GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:38
Tarih:20.12.2018

CHP GRUBU ADINA KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 6'ncı maddesi yani "Yürürlük" maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, değerli arkadaşlar, 2017 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı, Meclise gönderen dönemin Sayın Başbakanı Binali Yıldırım, 19 Haziran tarihli yazısı ve Meclis Başkanlığı tarafından Plan ve Bütçe Komisyonuna 24 Hazirandan sonra, 19 Temmuzda gönderilmiş olan yani Komisyona gönderildiği tarihte ortada olmayan bir kurumun Meclise sunduğu bir kanun tasarısı; Kesin Hesap Kanunu Tasarısı. Tabii, herhâlde cumhuriyet tarihinde bir ilk. Kişiler değişebilir, görevler değişebilir, görevlere atanan kişiler, isimler değişebilir; kurumlar var oldukça, tabii ki kurumsallık devam ettikçe devlet düzeni devam eder. Söz konusu Anayasa değişikliği referandumu sonrası geldiğimiz yeni yönetim biçimi nedeniyle Başbakanlık şu anda ortada olmadığı için ne başbakan var ne böyle bir kurum var ne bunu gönderen Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü var ne de bu kanun tasarısı Meclisten geçtiğinde karşıda yanıt verilecek bir kurum var. Bu da ilginç, cumhuriyet tarihine bunu not düşmek istedim.

Evet, bu "Yürürlük" maddesi, kesin hesap yürürlüğe girecek bu maddeyle, tabii oy verirseniz. Öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi olarak sürekli yinelediğimiz talebimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum değerli arkadaşlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kesin hesap komisyonunun kurulması, bütçe hakkımızın ve denge ve denetleme mekanizmasının sağlıklı işletilebilmesinin mutlak gereğidir diye düşünüyoruz. Bunu bir kez daha vurgulamak istedim.

Kesin hesap, adı "kesin" yani ne kadar böyle, gerekirci, deterministik bir ifade, bir anlayışmış gibi değil mi? Bütçe; gelirler, giderler, ödenekler, harcamalar, projeler, yatırımlar, gerçekleşme oranları, büyüme, rakamlar, rakamlar, rakamlar, artı, eksi, bir bilanço. 2017 yılı kesin hesabı gerçekten o kadar kesin mi? Yani bize sunulan bu kanun tasarısı gerçekten o kadar kesin ve net mi?

Şimdi, hesabı "kesin" olarak tanımlanmış bulunan birçok iş ve işlemin, yatırımların, hizmetlerin, öngörülemeyen, farkında olunamayan veya öngörüldü veya farkında olunduğu hâlde önemsenmeyen ve hatta gözden kaçırılan birçok harcamanın neden olduğu çevresel etkiler, sosyal etkiler, kültürel yozlaşma etkisi, dolaylı etkiler, kültürel mirasın yok olması örneğin, kentsel estetiğin, kent silüetinin bozulması, betonlaşan kentler ve benzeri sonucu ortaya çıkan toplumsal, çevresel ve sosyal fayda ve maliyetler nerede? Bu hesapta "gölge maliyet" ya da "fırsat maliyetleri" dediğimiz maliyetler sizce dikkate alınmış mı, alınabilmiş mi?

Bakın değerli arkadaşlar, bu kesin hesap kanunu tasarısında dikkate alınmadığını düşündüğüm, görmezden gelinen bazı konulara dikkatinizi çekmek istiyorum; bu görülen hesapların ne kadar adil, ne kadar hakkaniyetli, eşitlik ilkesine uygun olduğunu siz değerlendirin. 16 Nisan 2017 -bu kesin hesabın yılı- Anayasa değişikliği referandumu yapıldı. O süreci hatırlayalım, devletin bütün olanaklarını, gücünü, imkânlarını, aracını, memurunu, polisini, korumalarını, mülki idare amirlerini, parasını pulunu, bağımsızlığını yitirmiş yargısını, mahkemelerini ve hatta Yüksek Seçim Kurulu da dâhil "evet" dedirtmek için harekete geçiren, kullanan bugünkü siyasal iktidarın 2017 bütçe kesin hesabının ne kadar adil, ne kadar eşitlikçi olduğu, tüyü bitmemiş yetimin hakkını ne kadar koruduğu bir tartışma konusudur. Örneğin, aynı referandumda örtülü ödeneklerin nereye harcandığının hesabını görebiliyor muyuz; var mı bu kesin hesapta, nereye harcanmış?

Değerli arkadaşlar, Cumhurbaşkanlığı 4 No.lu Kararnamesi'yle kurulmuş bir kurum var, adı: Helal Akreditasyon Kurumu. Ne güzel, nereden geldim buraya? Bence bu kurumun ilk yapması gereken şeylerin başında bizlerin önüne sunulan ve bugün de görüşmekte olduğumuz 2017 yılı merkezî yönetim kesin hesabındaki harcamaların ne kadar helal olduğunu araştırmak olmalı. Değerli arkadaşlar, vatandaşımızın ödediği vergilerin her kuruşu anasının ak sütüdür ama bunu harcayanların bu hesabı, 2017 yılı merkezî yönetim bütçe kesin hesabı ne kadar helal onu araştırmalı bu kurum, öncelikli olarak bunu ele almalı.

