GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 27 Aralık Gazi Mustafa Kemal ve Heyeti Temsiliye'nin Ankara'ya gelişinin 99'uncu yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:41
Tarih:26.12.2018

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yarın 27 Aralık, Gazi Mustafa Kemal ve Temsil Heyetinin Ankara'ya teşriflerinin 99'uncu yıl dönümü. Bu vesileyle söz aldım. Sizleri ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

1919'a gelindiğinde, genel durum, Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik sayılarak çıktık. Mondros Mütarekesi sonucunda, başta İstanbul olmak üzere, yurdumuzun birçok yeri işgal edildi. Ankara da İngiliz ve Fransız askerlerince işgal edilmişti. Tren istasyonunda İngiliz bayrağı, Ulus'ta Taşhan karşısındaki -sonradan ilk Meclisimiz oldu- o binada da Fransız bayrağı çekiliydi. Bu şartlar altında 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal Paşa; Amasya'ya, Erzurum'a ve Sivas'a gitti. Erzurum ve Sivas Kongrelerinden sonra seçilen Temsil Heyetinin toplantı yeri olarak Ankara belirlenmişti. Bu vesileyle Sivas, Kayseri ve Kırşehir hattı üzerinden son geceyi Bala Beynam Köyü'nde geçiren Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti 27 Aralıkta Dikmen sırtlarından Ankara'ya ulaştı.

Değerli milletvekilleri, 27 Aralık Türk tarihinin kızılca günüdür. Oğuz töresinde kızılca günlerde seğmen alayı kurulur. Halk yeni bir devlet kurulacağı ve başlarına yeni bir bey seçileceği zaman seğmen alayı kurar. Bu anane Türklerin Oğuz kolunda görülmektedir. Bu sebeplerdir ki Oğuzlar tarihin hiçbir döneminde devletsiz kalmamışlardır. "Adı Oğuz, soyu Oğuz/ Kendi beyini kendi seçer/ Vatan için serden geçer." Anadolu'yu yurt yapan Selçuklu'nun temelinde onlar vardı. Üç kıtada at koşturan Osmanlı'nın özünde onlar vardı. 27 Aralık 1919'da Dikmen sırtlarında Gazi Mustafa Kemal'e: "Paşam seni görmeye geldik, bu vatan uğruna ölmeye geldik." diyerek cumhuriyetin temelinde onlar vardı. Töreye göre, Efeler Kahvesi önüne sancak dikilmesi seğmen alayının kurulmasına işaretti. Mustafa Kemal'in Ankara'ya geleceği günün sabahı da sancak dikildi. Delikanlılar millî kıyafetlerini giyerek kahve önünde toplandılar. Civar köylerden seğmenler de akın akın geldiler. Seğmen alayı tam 3 bin atlı, 700 yaya zeybek kıyafetinde seğmenle kuruldu. Önce Hacı Bayram Camisi'ne gelerek dua ettiler ve kurban kestiler. Öğle vakitlerinde Dikmen Keklikpınarı'nda on binlerce sivil Ankaralı ile bacı erenlerin de yer aldığı seğmen alayının gözü kızıl yokuştaydı. Kurtuluş için son ümit oradan fışkıracaktı. Uzaklardan bir otomobilin korna sesi bütün insanları yerinden oynattı. Kızıl yokuş toz dumana karıştı, alkış ve "Yaşa!" sesleri yeri ve göğü inletiyordu. Çankaya ve Dikmen tepelerinden, güzel sesli hafızlar salat ve ezan okuyorlardı. Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi Hoca seğmen alayının önünde dua ediyordu. "Kızılca günümüze hoş geldiniz, kızılca günümüzü aydınlattınız." diyorlardı Mustafa Kemal Paşa'ya.

Ankaralılar 27 Aralık kızılca günde Oğuz töresine göre, seğmen alayını kurmuş, beyini seçerek, yeni devletin kurulacağı işaretini o gün vermişlerdi. Bu vesileyle, Büyük Önder Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum.

27 Aralık günü aynı zamanda millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un da ölüm yıl dönümü. "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez/Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez." diyen millî şairimizi de rahmet ve minnetle anıyor, yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)