| Konu: | Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 26.12.2018 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi tekrar selamlıyorum.
Bu madde, 8'inci madde, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 61'inci maddesini değiştiriyor ve katılım bankalarının da diğer bankalar gibi kira sertifikası ihraç edebilmelerini sağlıyor, bunun önündeki kanundan kaynaklanan engelleri kaldırıyor.
Değerli arkadaşlarım, bu paketin büyük çoğunluğu Sayın Meclis Başkanının paketi, onun ihtiyacını karşılıyor, yani sizin İstanbul'daki sıkıntılarınızı aşmak için. Niye? Çünkü anketler kötü gidiyor. Fakat piyasalar da kötü gidiyor. Bu madde Sayın Binali Yıldırım'ın değil, bu madde Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Albayrak'ın maddesi.
Değerli arkadaşlar, geçenlerde bir kamu bankasının genel müdürü -söyleyeyim, Vakıfbankın Genel Müdürü Emin Özcan- şöyle bir açıklama yaptı: "Bankacılık sektörümüz, daha doğrusu toplam finans sektörümüz bir Avrupa Bankası büyüklüğünde; sermaye piyasaları ise prematüre bebek gibi. Bütün büyüklük 400 milyar lira ve ekonominin tüm yükü kamu bankalarının üzerinde." Özel bankalar kredi filan vermiyor. Kamu bankalarını da o kadar istismar ettiniz ki o kadar ilgisi olmadığı hâlde krediler verdirdiniz ki en sonunda, Doğan Medya Grubunu Demirören'in alması için 1 milyar 100 milyon dolar kredi verildi. Kamu bankaları çok kötü durumda. Aslında sadece kamu bankaları değil, Türkiye'de finans sektöründe çok ciddi sıkıntı var Sayın Genel Müdürün ifade ettiği gibi. Nasıl bir sıkıntı var? Nereden anlıyoruz bunu? Borçlardan dolayı değerli arkadaşlarım. Türkiye'nin, bırakın içerideki borçlarını, Türkiye'nin dışarıya 460 milyar dolar borcu var. Bunun 200 milyar dolarının kısa vadede ödenmesi gerekiyor.
HACI TURAN (Ankara) - 200 değil, 95 milyar.
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Böyle bir para maalesef yok. Nereden biliyoruz yok olduğunu? Borçlanma ihtiyacından biliyoruz. Sayın Bakan tozpembe hikâyeler anlatıyor, diyor ki: "Biz dolar ihraç ettik dışarıya. Acayip bir talep geldi, 5 misli." Nasıl geldi? Bir süre önce on yıl vade ve yüzde 5 faizle aldığın parayı, bu sefer beş yıl vade ve yüzde 7,5'tan aldın." Olmadı; içeriden "Dolar bozdur, dolar bozdur." dediğiniz vatandaşa -inanmadı tabii, doları bozdurmadı- şimdi, yüzde 4'le içeriden, banka televizyon ilanlarıyla para topluyor, gene para gelmiyor. Yok ki para nereden gelsin. Büyük sıkıntı var.
Af çıkarıyorsunuz, 70 milyar tahakkuk ediyor, 10 milyar ödeyebiliyor. Yok, yok, para yok. Çünkü yanlış yönettiniz. Çünkü Türkiye'yi krize sürüklediniz. Sadece döviz krizi filan değil. Bu kriz reel sektörden finans sektörüne doğru gidiyor. Şimdi, en tehlikeli işleri yapıyorsunuz; finans sektörüne, bankacılık sektörüne karışıyorsunuz. Sadece İşsizlik Fonu'nun istismarı filan değil, devleti, Merkez Bankasını işin içerisine karıştıracaksınız.
Daha evvel ne yaptınız? Şunu yaptınız: Bu kimsenin dikkatinden kaçmamıştır. VDMK'ler işini biliyorsunuz değerli arkadaşlarım. Sorunlu kredileri kıymetli kâğıda çevirdiler, gittiler devletin Kalkınma ve Yatırım Bankasının çıkardığı senetlerle değiştirdiler, temizlediler, o senetleri şimdi ellerinde tutuyorlar. Bunu aynen katılım bankaları da yapacak. Bunu götürecekler Merkez Bankasına "Buna karşılık para ver." diyecekler. Buraya doğru gidiyor. Bunlar çok tehlikeli işler sevgili arkadaşlarım.
Bu türev kâğıtlar, kirli, enfekte kâğıtlar, Amerika'da 2008'de çıkan kriz ve hâlâ bize yansıyan dalga -inşallah, uyanmamıza sebebiyet verir, uyanamadık- buradan kaynaklanmıştır. Şimdi bu kirli kâğıtlardan medet umuluyor. Ve ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Bu kirli kâğıtlar işine katılım bankalarını da...
Katılım bankaları nedir değerli arkadaşlar? Temelde, faizle maizle işi olmayan insanlar için çıkarılmış. Şimdi, şey dedi ki: Bunu İşsizlik Fonu'ndan falan alacak... Değil ya! Dindar insanlar, hâlâ faizlidir diye devlet bankası olsa bile normal bankalara para götürmeyen insanlar var. Bu katılım bankaları üzerinden bu kâğıtları alsınlar diye çıkarıyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, bir şey söyleyeceğim ama kızmayın: Siz var ya, siz, aslında finans kapitalizmin bu coğrafyayı, Müslüman ülkeleri, Müslüman halkları bu piyasalara dâhil etme projesisiniz siz esas. Bu yaptığınız da budur. Hayrettin Karaman yıllardan beri nasıl vadenin faiz olmadığını anlattı durdu ve ürün olarak da siz çıktınız. Şimdi insanları buna dâhil ediyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Ama Türkiye bundan batar değerli arkadaşlar.