Bakınız, değerli arkadaşlar, bu kesin hesapta neler yok veya neler saklanmış? Örneğin, on yıllık, yirmi yıllık, yirmi beş yıllık garantili, taahhütlü yap-işlet-devret veya kamu-özel sektör iş birliği projeleriyle geleceğimiz ipotek altına alınmış durumda. Diğer bir deyişle, gelecek on yılların hükûmetlerinin yatırım bütçelerine bugünden el atılmış durumda. Daha doğrusu "Bir kuruş harcamadan yatırım veya hizmet üretiyoruz." derken aslında gelecek nesillerin kendi yaşamlarına dair kararlarına bugünden müdahale edilmiş durumda. Şunu da söyleyebiliriz aslında: Yap-işlet-devret, kamu-özel iş birliği projeleri sadece sizin değil yani siyasal iktidarın değil, sonraki hükûmetlerin de projesi hâline gelmiştir tabii ki zorunlu olarak.

Bu kesin hesapta yaşadığımız doğal çevre ve doğal varlıklarımızın talan edildiğinin ve yok oluşunun kararları ve uygulamaları var. "ÇED Gerekli Değil" diyerek akıl ve bilimin ışığından kaçırılan yatırım projelerinin kirlettiği topraklarımızın, suyumuzun, havamızın ve sağlıklı çevrede yaşam hakkının yok edilmesinin vebali var bu kesin hesapta. 35 milyon dekardan büyük, üretim dışına çıkan, tarımsal niteliğini kaybetmiş, kirletilmiş, yok edilmiş, madencilik, sanayi ve endüstri bölgelerine terk edilmiş tarım arazilerinin dolayısıyla saman dâhil, buğday dâhil, pamuk dâhil hemen her türlü tarım ürünlerinin ithalatının tarımsal üretim girdileri olan tohum, ilaç, gübre, mazot ve diğer yüksek girdi maliyetlerinin, can çekişen çiftçinin, tarım ve gıda ürünlerini yüksek fiyatlardan tüketmek durumunda kalan ve her geçen gün yoksullaşan tüketicilerin vebali var bu kesin hesapta. Aynı şekilde, yok edilen mera alanlarımız var, yitip giden hayvancılığımız var bu kesin hesapta.

Çiftçimize tarımsal üretimde ihtiyaç duyduğu destekleme ödemelerinin Tarım Kanunu'nun emrettiği gayrisafi yurt içi hasılanın en az yüzde 1'inin yarısını bile vermediğiniz, milyarlarca lira borçlandığınız, aslında bunu borç olarak kabul etmediğiniz için gasbettiğiniz çiftçimizin hakkı var bu hesapta.

Hâlâ bitiremediğiniz GAP projesi, DOKAP; KOP ve diğer bölgesel kalkınma projelerinin veremediğiniz hesabı var bu kesin hesapta.

Değerli arkadaşlar, GAP projesi demişken, normalde 2005'te tamamlanması öngörülmüş bir projedir ve Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında toplam 1,8 milyon hektarın sadece yüzde 30,4'ü bugüne kadar tamamlanmış ve Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında bunun da sadece yüzde 17,4'ü yapılmıştır. Evet, GAP Projesi'nin daha yüzde 70'i henüz sulamaya açılmamıştır değerli arkadaşlar. Bunu biliniz. Sonra da "O bölgeye bölgesel kalkınma hizmeti getireceğiz." deniyor.

Siyasi ayırımcılık, kayırmacılık var bu kesin hesapta. Örneğin, yerel yönetimlere aktarılan kaynaklarda, evet, yüzde 80 nüfusa, yüzde 20 Gelişmişlik Endeksi'ne göre vergi gelirlerinden ayrılan payla belediyelere, yerel yönetimlere aktarılan bir kaynak var. Doğrudur, hakkaniyetli, adaletli. Ama Sayıştay raporlarına da giren, Bakanlar Kurulu kararı olmadan, olsa dahi istediğiniz, kendinizden olan belediyelere yatırım ve hizmet götürürken, kendinizden olmayan belediyelere merkezî yönetim bütçesinden yatırım ve hizmet götürmemekle siyasi ayrımcılık ve kayırmacılık var bu kesin hesapta.

"Taşeronu kaldırıyoruz -sözde- kadroya alıyoruz." diyerek işsiz bıraktığınız on binlerce işsizin ahı var bu kesin hesapta.

Emekliliği bir hak değil lütuf olarak gören anlayışınız sonucunda milyonlarca emeklilikte yaşa takılan yurttaşımızın, onların ailelerinin sefaletlerinin, çaresizliklerinin ahı var bu kesin hesapta.

Açlığa, yoksulluğa, yalnızlığa, sefalete, pazar yerlerinde artıkları toplamaya mahkûm ettiğiniz, terk ettiğiniz milyonlarca emeklinin ahı var bu kesin hesapta.

Kepenk kapattırdığınız esnaflarımızın, iflas ettirdiğiniz sanayicilerimizin ve ailelerinin ahı var bu kesin hesapta. Yanlış ekonomi politikalarınızın, rant ekonominizin, tüketim ekonominizin sözleşmelerini dâhi bu yüce milletimizden kaçırdığınız yap-işlet-devret veya KÖİ projelerinizle yandaş sermayelere aktardığınız, tüyü bitmemiş yetimin hakkının gasbı var, yediğiniz ve yedirdiğiniz kul hakkı var bu kesin hesapta.

Değerli arkadaşlar, bu kesin hesap kirli bir hesaptır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Bir dakika veriyorum Sayın Sındır.

KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Bu kesin hesap, harcamalarıyla, evet, Helal Akreditasyon Kurumunun incelemesi gereken haram bir hesaptır. Bu kesin hesap, üzerinde bu milletin ahı olan bir hesaptır. Bunun hesabını bu dünyada sormak da Cumhuriyet Halk Partisinin asli görevidir. (CHP sıralarından alkışlar) Ve bu nedenle 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'na onay vermiyoruz.

Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)