GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:49
Tarih:06.02.2019

AHMET AKIN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 10, geçici 12 ve geçici 16'ncı maddeleri dikkate alınarak uygulamasına devam olunacağının açıklığa kavuşturulmasına yönelik bir düzenleme yapılıyor. Bu düzenleme, bizim açımızdan da onayladığımız bir düzenlemedir. Neden? Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman, her koşulda emeğin ve emekçinin yanındayız, bu konuda da emeklerinin karşılığının alınması için buna biz de olumlu görüş bildirdik.

Yalnız, Sayın Başkan ve değerli milletvekili arkadaşlarım; maden sektörü başta olmak üzere, enerji, petrol, nükleer santrallerle ilgili yeni düzenlemeler getiren, çevre ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyecek bu teklif geneli anlamında geri çekilmelidir bize göre. Çünkü iktidarınızın anlayışını kısaca özetlersek karbon salınımını azaltan ve enerji güvenliğini artıran, hava kirliliğini azaltan bir kaynak olarak ve devamlı sığındığınız nükleer enerjiyi ortaya koyarken mesela, bir taraftan da orman katliamı, doğa katliamı durmadan bir şekilde devam ediyor, hatta AK PARTİ hükûmetlerinin bir ismi de "doğa katliamı hükûmetleri" olarak yenilenmiş oldu. Çünkü yaptığınız bütün enerji projelerinde asla ve asla çevrenin geldiği duruma bakma gibi bir anlayışınız yok. Yani net olarak anlayışınız ve kamuoyunda da net olarak gözüken, yeşile düşman bir anlayışınız var, bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Mesela bir örnek Sinop, Sinop cennet. Sinop'a birkaç kere gittim, arkadaşlarımızla beraber dolaştık, resmen bir cennet ama orada proje sahası endüstriyel orman niteliğine sokularak 650 binin üzerinde ağaç katliam hâlinde kesiliyor. Yani şimdi, ormanları kim tehdit ediyor, kim ormanları savunuyor ve iktidarınız bu tehdidi nasıl destekliyor, bunu kendi kendinize sormanızı rica ediyorum. Bakın, bu teklifte orman alanlarını, izinsiz enerji tesislerini, başvurdukları tarihteki bedellerin ödenmesiyle ne yapıyorsunuz? İzinli hâle getirmiş oluyorsunuz yani kendi kendinize bir af çıkarmışsınız, bu afla da aslında bu -6831 sayılı Kanun gereğince bu bir suçtur- suçu ortadan kaldırıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Siz gelin, ormanları yıkın, yağmalayın, istediğinizi yapın, biz bir sorun çıkarmayız, biz geliriz bunları affederiz." Yani bir de ondan sonra bu teklifi buraya, Meclise getiriyorsunuz yani bu akılla, mantıkla örtüşecek bir şey değil. Düşünebiliyor musunuz, öncesinde enerji tesisini yapmak için izin almadan ormanları kesmesine göz yumuyorsunuz, sonra da affı için böyle alavereli dalavereli yolları getiriyorsunuz.

Şimdi, Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; şimdiye kadar ithal kaynakları hep öne koydunuz. Çünkü neden? İthal ederek yönetmek en basitidir yani doğal kaynaklar yerine, alternatif çözümler yerine ithal edelim, yapalım anlayışınız devam ediyor. Hani diyoruz ya her seferinde, politikanızın esasında millîlik, yerlilik olması lazım; bu, sadece sizin ağzınızda veya bildirgelerinizde. Ama inanın ne politikalarınızda ne de yaptığınız eylemlerde ne yerlilik var ne de millîlik var. Şimdi, nükleer santrallere yerli diyorsunuz, millî diyorsunuz ama cıvatasından tutun insan kaynağına, her türlü malzemesine kadar ithal olan bir enerji kaynağından bahsediyorsunuz. Politikalarınızı değiştirin değerli arkadaşlar. Sizlere buradan, sözde değil, özde millî ve yerli olmanızı tavsiye ediyoruz.

Bakın, enerjide önümüzde bir sürü alternatif var. Enerji verimliliği var, tek başına yüzde 20'nin üzerinde enerji kaynağı. Onun yanında, sık sık dile getiriyoruz, Allah'ın bize verdiği bir sürü nimet var, doğal kaynaklarımız var, sonuna kadar değerlendirin. Onu da yapamıyorsanız -her zaman bizim projelerimizi kopyaladığınız, yapıştırdığınız gibi- enerji kooperatifleri projemiz var, gelin bu enerji kooperatiflerini belediyelerinizde de her yerde de canlandırın. Biz belediyelerimizde enerji kooperatiflerini hayata geçirmeye başladık. Buradan, bunun da bir alternatif olduğunu düşünüyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)