GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:44
Tarih:10.01.2019

CHP GRUBU ADINA CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Görüşülmekte olan torba yasayla ilgili ikinci bölüm üzerine grubumuz adına söz almış bulunmaktayım.

Değerli arkadaşlar, malum olduğu üzere, AKP Grubu artık bu Mecliste görüşülecek olan kanunları torba yasa olarak gündeme getirip detayların vatandaşın dikkatinden kaçırılmasına dönük çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürmekte. Bugün burada 71 maddelik konu görüşülürken Plan ve Bütçe Komisyonunda da yine aynı şekilde başka bir torba yasa gündeme getirilmiş ve Komisyonda görüşülmekte.

Değerli arkadaşlar, görüşülmekte olan maddeler arasında özellikle Mera Kanunu'yla ilgili husus dikkat çekmekte. 24'üncü madde, elektrik üretiminde jeotermal enerjiden yararlanabilmek adına mera alanlarının kullanılması izninin verilmesiyle ilgili. Değerli arkadaşlar, şimdi, mera alanları zaten yeterince tehdit altında bu ülkede sayenizde. 2002'de ülkemizde mera alanları 14 milyon 600 bin hektar civarında iken bugün 10 milyon hektar civarına kadar inmiştir. Çünkü bu mera alanları özellikle HES'lerin, mermer ocaklarının ve taş ocaklarının ciddi tehdidi altında ve yine son dönemde çıkarılan imar barışıyla ciddi tehdit altına girmişti. Şimdi, bunlar yetmezmiş gibi, jeotermal enerji yani elektrik üretimi adına meralara bir kez daha el atılmakta. Değerli arkadaşlar, zaten bu jeotermal enerji üretiminde ciddi çevre etkisi var, öncelikle bölgede yaşayan vatandaşlarımız bundan çok muzdarip. Orada sağlığa ciddi etkisi var bu işin. Bakın, köylülerimiz, vatandaşlarımız, köylü kadınlarımız traktörlerin üzerinde bu tesislerin yapımını protesto etmekteler çünkü sağlık tehdidi altındalar öncelikle ve yine bu yapılacak tesislerin çevreye etkisiyle beraber tarıma zararı olacak, hayvancılığa ciddi zararı olacak yani vatandaşımız bu konudan ciddi anlamda muzdarip. Kaldı ki -Bakanlıktan verilen oranlara göre üretilecek olan enerji oranını söyleyeyim ben size- jeotermal enerji olarak üretilen elektrik üretimi genel üretimin sadece ve sadece yüzde 2'si seviyelerinde yani bu oran için bu alanların tahrip edilmesine hiç gerek yok değerli arkadaşlar. Bir taraftan, siz "Hayvancılığı destekliyoruz, teşvik ediyoruz." der iken -ki 25'inci madde bununla ilgili- mera alanlarında Mera Kanunu gereğince süt üreticilerinden kesilmekte olan binde 1'lik payın kaldırılmasını gündeme taşıdınız. Bu maddeyi, bu madde yönünden sizleri destekliyoruz ancak şunu söyleyeyim: Bakın, konumuz hayvancılıksa Antalya'mızdan önemli bir besici arkadaşımızın gönderdiği mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum, bu arkadaşımız Antalya'mızın en önemli besicilerinden birisi. Gönderdiği mektupta der ki: "15 Ağustos 2018 tarihinden itibaren çiğ süt bedeli 1,7 TL olarak açıklanmıştır. Maalesef, bu fiyat bir hayvanın yemiş olduğu yemi karşılamamakta, bunun içindir ki mezbahalarda üretici kardeşlerimiz inanılmaz bir şekilde inek kesmekteler. Bu kadar düşük olmasının bir tek sebebi var: Üretici yedirmiş olduğu yem bedeli kadar süt parası alamamakta. Bu kesilen hayvanların acısı da beş altı ay sonraki süt üretim tonajlarındaki düşüşlerde ortaya çıkacaktır.

2018 yılında, devletin verilerine göre, süt işleyici firmalar ürünlerine yüzde 41 zam yapmışlardır ama maalesef çiğ süt fiyatları sadece yüzde 11 artış göstermiştir.

Yine, geçen yıl yonca fiyatı tarlada biçilmiş şekliyle 500 TL iken bu yıl 850 TL olmuştur. Mısır silajının tarlada biçilmiş fiyatı 145 TL iken bu yıl 210 TL olmuştur. Takdir edersiniz ki ülkemiz ekonomisinde tarım ve hayvancılık çok önemli bir yere sahip ama biz hayvancılık işletmeleri olarak devletimizden yeterli derecede destek göremediğimizi düşünüyoruz. Bu ekonomik durumlardan dolayı işletmelerimizi kapatmaya kadar gidiyoruz. Bizler elimizdeki ekmek teknelerimizi kaybetmeden ülkemizde tarım ve hayvancılıkla geçinen dolaylı olarak 20 milyon çalışanın sıkıntılarına kulak verilmelidir. Özellikle hayvancılık sektörü çok büyük sıkıntıdadır. Hepinizin bildiği üzere, girdi fiyatları inanılmaz artmıştır, banka faizleri de buna keza inanılmaz yükselmiştir. Aynı zamanda Ziraat Bankasından hakkımız olan destekleme kredilerinden tam olarak faydalanamıyoruz." Böyle diyor bir hayvan üreticisi.

