GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:43
Tarih:09.01.2019

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Mevcut düzenleme havacılık sektöründeki yetişmiş iş gücünün, pilotların, kabin memurlarının maaşlarından kesilen vergi oranını artıran bir düzenleme. Yani pilotların ve kabin memurlarının lehine değil aleyhine bir düzenleme. Peki, bununla hangi sosyal yarayı kapatıyorlar? Hiçbir şeyi. Sektörde neyi düzeltiyorlar? Hiçbir şeyi. Bir pilot kardeşiniz olarak, helikopter ve uçak pilotu kardeşiniz olarak "Pilot nedir?" diye soracak olursanız: Pilot sinirleri alınmış adamdır, pilot soğukkanlı adamdır, sadece iniş esnasında 600 karar veren adamdır, işi saniyelerle değil milisaniyelerle olan adamdır. Biraz da kötü huyumuz vardır, o da ilgili ilgisiz her konuyu pilot oluşumuza getirmemizdir, tek olumsuz yanı da budur herhâlde.

Şimdi, mevcut yasal düzenleme kabin memurları ve pilotlar olmak üzere toplam 30 bin kişiyi kapsıyor ve bu düzenlemeyle 375 milyonluk gelir sağlanıyor. Yani lehine değil, pilotların ve kabin memurların şu an cebine el atıyoruz bu düzenlemelerle. Özetleyecek olursak, şu an yüzde 15'i vergiye tabi maaşların, bu düzenlemeyle yüzde 30'u vergiye tabi olacak. Bu düzenlemenin özü budur ve bunu da Anayasa'ya aykırı olarak daha da artırma imkânları verilmiştir.

Şimdi, Emirates'e baktığımızda -hani "Eşit işi yapan eşit ücret alır." diyoruz ya- 14-15 bin dolar seviyesinde pilotlarımız almaktadır, Türkiye'de ise 9-10 bin dolar. Zaten baştan bir adaletsizlik var burada ve ikinci pilotlar da 135 bin euroluk bir eğitim sonrasında bunun geri ödemesini on senede yapmaktadırlar. Zaten az maaş almaktadırlar. Şimdi ben "Eşit işe eşit ücret." diyeceğim de utanıyorum. Niye? Çünkü bu adaletsizlik şu kapıyı çıkar çıkmaz başlıyor. Size kimlerden bahsedeceğim? Şuradaki çay ocağındaki kadrolu personelden biraz bahsetmek istiyorum. Aynı çay ocağında aynı işi yapan 4 personelden bahsedeceğim size. Başbakanlıktan gelen 4/D'liler ile normal 4/D'liler arasında -aynı işi yapıyor bunlar- bin lira fark var, buradaki diğer görevli 4/B'liler ile 4/D'liler arasında bin lira fark var, 4/A'lılar ile 4/B'liler arasında bin lira fark var. Yani adaletsizlik, yani bu çorba düzeni şuradan başlıyor, Türkiye'nin her yerine sirayet ediyor. Bitmedi, Başbakanlıktan gelen 4/D'linin yemek parası 5,5 lira, normal 4/D'lininki 16 lira, Başbakanlıktan gelenler üvey evlat, sadece çorba ile pilav alabiliyorlarmış, tatlısı, şuyu buyu yok. Yani düşünebiliyor musunuz son durumu? Bitmedi, Başbakanlıktan gelen polis arkadaşlar -helalühoş olsun, olması gereken de budur- diğer, yerleşkeyi koruyan personelden bin lira fazla alıyorlar -adaletsizlik düzenine bakın- ve ücretsiz yemek yiyorlar, olması gereken de o. Personel nöbete kaldığında muhalefet kulisinde yemek ücreti ödeniyor, affedersiniz ama iktidar kulisinde belli personele ödeniyor, diğer kalana ödenmiyor. Lütfen bununla ilgilenirseniz sevinirim. Yani bunu bildiğinizi düşünmüyorum çünkü böyle bir ayıp sürdürülemez.

