| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 18.12.2018 |
MEMET BÜLENT KARATAŞ (İstanbul) - Saygıdeğer Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu görüşmelerinde 3'üncü madde üzerinde şahsım adına konuşma yapmak üzere söz hakkı almış bulunmaktayım. Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.
Bütçeler bir devletin bağımsızlığının ve egemenliğinin yapı taşlarıdır. Bütçelerin sabır, titizlik ve olgunlukla hazırlanması ve uygulanması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin 96'ncı bütçesinin hazırlandığı, yoğun ve bir o kadar da hassas dönemde olgunlukla çalışmalarını sürdüren, dolayısıyla, millî beraberliğimiz ve bağımsızlığımızın bekası için emek vermiş arkadaşlarıma bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün bu kürsüde sizlere bir Ahıska Türkü olarak Ahıska Türkü kardeşlerimizin şanlı mücadele tarihinden bahsedeceğim: Adem'in oğluyum insan soyundan/ Ahıska Türküyüm Oğuz boyundan/ Törem belli dedem Korkut toyundan/ Çok içtik Kafkas'ın soğuk suyundan/ Naçar kaldım bir şey gelmez elimden/ Hasret türküleri düşmez dilimden/ Ayrıldım bağımdan, gonca gülümden/ Ahıska Türküyüm yılmam ölümden/ Ahıska ilinden ismim silinir/ Türkmen illerinden cismim dirilir/ Çektiğim çileler türkülerdedir/ Gün olur adalet hükmünü verir elbet. (MHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, Ahıska günümüzde Gürcistan toprakları içerisinde yer alan, Türkiye'nin kuzeydoğu sınırında, Posof'a 15 kilometre uzaklıkta bir şehir. 1829 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı olan bu şehrin kaderi Edirne Anlaşması'yla değişecek, Ahıska artık Çarlık Rusyası'nın hâkimiyetine girecekti. Bu da Ahıska Türklerinin yıllar boyu yaşayacağı zulümlerin başlangıcıydı.
Tarihler 14 Kasım 1944'ü gösterdiğinde Stalin'in almış olduğu karar neticesinde, Türk köyleri askerler tarafından kuşatıldı, birkaç saat içerisinde küfür, tüfek ve dipçiklerle köy meydanlarına toplanan halk, kamyonlarla demir yolları boylarına getirilerek hayvan vagonlarına dolduruldu. İnsanlar haftalar sürecek bir ölüm yolculuğuna çıkarıldılar. Stalin'in emriyle bir vahşet işleniyordu.
Günümüzde 600 bine yakın Ahıskalı Türk dünyanın muhtelif yerlerinde vatanlarına hasret yaşamaktadır. Bu, insanlık suçudur. Bu, sürekli dem vurdukları insan haklarına ve hatta insanlığa yakışmayan bir zulümdür. Bu zulmün son bulması ve sorunların çözümü anlamında ivedilikle yapılması gerekenler ise şunlardır: Türkiye'ye gerek iskânlı gerekse serbest göçle gelen Ahıska Türklerinin doktor ve diğer meslek gruplarının kendi branşlarında çalışabilmeleri için diploma denklikleri büyük sorun oluşturmaktadır. Denklik konusunda YÖK tarafından yabancılara uygulanan prosedürden ayrı tutularak bir defaya mahsus, istisnai olarak denklikleri verilerek sorun ortadan kalkmış olacaktır.
Yaşadıkları ülkelerde yıllarca çalıştıktan sonra Türkiye'ye iskânlı göçle, gerekirse serbest göçle gelen Ahıska Türklerinin çalıştıkları ülkelerdeki sosyal güvenlik ve emeklilik haklarının Türkiye'ye aktarılması, aynı zamanda sosyal güvenlik ve emeklilik haklarının mağduriyetinin giderilmesi, iskânlı göçün devam ettirilmesi gerekmektedir.
1/1/2018 tarihinden sonra ana vatanımıza göç eden Ahıska Türkü ailelerine ve 9 ülkede yaşayan Ahıska Türkü halkımıza uzun dönem ikamet izninin verilmesine devam edilmesi elzemdir. Türkiye Cumhuriyeti 3,5-4 milyon Suriyeliye kayıtsız şartsız kucak açmış, misafir etmiş, bağrına basmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.
MEMET BÜLENT KARATAŞ (Devamla) - Buna rağmen soydaşımız, kandaşımız olan Ahıska Türkü kardeşlerimize gerekli özen gösterilmemektedir. Türkiye Cumhuriyeti 75 bin Ahıska Türkü'ne ev sahipliği yapmaktadır. 30 binden fazla Ahıska Türkü'ne vatandaşlık verilmiştir. Ülkemize müracaat eden kardeşlerimiz hakkında işlemlerin hızlanarak tamamlanması gerekmektedir.
Merhum şair Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya Türküsü" adlı şiirinde söylediği gibi "Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya." Biz de buradan haykırıyoruz: Öz yurt da bizim, öz vatan da bizim. Dünyanın neresinde bir Türk varsa ona sahip çıkacak olan da biziz. Bütün Türk dünyasına ve Turan illerine selam olsun diyorum.
Sözlerimi bağlarken buradan bütçe görüşmeleri sırasındaki 2 bakana teşekkür etmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.
MEMET BÜLENT KARATAŞ (Devamla) - Milliyetçi Hareket Partisinin seçim beyannamesinde bulunan uzman çavuş ve uzman jandarmaların özlük haklarıyla ilgili grubumuz adına teklifte bulunmuştuk İzzet Ulvi Yönter Beyefendi'nin öncülüğünde. Sağ olsun, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu destek vereceğinin sözünü vermiştir. Huzurlarınızda Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına 2 bakanımıza teşekkür ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)