| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 8'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 18.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, bizleri izleyen aziz milletimiz; 2019 yılı merkezî yönetim bütçesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Sözlerime ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923 yılında toplanan İzmir İktisat Kongresi'ndeki açılış konuşmasından bir cümleyle başlayacağım. "Bir ulusun hayatıyla doğrudan doğruya ilgili olan ekonomisi, çöküşünün de yükselişinin de nedenidir. Zamanımız bir iktisat çağıdır." deyip bize bu ülkeyi kurarken hedefi göstermiştir. İşte, tam bu noktada, bütçeler ekonomimizin temel unsurudur. Yine, bütçe bir yurttaşlık hakkıdır, aziz milletin geleceği ama hiç kimsenin keyfiyeti değildir. Ekonomik kalkınma, istikrar, eşit dağılım, hesap verebilirlik ve refah bütçelerin genel ilkeleri olmalıdır.
Peki, biz bugün nasıl bir bütçe görüşüyoruz? Bu ülkede yaşayan 81 milyonun içinde olmadığı, dertlerinin yok sayıldığı; sadece etrafındaki zenginlerin var olan mal varlıklarına akçeyle katkı sunmanın, yeni mega projelerle onlara kaynak aktarabilmenin bütçesini görüşüyoruz ama bu ülkenin 81 milyon yurttaşı ve bizden sonrakiler... Şunu da sayın iktidar partisi demeyeceğim, Parlamentoda azınlıktasınız... AK PARTİ Grubuna sesleniyorum. Bakın, şu anda...
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - İktidar partisi, iktidar partisi. Onun kararını millet verdi, siz veremezsiniz. 31 Martta da kararını verecek.
KADİM DURMAZ (Devamla) - Aziz millet kararını verdi, bu dönem Parlamentoda yeterli çoğunluğunuz yok ama şuna ihtiyaç var: Bu ülke hepimizin, aynı gemide yolculuk yapıyoruz. Biz, bizden sonraki nesillere bu ülkeyi kazasız, gadasız, belasız, huzurlu, güvenilir, kalkınmış ve bu ülkeyi, o al yıldızlı bayrağını dalgalanır vaziyette teslim etmekle mükellefiz.
RECEP ÖZEL (Isparta) - İşte, bizde onu yapıyoruz.
KADIM DURMAZ (Devamla) - İşte, bunun için neye ihtiyaç var? İşte, bunun için şuradaki tüm siyasi partilerin ortak söylemleriyle, bu ülkenin içinde bulunduğu, sizin de mahcubiyetle on yedi yıldır kötü yönettiğiniz krizden çıkışın yolu ortak anlayışta. İşte, buradaki tüm siyasi parti gruplarını önemseyin, sadece birine yakın olmak, onu mutlu etmek değil, yaşamın merkezine 81 milyonu koyarak bu ülkedeki köylüyü, çiftçiyi, esnafı, dar gelirliyi, üniversiteyi bitirmiş, geçinemeyen, sadece internet fenomeni olmak zorunda bıraktığınız çocukları, o gençleri düşünmek durumundasınız. Yarın sizleri iyilikle anmayacak bu ülkenin çocukları ve gençleri. Eğer bu ülke dünyada saygın bir noktada olsun istiyorsak bu söylediklerimizi yapalım, vakit hiç de geç değil.
Bu bütçe, temel gelirini yoksul insanlardan topladığınız vergi gelirlerinden oluşturuyor, öyle akçeli kaynaklar yok. Az önce, benden önceki konuşmacı arkadaşım söyledi, katma değeri yüksek ürünler üretemiyoruz, üretemiyorsak bu ülkenin kaynaklarını birilerine aktarma yolundan öte 81 milyonu ve 780 bin kilometrekareyi düşünerek bu kaynakları doğru kullanmak durumundayız. Bu ülkede, bölgemizde yaklaşık olarak 9 milyon ton şeker pancarı şekerine ihtiyaç varken özelleştirdiğiniz şeker fabrikalarıyla, perişan ettiğiniz işçisiyle, diğer sanayi kuruluşlarıyla, sata sata bitiremediğiniz özelleştirme gelirleriyle tıkandınız arkadaş, yok. Ve ülkede hakkı, hukuku, adaleti de tesis edemediğiniz için yatırımcı ülkemize gelmiyor. İşte, bunun temel yolu... Bu ülkede, hani 16 Nisanda uçuruyordunuz ya, uçtu bir şeyler ama ne uçtu? Size yakın olan, zengin etmeyi istediğiniz insanların dolarları uçtu ve dünyayı kemiren faizcilerin, rantiyecilerin ülkemizde kaynakları, sömürdükleri faiz gelirleri arttı. (CHP sıralarından alkışlar) İşte, arkadaşlar, gelinen on yedi yıl sonunda insan şöyle bir tebdilikıyafet olur, Sayın Bakana da söylüyorum, Sayın Bakanı atayan Sayın Cumhurbaşkanına da söylüyorum, hani tarihte de var, okursanız padişahlar tebdilikıyafet eder, halk ne yapar ne eder diye inceler, bakardı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Durmaz.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ediyorum.
Bakın şuradan size Anadolu'dan birazcık kesitler: İşte, en yüksek aldığınız Urfa'da ne yapıyor bu insanlar kilometrelerce kuyrukta? Eğitim ve yardım kuyruğunda arkadaşlar. Yine, bakın, çocuklarımızın yüzde 38'i yoksul. Yine, bakın, çiftçi borçları yüzde 830 arttı. Çiftçinin borcu 100 milyar lira arkadaşlar. Çiftçi ÖTV ve KDV'siz mazot bekliyor sizden. Ve kredi kartı borçlu sayısı 32 milyon. 3 milyon 248 kişi kredi kartı borcu yüzünden yasal takipte. 400 bin emekli borçlu. Yine işsizlik bir buçuk yılın rekoru, yüzde 11,4. Yine on yılda enflasyon yüzde 145 arttı. Yine 450 bin atanamayan öğretmen bu bütçeden beklenti içerisinde. Sağlıkçılar, mühendisler, diğer kadro bekleyen birçok insan. Evet, emeklilikte yaşa takılanlar. Kamu taşeronları kadro beklentisinde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Durmaz.
KADİM DURMAZ (Devamla) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.
Ve asgari ücretliler 1/1'den itibaren 2.200 TL ücret bekliyor. Bütün bunları vermenin yolu, işte bu Parlamentoda sizin dışınızdakileri önemsemek, 81 milyonun sesine kulak vermek. Ve yüzlerinize bakıyorum arkadaşlar, bu Parlamentoda hiç kimse yaptığı işten mutlu değil. Çünkü Parlamento iradeyi koyamıyor, kullanamıyor. İşte bunun yolu birbirimize el ele tutuşacağız. Bu ülke hiçbirimize miras değil, biliyorsak emanet. İşte bu emaneti bizden sonraki nesillere taşımanın yolu, bu ülkenin bir kuruşunu hiç kimseye peşkeş çekmeden, yedirmeden, hakkıyla ve hak edildiği gibi harcamak ve yanlışlarından arınmış, yaşanmışlardan da ders alınmış bir bütçe diyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)