GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:15.01.2019

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 37 sıra sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 33'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İlgili kanun maddesinde "30 Haziran 2018 tarihinden önce 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na göre ihalesi yapılan ve sözleşmeleri devam eden ihaleler idarenin onayına bağlı olarak feshedilebilir veya devredilebilir." denilmiştir. Benden önceki hatiplerin de söylediği üzere, yandaş müteahhitlerinizin uzun zamandır bu maddenin Genel Kurulda görüşülmesini ve kanunlaşmasını beklediğini biliyoruz. Yine, vatandaşın değil, yandaşlarınızın istediği oldu.

Değerli milletvekilleri, siyasi iktidar her fırsatta "Kriz yok." naraları atsa da attığı adımlar ve aldığı kararlar, bu durumun tam tersini gösteriyor. Bakınız, çıkarılan bu kanun maddesi dahi krizin boyutunu ortaya koyuyor.

İktidarın devlet destekli kredileriyle denetimsiz ve kontrolsüz olarak günden güne büyüttüğü inşaat sektörü, çalışmalarını tamamen durdurmuş durumdadır; hepsi şu kış gününde işçi çıkarıyor. Övünerek anlattığınız kara yolları yapım işleri durdu; tabiri caizse, piyasada yaprak kımıldamıyor.

2018 yılı enflasyon oranlarını yüzde 20,30 olarak açıkladınız. "Tahmin edilen hedeflere suni olarak ulaştık." diye âdeta bayram ilan ediyorsunuz. Havuz medyası da bunu başarıymış gibi anlatıyor, algı yaratmaya çalışıyor, ekonomi uçuyormuş gibi gösteriyor ama uçan, ekonomi değil, vatandaşın cebindeki para maalesef ki.

Kıymetli milletvekilleri, enflasyon oranları masa başında tespit edilemez. Gerçek oranları görmek istiyorsanız rastgelen ilk markete girin, pazara gidin, ilk rastlanan vatandaşla konuşun; krizin ne boyutta olduğunu ve vatandaşımızın hâlini görürsünüz. Maalesef iktidarın vatandaşın sorunlarıyla ilgilenmek gibi bir derdi bulunmuyor.

Krizin sorumlusunu stokçu, çiftçi, fırsatçı, esnaf olarak belirleyip milletin önüne attınız. Sorumlu tuttuğunuz çiftçimiz, esnafımız ve işçimiz perişan hâlde. Vatandaşımız 1-2 lira daha ucuza yiyecek almak için pazarın dağılmasını bekliyor.

İcra ve banka tebligatlarının ardı arkası kesilmiyor. Hâlihazırda icra dairelerinde 20 milyon civarı icra dosyası var. Vatandaşın şu kış gününde yakacak kömürü dahi yok. Hükûmet, tıpkı kamu yatırımlarında olduğu gibi, sosyal yardımlaşma fonlarında da ödenek olmadığı gerekçesiyle kısıntıya gitmiş durumda. Kaymakamlık önlerinde kömür kuyrukları oluşuyor.

Diğer taraftan, Suriyelilere verilen kömür ve erzak gibi ayni ve nakdî yardımlarda hiçbir azalma yok. Onlar bizim vatandaşlarımızdan çok daha rahat yaşıyorlar. Ülkemize getirdiğiniz 4 milyondan fazla Suriyelinin rahatını vatandaşımızın sırtına yüklediniz. Daha bu yılbaşında hepimizin şahit olduğu Taksim'de Suriyelilerin eğlenerek çekilen görüntüleri ortada. Suriyeliler yeni yıla gelecek kaygısı olmadan eğlenerek, bedava yaşayarak giriyorlar; buna karşılık bizim askerimiz onların ülkesinde savaşıyor, şehit oluyor; geride yetim çocukların masum bakışları ve gözyaşları kalıyor. Bu gözyaşlarının, bu vebalin altından kalkamayacaksınız. Buradan belirtmek istiyorum ki Türk'ün dumanı tüten ocakları sönerken hiçbir Suriyeli, bu topraklarda nargile tüttüremez.

Değerli milletvekilleri, ekonomik krizin arttığı bu zor günlerde vatandaşımızın maddi olarak nefes almasını sağlayacak kanuni düzenlemeleri İYİ PARTİ Grubu olarak Meclise getiriyoruz, sizler reddediyorsunuz; "Sizler getirin, biz destek verelim." diyoruz, ona da yanaşmıyorsunuz. Sizlerin hırsı vatandaşın beklentilerinin önüne geçmiş durumda. Krizi engelleyecek veya yavaşlatacak önlemler almak yerine "İtibardan tasarruf olmaz." deyip yine bildiğiniz gibi yolunuza devam ediyorsunuz.

Ekonomik krize karşı bir an önce önlemler almazsak sonuçları ve bedeli çok ağır olacak. Gelin, bırakın yandaşlarınızı zengin etme telaşını, vatandaşımızın, ülkemizin refahı ve mutluluğunu hep beraber nasıl sağlarız, bunun telaşına düşelim diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Ataş.