GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 7'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:35
Tarih:17.12.2018

MHP GRUBU ADINA ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkürler ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Avrupa Birliği Başkanlığı bütçesini görüşmek üzere Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi, bizleri ekranları başında izleyen aziz Türk milletini, yürütmenin kıymetli temsilcilerini, Sayın Bakanlarımızı ve Gazi Meclisimizin tüm çalışanlarını saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle "Avrupa Birliği" dediğimizde aklımıza ne geliyor, ona bir bakmamız gerekiyor. 28 üyeden oluşan bir birlik 500 milyonun üzerinde insan demek ve bir araya gelmenin önemli saiki de özellikle ekonomik saik ve bu açıdan özellikle ülkemizin üyelik süreci ve müzakerelerin başladığı sürece, daha doğrusu üyelik görüşmelerinin başladığı sürece baktığımızda da tam elli beş yıllık bir geçmişten bahsediyoruz. Bu elli beş yıllık geçmişte inişli çıkışlı yakınlaşmaların olduğu, uzaklaşmaların olduğu dönemler yaşanmıştır ama bizim için önemli olan aslında kırılma noktasının nerede yaşandığı ve eleştirilerin nereden geldiği. İlerleme raporu yazıldı -ona da biraz sonra geleceğim- ilerleme raporunda ön taslak çıktı. Ön taslakta nelere değinildi, ülkemiz neyle alakalı eleştirilmekte, özellikle bunun üzerinde durmamızda fayda var.

Avrupa Birliği üyesi ülkeler öncelikle ülkemizi eleştirirken birçok saik üzerinden eleştiriyor ve diyorlar ki: "Şu terörün tanımını bir değiştirin bakalım." Terörün tanımı tektir, birdir; terörist tektir, birdir; otobüs durağında durup orada bombayla kendini patlatan kişi teröristtir, orada ölen kişiler de bizim şehitlerimizdir. Bu gözle bakılmalı, bu gözle görülmeli. Terörün tanımı Türkiye'ye göre, terörün tanımı Almanya'ya göre, terörün tanımı Fransa'ya göre değişmez.

Evet, OHAL'le eleştiriyorlar bizi. Her kim ki ülkemizi OHAL uygulamalarından dolayı eleştirecek olursa -Avrupa'yı demokrasi beşiği olarak ilan eden kişilerle de aynıdır bu kişiler- onlar Fransa'ya baksınlar. Evet, garın önündeki patlamaya baktığımızda, garın önündeki patlamadan sonra Fransa'da iki sene boyunca olağanüstü hâl ilan edildi. Ülkemizde yedi dönem üç aydan yirmi bir ayı eleştiren Avrupalı dostlarımıza gittiğimiz her yerde bunu sorduk ve söyledik, dedik ki: Olağanüstü hâl Türkiye'de ilan edildiği zaman antidemokratik oluyor da kendi devlet refleksini gösteren Fransa'da ve diğer ülkelerde demokrasi mi oluyor; bunu sormamız gerekiyor. Yoksa, devlet refleksi sadece Avrupalıya mı var; bunu mutlaka sormamız gerekiyor.

Evet, bunun yanında, özellikle terör girişiminden sonra, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, o gece, aslında ülkemiz için çok önemli bir dönüm noktası oldu. O gece, Türk dünyasının ve milliyetçi, ülkücü camianın lideri Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin "Her tür darbe girişimine karşıyız ve devletimizin yanındayız." söylemiyle aslında Avrupa'ya da gerekli cevap verilmiş oldu. Çünkü ondan sonra, aslında, Avrupalı dostlarımızın da hoşuna gitmeyen, Amerika Birleşik Devletleri'nin de hoşuna gitmeyen Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin temelleri atıldı. Hamdolsun ki Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi dimdik ayakta ve bundan sonra da dimdik ayakta durmaya devam edecektir. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ve elbette ki Türkiye Cumhuriyeti devleti, ülkemiz ve milletimiz, terörün her şekliyle, her türüyle mücadele edecektir; etmiştir, bundan sonra da etmeye devam edecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, başta İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları olmak üzere her bakanlığın mücadelesini desteklemeye de devam edecektir.

