GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül'ün ve İstanbul Milletvekili Mehmet Muş'un yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:48
Tarih:05.02.2019

FATMA KURTULAN (Mersin) - Teşekkürler.

Sayın Başkan, MHP Grup Başkan Vekili Sayın Bülbül konuşmasında benim, özellikle konuşmacımızın, halkların kendi kaderini tayin hakkını hainane politikaların bir uzantısı olarak değerlendirdi. Suriye'de eğer halklar birlikte, kardeşçe yaşamayı tercih ediyorlarsa bunun neresi Türkiye'ye batıyor, Türkiye'yi neden ilgilendiriyor, onu sormak lazım. Afrin'de ne istedi Türkiye? Afrin nasıl bir zarar verdi Türkiye'ye? Kendi hâlinde oradaki halklarla birlikte kardeşçe yaşayan ve Türkiye'ye tek bir taş bile atılmayan bir bölgede "Türkiye bir gece ansızın gelebilir." dedi ve şu anda yüzde 80 halkı göç ederek orada IŞİD uzantılarına teslim etmiş durumda.

Yine, Mehmetçik'e hakaret edildiğini söylüyor. Ben şunu söylemek isterim; Türkiye'de eskiden şöyle bir övünç kaynağı vardı: Yapılan kamuoyu yoklamalarında ordunun en itibarlı kurum olduğu söylenirdi. Ama şimdi yapılan kamuoyu yoklamalarında ordunun bu ağırlığını yitirdiği tartışmaları da var. Ben şunu söylemek isterim: HDP ya da bu düşünceleri Mehmetçik'in, ordunun itibarını düşürmüyor, iki saniye içerisinde Genelkurmay Başkanını götürüp bir partiye angaje ettiğiniz gün ordu kendi ciddiyetini yitirdi. Oturun, biraz bunu tartışın diyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

Şimdi, yaptığımız tüm konuşmalarda, "Kürt sorununun demokratik çözümü" dediğimiz tüm konuşmalarda AKP karşılığında hemen PKK'yi söylüyor, biz söylemiyoruz mesela. Ama en çok resimlerini kürsüde gösteriyor, propagandasını yapıyor, "Sayın Öcalan" niye dediğimizi yargılıyor, "kürdistan" niye dediğimizi sorguluyor. Ancak her grubun söylediği gibi, ancak onlar neden bu sürecin başladığının hesabını sorarken...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Kurtulan.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Teşekkürler.

Bizler de her zaman dediğimiz gibi, AKP'nin belki bu ülkeye yaptığı en hayırlı bir işti, tamamına erdiremediği bir işti diyorum tekrar, bunu yineliyorum ve o dönem onlar da "Sayın" dedi, "Sayın Başkan" dediler, üç yıl görüştüler -ki bir ağırlığı var- savaşı bitirme gücünü gördüler. Şu an 285 kişi onun üzerindeki tecridin kalkması için -birisi de milletvekilidir- bedenini açlığa yatırmış ve her an -ne olur, içinizde de olsa demeyin inşallah- kötü bir haber alabiliriz bunlardan. Bunu durdurmak gerekiyor. Bir kez daha söylüyoruz: Bu sorunu seçim malzemesi yapmayın arkadaşlar, bu aslında en çok dert olan HDP'nin seçim stratejisinin AKP'de ve ortağı MHP'de uyandırdığı rahatsızlıktır. HDP bu stratejiyle tüm kayyumları saraya gönderecek bu kararlılıkta ve Batı'da dengeleri sarsacaktır. Buna hazırlıklı olun, seçim sonuçlarına.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)