GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:46
Tarih:16.01.2019

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sağ olun.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 37 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 58'inci maddesi üzerine söz aldım. Bu madde, 6107 sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun'un 13'üncü maddesinin (3)'üncü ve (7)'nci fıkralarını değiştirmektedir.

Değerli arkadaşlarım, İller Bankası aslında daha çok il özel idarelerinin sorumluluğundaki geliri olmayan köyler ve küçük belediyelerin altyapı ve üstyapı projelerine, özellikle sulama gibi yatırımlara destek sağlamak amacıyla kurulmuş bir bankadır ve bugüne kadar böyle çalışmıştır.

Şimdi yapılan değişiklikle kârlarını farklı amaçlarda kullanabilecek. Bunun esas anlamı şu değerli arkadaşlar: İnşaat sektörüne yurt dışından aldığımız ucuz ve bol parayı gömdük. Şimdi geri ödemekle ilgili büyük sıkıntı da var. Şu anda yaşadığımız krizin temelinde de bu var. Bu inşaat şirketlerini kurtarmamız gerekiyor. Soru bu, bu soruyu sordunuz. Bunun için önce dendi ki: Bu batan, zorlanan inşaatların bir kısmını Emlak Bank üzerinden acaba devlete, kamuya verebilir miyiz? Sonra olmadı, kira sertifikaları, sukûk ve birtakım yöntemler geliştirdiniz, yürümedi. Daha sonra gayrimenkul sertifikaları adı altında modeller denediniz, bunlar da olmadı, bu proje de başarısız oldu. Bu, gayrimenkulde stok eritmek için bazı kamu bankalarını devreye soktunuz ve düşük faiz vermeye zorladınız. Bunlar da olmadı, şimdi İller Bankasını bir inşaat kurtarma bankası hâline getiriyorsunuz. Sadece banka değil arkadaşlar, holding gibi yapacaksınız, batan inşaat firmalarına ortak olacaklar ve daha çok da batan, yürümeyen, sıkıntılı belediyelerinize, büyük belediyelerinize kaynak aktaracaklar değerli arkadaşlarım. Bu da bir seçim yatırımı şeklinde geliyor buraya, bu da bir 31 Mart maddesi değerli arkadaşlarım.

Bakın, inşaatla ilgili yaptığınız daha başka tehlikeli şeyler de var. Batık ya da batmak üzere olan inşaat kredilerini varlığa dayalı menkul kıymet diye ipotekli değerli kâğıtlar hâline getiriyorsunuz ve bu kâğıtları önce Kalkınma ve Yatırım Bankası aracılığıyla biraz temizliyorsunuz. Sonra, bu kâğıtları bankalar, özellikle devlet bankaları gidecek, Merkez Bankasına getirecek, bir şekilde orada kıracak bu kâğıtları ve bir türev problemi Türkiye finans piyasasını saracak. Değerli arkadaşlarım, Amerika'daki 2008 krizinin temelinde bu türev, kirli, septik kâğıtların problemi vardır. Bu problemleri "Biz finans piyasasını derinleştiriyoruz." adı altında Türkiye'ye taşıyorsunuz, bunların altından kalkamayacaksınız; 31 Marttan sonra bir de 1 Nisan var.

Değerli arkadaşlarım, seçime girerken sadece bunları yapmıyorsunuz yani seçimin sonuçlarını etkileyecek sadece birtakım ekonomik şeyler de yapmıyorsunuz. Öteden beri, Sayın Cumhurbaşkanı, bilmiş olduğu gerginlik ve kutuplaştırma politikasının da dibine vuruyor maalesef. Bakın, kullanılan laflara bakın değerli arkadaşlar: "Cumhur İttifakı var, bir de zillet ittifakı var. Çöp, yalancı, terörist, teröristlerle ortak..." Ya, ayıptır ya, günahtır. Ya, bu ülkeyi bu şekilde kullanmak olmaz. Krizle dibe vuracak bu ülke, daha sonra insanlar geçim sıkıntısını protesto etmek için sokağa çıkacak. Sonra, Cumhurbaşkanı dedi ki sarı yeleklileri de şey yaparak: "Bu sokağa çıkanlar... Fransa falan değil burası." Nedir burası? Aynen 15 Temmuzda olduğu gibi, sokağa çıkan vatandaşların bir kısmına sokağa çıkan diğer vatandaşları kışkırttı. Değerli arkadaşlarım, seçim almak için bu kadar tehlikeli şeyler yapmak doğru değil. Ya siz bu ülkeyi, bu ülkenin insanını sevmiyor musunuz değerli arkadaşlar? Böyle bir şey olabilir mi yani her şey göze alınabilir mi? Seçim almak ve iktidarda kalmak için her şey göze alınamaz. Bir ülkenin iktidar partisinin muhalefet olmayı da göze alması gerekiyor değerli arkadaşlar. Biz sizi uyarıyoruz, felaket tellallığı falan yapmıyoruz, uyarıyoruz, bu zaman çok çabuk bir şekilde akar gider ve bu söylediklerimiz -Allah korusun- olur bu ülkede. Etrafımızdaki ülkelerde oldu değerli arkadaşlarım, insanlar kimlik üzerinden birbirlerini boğazlıyor değerli arkadaşlarım. Bunlar ülkemizde olmasın diye sizi uyarıyoruz, görevimizi yapıyoruz.

İyi akşamlar, kolay gelsin. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)