HAYDAR AKAR(Kocaeli) - Doğan Bey biliyor!

MEHMET ALİ ÇELEBİ (Devamla) - Şimdi pilotlara geri dönelim. Aylık ciro hesabına bakıyorum: 2 pilot 5 milyon TL ciro yaptırıyor ayda, 2 pilot sadece. 160 yolcu 250 eurodan Avrupa'ya git gel 80 bin euro, ayda 10 kere sefer yapsa 800 bin euro, 5 milyon TL ciro, biz de bu adamların cebine el atmaya çalışıyoruz. Burada söylemek istediğim şu: Bu adamlar kaçarsa uçaklar yerde kalır, "ground" olur, o zaman edeceğimiz zarar daha fazla ve şu an son bir yılda 300'den fazla pilot ayrıldı. Dolayısıyla, gelir elde etmeye çalışıyorsunuz ama bunları kaçırmayın, bunlar giderse tecrübesi de gider, tecrübesiz pilot geldiğinde eğitim tekrarı alır, sert iniş yapar, o zaman yine ek maliyetler çıkar.

Gelelim kabin memurlarına: Kabin memurları da hava garsonu falan değildir, herkes öyle sanır. Şimdi uçağa bindiniz, personel sayısı az olduğundan, daha tırmanıştayken, eğimli bir şekilde, açıyla devam ederken uçak, bunlar tıkır tıkır servis araçlarını kullanmaya başlarlar ve bu da bel fıtığına ve çeşitli sorunlara sebep olur. Birçoğunda böyle kronik hastalıklar vardır. Neden? Personel sayısı az olduğu için. Uçaktaki gürültüden ve hasta hasta uçmaktan kaynaklı da kulakları kanamaktadır bunların ve duyma kaybı yaşamaktalar. Yaşadıkları sağlık sorunlarından dolayı "Uçuşa elverişli değilsin." derlerse yere de alınmadan menedilebiliyorlar bunlar şu an.

İstirahat süreleri çok yetersiz. Siz uçaktan indiniz, yarım saat sonra on iki saatlik dinlenme süresi başlıyor. Sağlıklı bir uçuş için bunlar en az sekiz saat uyumak zorunda. Metropollerde bu saat dokuza iniyor zaten. Dokuz saatte hem uyuyacak hem ailesiyle zaman geçirecek hem yemek yiyecek hem duş alacak; hepsini dokuz saatte yapacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Çelebi.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (Devamla) - İzin durumlarına baktığımız zaman, hiçbir iş yerinde mazeretten kesinti yapılmaz, kabin memurlarında yapılıyor. Ve kabin ve kokpiti bölen uygulamalar var özellikle zamlarla ilgili. Kabin-kokpit bir bütündür, parçalanamaz; havacılıkta bir kuraldır bu, asla farklı uygulama yapmamanız gerekir, iş barışına da gölge düşürür bu olay. Artı, meslek hâline gelmiş ama daha bunların, kabin memurlarının meslek kanunları yok.

Sendikacılık durumuna bakıyoruz, Türk Hava Yollarında mevcut Hava İş Sendikası sarı sendika; üye olmayı şirket destekliyor. Şimdi rakip bir sendika çıktı, HAVA-SEN; oraya üye oldu diye birçok insan işten atıldı. Ve inanır mısınız, üye sayısı 15 bin olmasına rağmen 300 delegenin 85'i havacı, geri kalanı da kamyoncu; havacılığın kaderini kamyoncular belirliyor şu an.

Erken emeklilik şansları da yok. Harcırah dâhil her şeyden şu an vergi kesiliyor. Yani, sağlıktan ödün verilerek yapılan, amiyane tabiriyle sağlığın satılmasından kazanılan ücret yeni düzenlemeyle daha fazla vergilendirilmiştir.

Son sözüm de, kara havacı silah arkadaşlarımı buradan saygıyla selamlıyorum. Yüce Meclisi de saygıyla selamlıyorum, sağ olun. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)