GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:47
Tarih:17.01.2019

HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında, Meclisin açıldığından beri kimi zaman bu konular gündeme geldiğinde bizim -bazen, işte, tekçi yönetim, tekçi anlayış- dile getirdiğimiz birçok konu ve muhalefetten birçok arkadaşımız, bu sorunları gündeme getirirken özellikle bazı kurumlara, bazı taahhüt firmalarına, yandaş firmalara hep kolaylıklar sağlanıyor; sağlıkta, medyada, taahhüt işlerinde, otoyollarda, havalimanlarında hep bildik firmalar. Şimdi tekrar böyle bir olayla karşı karşıyayız. 1974'te temeli atılan bir fabrika, arazisi hazineye ait, Millî Savunma Bakanlığına tahsis edilmiş, Millî Savunma Bakanlığının kendi ihtiyaçları için ürün üretilmesi istenmiş ve bugüne kadar getirilmiş. Ama az önce arkadaşlarımızın söylediği gibi, geçen yıl, 2018 yılında Cumhurbaşkanı diyor ki: "Özelleştirme yapacağız." 13 Ocak 2019'da diyor ki: "Bu, özelleştirme değil." Evet, 2018, 2019, bir yıl değil arkadaşlar, yirmi beş gün sonra bunu söylüyor yani bunu anlamak ve izah etmek çok zor. Gelinen aşama ne? Her zamanki gibi tekçi firmalar... Ethem Sancak'ı arkadaşlar dile getirdi, hatipler dile getirdi, ilaç sektöründen gelip bugün işte silah sektörüne kayan bir süreç.

Ve Katarlılar var. Geçmişte Katarlılarla ilgili ortaklıklar dile getirildiğinde "Bir şey olmaz." deniyordu. Gide gide geldiğimiz aşama ortada.

Peki, bu özelleştirmelerle ne yapılıyor? Bir taraftan siyasetüstü durulmak isteniyor, bir taraftan "Yandaş yok." deniliyor. Ethem Sancak'ın aşkından öte AKP'nin MYK'sında da çalıştığını, dönem dönem orada da faaliyet gösterdiğini, hatta isminin bakanlığa bile dolaştığını herkes biliyor.

Bütün bunlarla beraber ortaya çıkan tablo ne? Biz Türkiye'de birçok özelleştirmeyle beraber şunu yaşadık. "Peşkeş" denildiğinde herkes böyle geriliyor filan fakat TELEKOM örneği daha hiç hafızalardan silinmemiş. Daha TELEKOM'un borçları tümümüzün üstüne, bütün bankalara devredildi ve insanlar "yabancı sermaye" dediğimizde para geliyor... Yabancı sermaye geldiğinde az bir parayla geliniyor, çok bir parayla gidiliyor. Burada da birilerini zengin ediyor. Olan tekrar Türkiye'de yaşayan vatandaşlara, yurttaşlara oluyor.

Ve bütün bunlar unutulmamışken bakın bir de ne oluyor? Otoyollarda deniyor ki şu kadar araç gidecek. Şehir hastanelerinde şu kadar hasta gelecek, şu kadar film çekilecek. Başka ne deniyor? Havalimanlarında şu kadar yolcu inecek. Peki bu fabrikada üretilenleri kim alacak? Daha önce Millî Savunma Bakanlığı kendi kendine alıp kendi kendine üretiyordu. Şimdi bir taraftan da muhtemelen "Sizden de şu kadar alacağız." denilmektedir. Zaten arazi veriliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Başkanım, bağlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun bağlayın lütfen Sayın İpekyüz.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Zaten bir de müşteri garantisi veriliyor. Eğitime, sağlığa, üretime bütçe ayırmadığımız gibi savaş sanayisine... Yoksulluğa, bütün dezavantajlı kesimlere bizim bir ortam geliştirmemiz gerekirken bu tür paraları -aslında sıkışmış olan kriz döneminde sıcak paraya ihtiyaç var- birilerine vermek ve birilerine kolaylık sağlamak için kullanıyoruz. Bu tür durumlar Türkiye'deki ekonomik krizi daha da derinleştirmektedir. Ve yandaşlara... Artık bırakın bir şeyi, özelleştirilecek tek bir şey kaldı, deniz suyu. Yani neredeyse onu özelleştireceğiz. Bu bataklıktan çıkmanın tek yolu şeffaf bir düzenleme yapmaktır. Bu liyakatin işleyebilmesi için hukuka, barışa dönülmesinden vazgeçmememiz lazım, aksi takdirde hepimizin sonu felaket olur, geleceğimizi karartmış oluruz, yoksulluk ve kriz hepimizi vurmuş olur. Hele hele savaş sanayisinden vazgeçip tümüyle barış ve hukuka bütçe ayırmamız lazım.

Bütün Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın İpekyüz.