GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:44
Tarih:10.01.2019

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, yine bir torba yasayla karşı karşıyayız. Bu Meclisin klasik pratikleri hâline geldi torba yasalar yani bir torbanın içerisinde birçok farklı kanundan birçok farklı düzenlemeyi koyup buraya getirme ve insanlar, daha buradaki, Meclisteki üyeler anlamadan halka sunmak. Yani bu, artık gerçekten bu Meclisin bir klasiği hâline geldi ve bence Meclis açısından, milletvekilleri açısından, hepimiz açısından utanç verici bir durum. Çünkü bunu inceleme şansımız bile çok fazla olmuyor, jet hızıyla Bütçe Komisyonuna gidiyor, jet hızıyla buraya geliyor. Bu kanun teklifinin, bu torbanın genel bir bakış açısı nedir diye baktığımızda, bir seçim sürecine giriyoruz. Şimdi, iktidar, son dönemlerde özellikle bu ekonomik kriz açısından seçimi yürütemeyeceğinin çok farkında. Bunun için, kalıcı bir politika üretmek yerine böyle günlük, işte seçim sürecini atlatabileceği bir şekilde bir torba yasayı getirmiş yine karşımıza. Biz zaten baştan, yani iyi kısımları olmakla beraber çözümün böyle olmayacağını savunarak başlıyoruz. Ama ben başka bir şeyden söz edeceğim, yani bu geçici çözümden değil esaslı çözümler ve aslında bu Meclisin duymak istemediği başka bir şeyden söz edeceğim.

Değerli arkadaşlar, 25'inci ve bu dönem burada olması gereken ama Diyarbakır'da rehin tutulan Sayın Leyla Güven'den söz edeceğim. Leyla Güven bu Meclisin bir üyesi, binlerce insanın oyunu alarak Hâkkari'nin iradesi olan Leyla Güven bugün altmış dört gündür, altmış dört gündür oluşturulan bu çıkmaz, bu derin karanlığa, bu oluşturulan çatışma ve savaş çıkmazına, bu oluşturulan duyulmaz derin sessizliğe bedenini açlığa yatırarak çığlık bir ses olmaya çalışıyor. Altmış dört gündür Leyla Güven bir şey ifade etmeye çalışıyor, bir ses duyurmaya çalışıyor, size iletmeye çalıştığı, size ulaştırmaya çalıştığı bir talep var ve bu talep çok meşru, çok haklı ve bugün bu konuştuğumuz paketten daha çözümleyici, daha geliştirici, bu ülkenin sorunlarını tümden çözebilecek bir talepten söz ediyor altmış dört gündür.

Değerli arkadaşlar, kim, hangi insan -kendi kişisel talebi değil bu- kendi kişisel durumuyla ilgili olmayan bir talep için, halkların geleceği için, Türkiye'nin geleceği için altmış dört gün boyunca bedenini açlığa yatırır? Kendinizi hiç bu arkadaşımızın yerine koydunuz ya da ne demek istediğini, nasıl bir şey önerdiğini, ne talep ettiğini duymak, görmek istediniz mi değerli arkadaşlar?

Leyla Güven 64'üncü günde, şu anda nabzı 55-60 arasında gidip geliyor, tansiyonu 5-7 arasında. Leyla Güven'in avukat görüş odası, koğuşuna çok yakın olmasına rağmen, tek başına günlerdir avukat görüşü yapamıyor. Altmış dört gün bir insan, bir kadın, bir milletvekili, bu partinin bir üyesi bir şey haykırıyor. Bu size bir şey ifade ediyor mu? Duyuyor musunuz bu çığlığı? Bu ölümcül sessizlik, bu kör karanlık, bu kör dövüş -sadece Leyla Güven'i değil- bu ülkeyi de günbegün yok oluşa götürüyor farkında mısınız, görüyor ve duyuyor musunuz? Size bir şey söylüyor, bu Meclise bir şey söylüyor. Buranın, bu partinin, bu bileşenin bir insanının ölüme gitmesi bu kadar mı önemsiz, bu kadar mı duyarsız bu Meclis kendi üyesinin durumuna, kendi üyesinin talebine karşı?

Değerli arkadaşlar, biz üç yıllık bir süreç yaşadık, üç yıllık bir süreç. İşte, Leyla Güven'in talebi, bu ülkenin bu kör savaştan, bu çözümsüzlük politikalarından, her gün bizi anbean çöküşe götüren, yok oluşa götüren bu çıkmazdan kurtulmanın yol ve yöntemini gösteriyor bize, bu çığlığı haykırıyor bize. Hepimiz bundan sorumluyuz, hepimiz bunu duymak zorundayız. Duymazlıktan, görmezlikten geldikçe bu sorun yok olmuş olmuyor arkadaşlar. Bu ülkenin bir sorunu var, duymak istemeseniz de görmek istemeseniz de yokmuş gibi davransanız da bu ülkenin bir Kürt sorunu var ve bu sorunun tek bir çözüm yol ve yöntemi var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Başkan, bir dakika daha.

İşte Leyla Güven size o yolu, size o yöntemi, size o adresi gösteriyor. Bu paket geçsin, 31 Martı da geçireceğiz arkadaşlar. Bu seçimin sonucu ne olursa olsun biz yine gelip bu sorunu konuşacağız. Bu sorunu konuşmadığımız müddetçe, burada her konuştuğumuz cümle, her konuştuğumuz söz bir lince dönüştüğü müddetçe, biz bu kör dövüşün içerisinden, bu çıkmazdan kurtulamayacağız ve bunun hesabını gelecek nesillere veremeyeceğiz. Bu arkadaşımızın başına gelecek en ufak bir şey, bu arkadaşımızın sağlık durumunun bu yönde her kötüye gidişinin sorumlusu tek tek bu Meclisteki 599 milletvekilinin tümü ve iktidarın kendisidir. Artık bunun farkında olalım, artık bu çığlığı duyalım. Sayın Öcalan üzerinde yürütülen bu tecridi derhâl kaldırmanın yol ve yöntemlerini konuşalım diyorum.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)