| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 16.01.2019 |
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; grubum adına, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun'un "Denkleştirme ödeneği" başlıklı 6'ncı maddesinde değişiklik yapılmasıyla ilgili teklifin 48'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Maddenin başlığı "Denkleştirme ödeneği" ve geçen "denkleştirme" sözcüğü aslında son yıllarda hiç de yabancı olmadığımız bir sözcük. Asgari ücretli vatandaşımız, memurumuz, emeklimiz her ay "Bütçemizi nasıl denkleştiririz?" diye kara kara düşünüp duruyor; esnafımız belirsizlik ekonomisinde "Kiramı, vergimi, stopajımı nasıl denkleştiririm de dükkânımı yarın sabah nasıl açarım?" diye tasalanıyor; sanayici, iş adamı bu kriz ortamında bu girdi maliyetleriyle nasıl üreteceğini, satacağını, parasını nasıl tahsil edeceğini, batmadan geleceğini nasıl planlayacağını öngöremiyor.
"Gelecek" demişken, ümidimiz olan gençlerin gelecek için ufukları bir sonraki öğüne kadar daraldı. Ay sonunu zar zor denkleştirebilen gençlerimizin umuduyla gelecek kuruyor bu ülke.
İşte, sayın milletvekilleri, bir denkleştirme sorunudur sürüp gidiyor ülkemizde. Vatandaşlarımız "Neyi, nasıl denkleştiririm?" diye düşünedursun, iktidar partisi vatandaşın denkleştirme sorununa hiç kafa yormuyor, başka denkleştirmeler peşinde. Değişikliğe söz konusu maddeyle, nüfusu 10 bine kadar olan belediyeler için Maliye Bakanlığı bütçesine kesinleşmiş en son genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamının binde 1'i olarak konulan denkleştirme ödeneği düzenlenmektedir. Bu ödeneğin yüzde 65'inin eşit, yüzde 35'inin ise nüfus esasına göre dağıtımında kriterler çok açık ve nettir. "Mahallî idarelere yardım amacıyla bütçelerine 'pay' 'fon' veya 'özel hesap' gibi adlarla başka bir ödenek konulamaz." denilen (2)'nci fıkra "Belediyelerin ihtiyaç duyduğu yatırım nitelikli projelerin gerçekleştirilmesi amacıyla Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesine konulan belediyelere yardım ödeneğini kullandırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir." şeklinde değiştirilmektedir. Bu değişiklikle, parti mensubiyeti olan bir Cumhurbaşkanına yerel seçimlere iki buçuk ay kala bu ödenekten keyfî para aktarma yetkisi tanınmaktadır. Bu ödeneğin kullanılmasını düzenleyen hiçbir nesnel dayanak yoktur. Bu keyfîliğin yaratacağı eşitsizlik Anayasa'nın eşitlik ve ayrımcılık yasağını düzenleyen 10'uncu maddesinin (a) fıkrasına aykırı olduğu gibi, bu yetki keyfiyeti Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen 104'üncü maddesine de aykırıdır. Ayrıca, bu değişiklik Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın mali bakımdan zayıf olan yerel makamların korunması, mali yükün eşitsiz dağılımını önlemeye yönelik mali eşitleme yöntemlerinin de açıkça ihlalidir.
Sayın milletvekilleri, bu ihlallerle hiçbir şeye yatırım yapılacağı, denkleşeceği, yardım edileceği falan yok; sizler, vekili olduğunuz şehirlerden bunu gayet iyi bilirsiniz. Ben bunu kendi şehrim olan Eskişehir'den de gayet iyi biliyorum. Allah'a şükür, Eskişehir merkezinde Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkanlarımız Cumhuriyet Halk Partili. Merkezî yönetim hiç yardım etmese de, her şeyin en iyisine layık vatandaşlarımıza hizmetin en iyisini merkezde ve ilçelerimizde Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz veriyor. Ama ne yazık ki Eskişehir'de AKP ilçe belediyelerinin hiç yardım aldığını görmedim ben. Vatandaşların sorunlarını çözen yine Cumhuriyet Halk Partili belediyeler. Bırakın ilçelere yatırımı, yardımı; yollar yapmakla övünen merkezî yönetim, Eskişehir'de kendi sorumluluğu altında yapması gereken iki ölüm yolunu bile yıllardır yapamıyor: Seyitgazi-Kırka yolu ve Eskişehir-Alpu-Beylikova-Mihalıççık yolu. Biz bu yollarda yüzlerce vatandaşımızı kaybettik. Daha geçen hafta 3 kardeşin ölümüne neden olan bu yolda geçtiğimiz pazar hemşehrilerimiz ve şehrimizin muhalefet vekilleriyle birlikte haykırdık. Bırakın başka şeyleri denkleştirmeyi, kendi sorumluluğunuz altındaki işleri yapın önce. El kaldırıp indirerek hiçbir şey denkleşmez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Süllü.
JALE NUR SÜLLÜ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kısacası, bayanlar, beyler, dişleriniz arasındaki et parçalarını kürdanla temizlerken bu ülkede hiçbir şeyi denkleştiremezsiniz siz. Siz denkleştirme işini asgari ücretle ev geçindiren anneden babadan, bir öğün sonrasını düşünen gençten, üretim yapmayı hedefleyen sanayiciden iyi yapamazsınız. Vatandaşımız da artık bunu görüyor, biliyor; sizin yönetiminizde iki yakasının bir araya gelip bütçesini denk getirebileceğine inanmıyor; şehirlere ihanet edenlere inanmıyor, yaşadığı yerlerde hiçbir sorununa derman olamayacağınızı biliyor. Ancak unutmayınız ki bizim milletimiz çalışkandır, zekidir. Görüyoruz ki vatandaşlarımız başka bir denklemin peşinde. Çok değil, iki buçuk ay sonra o denklem sizin görmek istemediğiniz ama yüzleşeceğiniz bir gerçektir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)