Yine aynı şekilde eleştirilerden bir tanesi, tutuklu olan gazeteciler ve görevinden alınmış diğer insanlar. Evet, ben size burada Almanya Adalet Bakanının söylemiş olduğu sözü hatırlatmak istiyorum, direkt şunu söyledi: "Suçun başladığı yerde ifade özgürlüğü biter." Evet, suçun başladığı yerde ülkemizde de ifade özgürlüğü bitmeli. Eğer ifade özgürlüğü, çıkıp devlet aleyhine konuşmaksa... Almanya'nın uygulamaları arasında, son senelerde kabul edilmiş olan en önemli kanunlardan bir tanesi, sosyal medya üzerinde yedi gün boyunca nefret söyleminde bulunulması 50 bin euro cezaya tabi. Buna özellikle dikkat etmemiz gerekiyor.

Evet, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Avrupa Birliği süreciyle ilgili, bir önceki hatibimiz, kıymetli milletvekilimiz zaten bahsetti. Hakikaten, evet, zaruret değil, sadece stratejik bir ortaklık. Ekonomi olarak bakıldığı zaman, ülkemizin ekonomik gereksinimlerine hitap ettiği sürece, bizim üzerimizde önemli konularda, hassasiyetlerimiz noktasında yaptırım uygulanmadığı sürece Avrupa Birliği müzakerelerine bizler destek vermekteyiz, vermeye de devam edeceğiz.

Özellikle, neler yapılmalı bu arada? Bu çok önemli. Sayın Bakanımız da burada. Dışişleri Bakanımıza, özel olarak da bu konunun üzerinde tekrar tekrar durmak istediğimi söylemek istiyorum: Gümrük Birliği Anlaşması'nın mutlak ve mutlak güncellenmesi gerekiyor çünkü Gümrük Birliği Anlaşması'nın Avrupa Birliği üyeliğiyle hiçbir alakası yok. Avrupa Birliği üyesi değilken bizim Gümrük Birliği Anlaşmamız vardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi bağlayınız Sayın Erdem.

ARZU ERDEM (Devamla) - O açıdan, bu konuyla ilgili Avrupalı dostlarımıza özellikle bunu izah etmemiz gerekiyor.

Ve gelecek olan fonlar, bunların artırılması... Göçmenlerle ilgili ülkemizin yürütmüş olduğu, Türk milletinin yürütmüş olduğu kadim mücadeleyi ben buradan tekrar tekrar vurgulamak istiyorum ve Türk milletinin o engin yüreğine de tekrar teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten, bu kadar göçmene yürek açmak, bu kadar göçmene gönül açmak çok kolay bir şey değil, Avrupalı dostlarımızın da bu anlamda üzerine düşeni yapması gerekiyor. Bu fonların aciliyetle gelmesi, rakamlarının artırılması yönünde de Bakanlığımızın tekrar gerekli girişimlerde bulunması gerekiyor.

Son olarak da Sayın Bakanım -bu konuyla bağlantılı olduğu için- bu fonların önemli bir bölümünün özellikle eğitimde kullanılması gerekiyor. Çünkü hakikaten, ülkemizde bulunan göçmenler asimilasyon(x) noktasında bir süre daha bizimle yaşayacaklar, biz bunun farkındayız ve bu sürenin çok sağlıklı atlatılabilmesi için, uyum içerisinde yaşayabilmemiz için eğitim noktasında mutlak ve mutlak önemli bir fonun ayrılması gerekiyor ve bunun içerisinde öğretmenlerimiz var, PICTES öğretmenlerimiz. PICTES öğretmenlerimiz oradan gelen çocukları bugüne kadar eğitti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Erdem.

Buyurun.

ARZU ERDEM (Devamla) - Üç senede bir bunların sözleşmeleri yenileniyor. Bunlarla ilgili daha kalıcı bir çözüm bulunması noktasında özel olarak da dikkat çekmek istiyorum.

Ben tüm bakanlıkların bütçelerinin ve bugün görüşmekte olduğumuz Dışişleri Bakanlığının bütçesinin, Millî Savunma Bakanlığının bütçesinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Erdem.