GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:46
Tarih:16.01.2019

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli üyeler, hepinize iyi akşamlar.

Benim bugün ikinci konuşmam olacak galiba ya da üçüncü konuşmam, hatırlamıyorum doğrusu. Fakat bu konuşma da esasında bir düzeltme maddesi, daha doğrusu bir ekleme maddesi. Afet Sigortaları Kanunu'na bir ek yapılmak isteniyor ve bu ek, esasında bize şöyle geldi ya da bakarsanız, kanunda görürsünüz: "Diğer özellik gösteren riskler" cümlesinin dâhil edilmesini söylüyor 7'nci maddenin ikinci fıkrasına.

Şimdi, bu nedir diye baktığınızda, amaca bakıyorsunuz, anlıyorsunuz ki Afet Sigortaları Kanunu'ndaki bu düzeltmeyle ve bu cümleyle esasında ima edilen şey, nükleer santral sigortalaması işleminin de DASK tarafından yapılması yani Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından yapılması isteniyor.

Şimdi, evet, eğer siz nükleer santral kurmaya karar vermişseniz -ki vermişiz, öyle anlaşılıyor- dolayısıyla bunların sigortalanması lazım. Fakat, arkadaşlar, benim anlamakta zorlandığım şey, bu böyle bir kanunun kenarından bir cümleyle yapılacak olan değişiklikle halledilebilecek bir mesele değil. Bu çok önemli bir mesele.

Bakın, ben size söyleyeyim: Japonya'da son Fukuşima olayındaki zarar 126 milyar dolar, çok büyük bir para ve bunu devlet ödemek zorunda kaldı.

Şimdi, ne yapılmak isteniyor diye baktığımda: Akkuyu ve Sinop Nükleer Enerji Santrallerinin sigortalanması için böyle bir ekle, ek maddeyle DASK'ın kapsamını genişletmek ve böylelikle DASK'ın, esasında nükleerle ilgili olarak, nükleer santral işletmeciliğiyle ilgili olarak bir imkân elde etmesini sağlamak ve böylelikle de gereken sigortalama, reasürans işlerinin yapılmasını sağlamak.

Evet, doğrusunu isterseniz benim de öğrenebildiğim kadarıyla bütün dünyada da esasında nükleer işletmelerle ilgili olarak, nükleer santral işletmeciliğiyle ilgili olarak böyle bir sigorta meselesi var doğal olarak çünkü çok büyük ve hesaplanması son derece zor zararlar içerdiği için de çok büyük sermayeler gerektiren reasürans şirketlerini gerekli kılıyor ve bundan dolayı da bütün dünyada yapılan şey şu: Bir havuz kuruluyor ve bu havuz bu türden kazaları sigortalama imkânını sağlayabiliyor. Ve dünyada bunlardan 27 tane var, bizimkisiyle 28 olacakmış. Fakat arkadaşlar, gördüğüm kadarıyla yabancı ülkelerde, özellikle Amerika gibi ülkelerde nükleer santral işi devletin yaptığı bir iş değil, özel sektör yapıyor. Devlet orada bir anlamda düzenleyici bir rol üstleniyor. Belirli kanunlarla düzenleme yapıyor ve belirli marjların dışında yani tahmin edilen maliyet çok yüksek olduğu zaman da devlet işin içine giriyor doğal olarak ve böylelikle problemi çözmeye çalışıyor.

Fakat burada sizin bu yasa maddesiyle yapmak istediğiniz şeyin bir anlamda iki sonucu olacaktır arkadaşlar. Bunlardan bir tanesi, zaten bu nükleer santral meselesi bir devlet yatırımı olduğu için bir anlamda enerji alanında büyük bir tekel konumu kazandıracaktır devlete. Bu size tuhaf gelebilir ama bu aynı zamanda, devlet derken hep getirdiğim eleştiriyi de dikkate alırsanız yani hükûmetleşmiş bir devletten bahsettiğimize göre, esasında Hükûmetin elinde enerji konusunda inanılmaz bir tekel gücü olmuş olacaktır. Bu sakıncalıdır, bunu bir kenara koyalım. İkinci olarak da, devletin bu atmış olduğu adım, siyasi olarak da ekonomide bu kadar büyük bir etkinlik elde etmiş olan bir Hükûmetin siyasete de etki etmesi ihtimali çok kuvvetlidir.

Şimdi, buradan ben şuraya getirmek istiyorum arkadaşlar, sabahki oturumda da yaptığım konuşmaya benzer bir şey söylemek istiyorum: Yine sorunu devletle çözmeye çalışıyorsunuz. Bakın, arkadaşlar, bu iş bitti. Yani Japonya devletle kalkındı, eyvallah; Kore devletle kalkındı, eyvallah ama bunlar tarihte kaldı artık. Yani siz devleti bir kaldıraç olarak kullanamazsınız veya kullanarak büyüyemezsiniz, böyle bir dünya kalmadı, böyle bir dünya yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Katırcıoğlu.

Buyurun.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Dolayısıyla da -benzer bir eleştiriyi yine getiriyorum- bu sigorta, reasürans vesaire gibi Hükûmete büyük yetkiler veren, büyük güç veren bu mekanizmalar esasında bizim gelişme ve kalkınmamızı sağlayacak değil, tam aksine bizi engelleyecektir. Açıkçası, ben mesela şunu beklerdim: Böyle bir madde yerine sigorta meselesinin daha fazla tartışılmasını sağlayacak bir adım beklerdim çünkü bu mesele çok önemli. Sadece sigorta değil, nükleer enerji meselesi; yeteri kadar konuştuk mu arkadaşlar? Ben yeteri kadar konuştuğumuz kanaatinde değilim. Ama zaten -yürütme diyeyim- Adalet ve Kalkınma Partisinin yürütmesi bu gibi konuları kimseye danışma ihtiyacı hissetmiyor arkadaşlar. Bu size tuhaf gelmiyor mu bilmiyorum, bana tuhaf geliyor. Dünya bugün bu tür projeleri tartışarak geliştiriyor, ilgili paydaşların fikirlerini dâhil ederek geliştiriyor. Ama burada görüyoruz ki bir karar veriliyor ve bu kararla devlet ve Hükûmet güç kazanıyor.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)