede, Sivas Demir Çelik işçilerinin yedi aydır alamadıkları maaşları nerede? İş arayan 1,5 milyon üniversite mezununa istihdam nerede? "Bir adam evine ekmek götüremez mi?" diyerek intihara kalkışan Sivaslı hemşehrimize yarattığı umut ışığı nerede?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Karasu.
ULAŞ KARASU (Devamla) - Kaderi yandaş marketlerinize mahkûm edilip kepenk kapatan bakkalın derdine çare nerede? Tarlası, traktörü hacizli, eli nasırlı, alın terinden başka geçim kaynağı olmayan çiftçi nerede? Getirdiğiniz bütçede işçi yok, memur yok, emekli yok. Ne var biliyor musunuz? Bu bütçede bir avuç tefeci var, sarayın açgözlülüğü var.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ayıp ya! Ayıp ya!
ULAŞ KARASU (Devamla) - Bu bütçenin işçiyi, memuru, çiftçiyi, esnafı, her geçen gün biraz daha açlığa, yoksulluğa mahkûm ettiğini anlatan Cumhuriyet Halk Partisini ve Genel Başkanımızı sürekli tehdit eden Genel Başkanınız bilsin ki: Biz, sizin gibi İçişleri Bakanlığına dilekçe verilerek kurulmuş bir parti değiliz, savaş meydanlarında kurulduk. (CHP sıralarından alkışlar) Bizim tarihimizde Sivas ve Erzurum Kongreleri var. Bizim tarihimizde Kuvayımilliye var. Bizim tarihimizde cumhuriyet ve devrimler var. Bizim tarihimizde kadın-erkek eşitliği var.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - İstiklal mahkemeleri de var mı?
ULAŞ KARASU (Devamla) - Bizim tarihimizde demokrasi var, özgürlükler var, sendikal haklar var. (CHP sıralarından alkışlar) Bizim tarihimizde Kıbrıs var, 77'nin 1 Mayısında katledilen emekçiler var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Karasu, bağlayın lütfen.
Buyurun.
ULAŞ KARASU (Devamla) - Bizim tarihimizde darbelere boyun eğmeyen, işkencelerde, idam sehpalarında kaybettiğimiz yoldaşlarımız var. Bizim tarihimizde Mustafa Kemal Atatürk var. Bizim tarihimizde bu ülkenin bağımsızlığı için, demokrasi için, özgürlüğü için, adalet için bedel ödemekten asla korkmayan milyonlarca yurttaşımız var. Bizi ne yandaşlarınızla ne de ortaklarınızla karıştırmayınız; karşınızda, oturduğunuz koltukları borçlu olduğunuz Cumhuriyet Halk Partisi var.
Teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Karasu.