Değerli arkadaşlar, Ziraat Bankasından tam olarak faydalanamadığını ifade etmekte. Evet, çok doğru çünkü Ziraat Bankası bugünlerde sizin, önümüzde yapılacak olan seçim sürecinin finansıyla meşgul. Sizin vatandaşın algıyla oyunu yönlendirebilmenizle meşgul. Kredi kartları borcunun ödenmesiyle meşgul, bugüne kadar kulüplerin yapılmış olan ciddi borçlarının ödenmesiyle meşgul.

Değerli arkadaşlar, işte hayvancılıkta en önemli girdi yemdir. Mera alanları da bu anlamda en önemli kaynaklardır. Bu anlamda mera alanlarına lütfen el atmayın artık.

Değerli arkadaşlar, görüşülmekte olan maddelerden bir tanesi de yine 32'nci madde. 30 Haziran 2018 tarihinden önce 4734 sayılı Kanun'a göre ihalesi yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden sözleşmeler, imalat girdilerinin fiyatlarında beklenilmeyen artışlar meydana gelmesi nedeniyle, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki altmış gün içinde yüklenicinin başvurusu üzerine idarenin onayıyla feshedilip tasfiye edilir veya devredilir. Yani deniyor ki bu maddeyle: Değerli arkadaşlar, bu ülkede bir kriz var. Bu ülkeyi biz krize soktuk, ülkeyi iyi yönetemedik. Bu nedenle de yatırımlarda çıkılan ihalelerde ihaleyi alanlar kriz nedeniyle ciddi borç altına girecek. İşte bu borç altına girmeden almış olduğu ihaleden vazgeçsin. Bunun anlamı budur. Yani bu maddeyle siz, bu ülkede krizi resmen ilan etmiş durumdasınız. Zaten biz söylüyorduk, siz ısrarla kabul etmeme gibi bir davranış içerisindeydiniz ama işte bununla krizi açıkça siz de kabul etmiş durumdasınız.

Yine bu maddelerden 43'üncü maddeye şöyle bir bakalım; malullük ve yaşlılık sigortasından ödenen emekli aylığının en az bin TL olacağına dair.

Değerli arkadaşlar, zaten Cumhuriyet Halk Partisinin seçim bildirgesinde emekli aylıklarının en düşük 1.500 TL olacağına dair taahhüdü vardı. Yine, Cumhuriyet Halk Partisinin seçim bildirgesinde emekliye iki bayramda en az birer maaş ikramiye taahhüdü vardı. Yine, Cumhuriyet Halk Partisinin seçim bildirgesinde çalışan emeklinin maaşından kesilen yüzde 15 SGK priminin kesilmesinin kaldırılması vardı. Yine, asgari ücretin en az 2.200 TL olacağına dair taahhüdü vardı. İşte şimdi, bu taahhütler kapsamında baktığımda sizin ancak Cumhuriyet Halk Partisine yetişmeye çalıştığınızı görüyorum. Çünkü bizim taahhüdümüz emekliye birer maaş ikramiye iken siz ancak biner TL verebildiniz. Yine, Cumhuriyet Halk Partisinin asgari ücretin en az 2.200 TL olması gerektiğine dair taahhüdü varken siz ancak 2.020 TL verebildiniz. Şimdi, sizin en düşük emekli maaşının bin TL olmasına dair getirdiğiniz teklifiniz yine Cumhuriyet Halk Partisinin taahhüdünün, teklifinin çok altında kalmıştır değerli arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Arı, tamamlayalım.

CAVİT ARI (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

Son olarak şunu söylemek istiyorum değerli arkadaşlar: Bakın, İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesinde, belediyelerin ihtiyaç duyduğu yardım ödeneği belediyelerin talebi üzerine Cumhurbaşkanı tarafından kullandırılmaya yetkilidir.

Değerli arkadaşlar, bu ülkede artık Cumhurbaşkanı, sadece tek başına Cumhurbaşkanı değildir bilindiği üzere, bir partinin -ki iktidar partisinin- Genel Başkanıdır. Şimdi, belediyelere aktarılacak olan ödeneğin bir siyasi partinin genel başkanı durumunda olan Sayın Cumhurbaşkanına böyle bir yetki verilmiş olması, belediyeler arasında bir haksızlık yaratacaktır ve yine Anayasa'ya aykırı olarak eşitsizlik yaratacaktır.

Hiç kimse şunu söyleyemez: Sayın Cumhurbaşkanı bu anlamda herkese eşit davranır. Değerli arkadaşlar, ben şunu söylemek istiyorum: Bir belediye düşünün yatırımlarını ilçesinin, ilinin, şehrinin hizmetinde kullanmış, bir başka belediye de orada şan şöhret olsun diye gösterişe harcamış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Devamla) - Hemen bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Selamlayalım Sayın Arı...

CAVİT ARI (Devamla) - Evet.

E, şimdi, o belediyeye partilisi diye Sayın Cumhurbaşkanı bir bütçe aktarırsa diğer bölgede yaşayan, beldede yaşayan, ilde yaşayan vatandaşa, belediyeye haksızlık olmayacak mı değerli arkadaşlar?

BAŞKAN - Selamlayalım...

CAVİT ARI (Devamla) - İşte böyle bir düzenlemenin getirilmiş olması eşitliğe aykırıdır ve tarafsızlığa aykırıdır diyorum ve bu maddelerin reddini talep ediyorum.

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum değerli arkadaşlar.

Çok teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)