| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 19.12.2018 |
EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; öncelikle, hepinizi selamlıyorum.
Benden önce konuşan genç arkadaşım çok iyi şeyler ifade etti, özellikle özgürlük vurgusu yaptı. Umuyor ve diliyorum ki içeride de bu sesi yükseltiyordur çünkü gençlerin özgür olmasını bizler de istiyoruz, bu ülkenin geleceği onlar. Ama kendisine buradan bir hatırlatma yapmak istiyorum: Şu an 70 bin genç öğrenci cezaevinde; umarım, kendileri bu 70 bin genç tutuklu öğrenci için de bir özgürlük mücadelesi verecektir, bunu da gösterecektir; öyle umuyorum.
Bugün 19 Aralık, hepimizin yakinen bildiği 2000 yılında yapılan cezaevi operasyonlarının yıl dönümü. Değerli arkadaşlar, bir ülkedeki cezaevleri o ülkenin insan haklarının aynası, o ülkenin hukuk devleti ilkesinin aynası, o ülkenin demokrasisinin aynasıdır. Ama maalesef, bugün, 19 Aralığın yıl dönümünde parlamenterimiz, milletvekili arkadaşımız Leyla Güven açlık grevinin 42'nci gününde. Yine, onlarca siyasi mahpus, politik mahpus süresiz, dönüşümsüz açlık grevinde ve ülke, 19 Aralığın yıl dönümünde yeniden bir cezaevi sorunuyla yüz yüze, özgürlük taleplerini dile getiren bir süreçle karşı karşıya. Tabii, bu Parlamentonun bunu görmemesi, bu Parlamentonun bunu görmezden gelmesi başka bir acı kayıp. Bunu ifade ederek konuşmama devam etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, Sayıştay Başkanlığınca düzenlenen kamu idareleri denetim raporlarında birçok belediyeye ait yolsuzluklar açık bir şekilde kamuoyuna yansıdı. Sayıştay raporlarına yansıyan yolsuzlukların önemli bir kısmı DBP'li belediyelere atadığınız kayyumların raporları. Ben, kayyum atanmış belediyelerin sadece birisinden söz etmek istiyorum, hâliyle, kendi seçim bölgem olan Mardin Büyükşehir Belediyesinin kayyum raporuna değinmek istiyorum. Bu Sayıştay raporlarında, tahsisli kullanılan veya kullandırılan binaların mali tablolarda yer almadığı, kayyumun 3 adet binayı diğer kurum ve kuruluşlara tahsis ettiği, 3 binayı da tahsisli kullandığı ancak mali tablolarda tahsislere ilişkin bir kaydın olmadığı görülmüş. Taşınmaz kayıtlarının gerçek durumu yansıtmadığı, 1.479 taşınmaz değerinin 1 TL olarak gösterildiği, ayrıca, yapılan ihalelerin yandaş firmalara verildiği tespit edilmiştir. Belediyeye bağlı Kültür Daire Başkanlığının "Din konferansı ücreti" adı altında bütçeden milyarlarca lira parayı zimmete geçirdiği iddialar arasında. İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu'nun Mardin'de verdiği konferans için bütçeden 400 bin TL alındığı ancak Hatipoğlu'na 60 bin TL'nin ödendiği ve kalan paranın zimmete geçirildiği basına yansıdır. Haberi yapan gazeteci Sedat Sur on bir ay yirmi gün hapis cezası aldı ama kayyuma dair, bu habere dair herhangi bir yalanlama olmadı.
Yine, mevzuata aykırı davranan Mardin Büyükşehir Belediyesi kayyumu, şimdi de milyonlarca lira borçlandırdığı belediyeye ait taşınmazları satışa çıkardı. DBP yönetimindeyken hazineye borcu olmayan, hatta kasasında artı bütçesi olan belediye, şu an bir borç batağında. Bu da belediyenin taşınmazlarının satışa çıkarılmasının önünü açtı ki bu, gazete ilanlarından bir tanesi, bir taşınmazını satışa çıkarmış durumda.
Yine, Midyat Belediyesinde geçtiğimiz günlerde 6 taşınmazın ihaleyle satışa çıkarıldığı duyurusu yapıldı. İlginçtir, AKP'li meclis üyesi bile "İtibarımız küçük düşürülür." diyerek bu satışa karşı çıktı, 4 adet taşınmazın satışı iptal edildi, 2 adet taşınmaz 1 milyon TL karşılığı satıldı. Bu paralar nereye gidiyor? Hangi açığı kapatmak için kullanılıyor? Yine, 31 Mart öncesi bu taşınmazların satışa çıkarılması bizler açısından manidar.
Yine, Mardin Büyükşehir Belediyesinde yapılan usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların yanında, Mardin Artuklu Üniversitesinde de yolsuzlukların yapıldığı çok açık. Eğitim Fakültesinde görevli bazı öğretim üyelerinin zorunlu ders yüklerini tamamlamadıkları -ama yine pedagojik formasyon derslerine girdikleri- derse girmedikleri hâlde zorunlu ders yüklerini tamamlamış gibi gösterildikleri belirtilmiş. Ayrıca, raporda, üniversitedeki döner sermaye işletmesinin zarar ettiği, akademik araştırma için verilen ödeneklerin amacının dışında kullanıldığı, yapılan harcamaların belgelendirilmediği de görülmekte.
Değerli arkadaşlar, Mardin Artuklu Üniversitesi Mardin'in çok dilli ve zengin mimari yapısına çok uygun bir üniversite olarak aslında planlandı ama nedense gelinen nokta ortada. İhraçlar, üniversitede sözleşmeli olarak çalışan akademisyenlerin sözleşme sürelerinin uzatılmaması ve Rektörün akademisyenlere uyguladığı mobbingle görevlerinden uzaklaştırılan ya da ayrılmak zorunda kalan akademisyenlerle dolu.
Değerli arkadaşlar, Artuklu Üniversitesinde Yaşayan Diller Enstitüsü kuruldu ve YÖK'e bağlı bir şekilde Kürtçe lisansüstü ve sonradan lisans dersleri verilmeye başladı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
EBRÜ GÜNAY (Devamla) - Tamamlıyorum.
Ama maalesef, Yaşayan Diller Enstitüsünün yani Kürdoloji bölümünün geldiği durum ortada.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Muş Alparslan Üniversitesi...
EBRÜ GÜNAY (Devamla) - Son olarak, MEB tarafından 20 bin sözleşmeli öğretmen alımı için branş dağılımı yapıldı ve yaşayan diller ve lehçeler için 2 Kurmanci, 1 Zazaki öğretmeni atandı. Yani 20 bin öğretmene 3 kişiyi mi uygun görüyorsunuz? Bu, aslında Kürt diline karşı açık ayrımcılığınızın göstergesidir.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)